Çınarla birlikte yemeklerimizi yemiş odamızda oturuyorduk. Ben telefonumda Cerenle konuşuyordum. Ama çınarın ne yaptığı konusunda hiç bir fikrim yoktu. Ceren bana neden kös kös oturuyorsunuz çıkın eğlenin yazınca sıkıldığımı fark ettim. Aslında gidip biraz dans falan etmek istiyordum ama Çınarla gitmeye utanıyordum hele sarhoş olup yanlış bir şey yaparsam mahvolurdum. Çınara çaktırmadan odadan çıkabilirdim. Biraz düşününce bu fikrin çok saçma olduğunu fark ettim. En iyisi Çınara söylemekti. Çınarın yanına gidip Çınar ben sıkıldımda biraz dışarı çıkabilirmiyim dedim. Tabi diyince gülümseyip dolaba gittim. Üstüme ķırmızı mini straplez elbisemi giydim. Altına topuklu ayakkabı giyip kırmızı ruj ve eyeliner sürdüm. Hazırdım. Telefonumu ve çantamı almak için salona gittiğimde Çınar göz ucuyla bana baktı. Nereye gidiyorsun diye sordu. Hafifçe sırıtıp bara dediğimde kaşlarını çattı. Bu kılıkla bu saatte bara tek başına mı gitmeyi düşünüyordun diye sordu. Utana sıkıla evet diyince bekle giyinip geliyorum dedi. Yatağın üstüne oturup çınarı beklemeye başladım. Çınar geldiğinde üstüne gömlek altınada kot giymişti. Yakışıklı olmuştu açıkçası. Gülümseyerek yanıma gedi ve hadi çıkalım dedi. Tamam diyip koluna girdim. Bara girdiğimizde içerisi çok kalabalıktı. Her yerde yiyişen ve öpüşen çiftler vardı ve ben buraya az daha tek gelicektim. Namus giderdi vallaha. Çınarla birlikte boş olan masalardan birine oturduk. Çınar kendine içki isteyip bana meyve suyu isitiyince cırlamaya başladım. Bağırışlarıma dayanamıyan Çınar kendi istediği içkiden banada istedi. O mükemmel sırıtışımı suratıma yerleştirince o da gözlerini devirdi. İçkilerimiz geldiğinde kendimkini bi dikişte bitirdim. Çınar şaşırmış gözlerle bana bakıp içki içtiğini bilmiyordum dedi. Sırıtıp artık biliyorsun dedim. Aslında pekte içki içmezdim. Sadece özel günlerde içerdim. Sanırım bu günde özel sayılırdı. Sonuçta evlenmiştim. İkinci içki geldiğinde onuda içmeye başladım. Boğazımda oluşan yanma hissi öksürmeme sebep olmuştu. Çınar bana bakıp istersen daha fazla içme diyince onu tersliyip 3 üncü içkiyide istedim.
Çınardan Sonsuz 4. Bardağını bitirdiğinde sanırım sarhoş olmuştu. Birden ağlamaya başladığında onu hızlıca yanıma çekip sonsuz iyimisin diye sordu. Cevap vermedi. Burda daha fazla durursa onun içinde benim içimde kötü olucaktı. Sonsuzu kucaklayıp bardan çıkardım. Otele girip resepsiyondan anahtarları aldım. Odanın kapısını açıp sonsuzu yatağa koyduğumda bırakma beni bora dedi. Bora kimdiki? Neden beni bırakma demişti. Yanına oturup elimle yüzüne dokundum. Beni bırakma bora sensiz yapamam dedi gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Sonsuz başka birine aşıktı. Bu düşünce bütün beynime işlerken elimle aynayı yumrukladım. Sonsuz o kadar sarhoş olmuştu ki hala uyuyordu. Elim kanamaya başladığında dolaptan tişörtümü alıp elime sardım. Yere oturup eski zamanları düşünmeye başlamıştım. Sonsuzu ilk kez lisseye başladığım gün görmüştüm. O günden beri ona aşıktım ama o beni tanımıyordu bile. Nihayet ona açılma kararı aldığımda babamın işleri yüzünden başka bir şehre taşınmıştık. Geri döndüğümüzde düşündüğüm tek şey Sonsuz olmuştu. Babamla konuştum ve o da mehmet beyle anlaştı. Nihayet sonsuzla mutlu bir geleceğimiz olucak derken şimdi de bu Bora çıkmıştı. Ağlamak istiyordum. Kendimi öldürmek istiyordum. Hayattan hiç bir umudum kalmamıştı. Resepsiyonu arayıp kendime bira istedim. Kapı çaldığında biraları alıp koltuğa oturdum. Sonsuzu gördükçe kafayı yiycektim. Ona zarar vermekten korkuyordum elime bira şişemi alıp dışarı çıktım. Biram bittiğinde başka bir şeyler içmek için bara girdim. Masya oturup viski istedim. Bir şişe viski bitirdiğimde yanıma sarı şaçlı bir kız oturdu. Şaçları aynı sonsuzunki gibi sarı ve dalgalıydı. Kızın saçlarını elliyip kokusunu içime çektim. Sonsuz gibi kokmuyordu. Kendimi geri çektiğimde kız beni öpmeye başladı. Ben ona karşılık verdikçe o daha güçlü öpüyordu. Elimden tuttu ve beraber bardan dışarı çıktık. Beni odasından içeri soktu ve kapıyı kapattım. Kız benim gömleğimin düğmelerini açtarken bende onun elbisesini çıkarıyordum. Kızı yatağa atıp pantolonumu çıkardım. Ben kızım boynunu öperken kızda elleriyle sırtıma dokunuyordu. Dudaklarını öpmeye başladığımda bana karşılık verdi. Dudaklarımız ayrıldığında elimi iç çamaşırına doğru götürdüm.
SONSUZDAN Şiddetli bir baş ağrısıyla uyandığımda Çınarın yanımda olmadığını fark ettim. Üstümde hala dün giydiğim elbise vardı. Elbisemi çıkarmak için yataktan kalktığımda karşımdaki aynanın kırılmış olduğunu gördüm yerde kanlar vardı ve çınar ortalıkta yoktu. Koşa koşa banyoya baktım ama çınar odada yoktu. Odadan hızlıca çıkıp aşağı indim. Tek hatırladığım dün bara gittiğimdi. Allahım inşallah yanlış bir şey olmamıştır diye düşündüm. Koşarak sahile doğru gittim. Çınar ordaydı. Kumların üstüne oturmuştu. Yanına gittim çınar diyince kafasını kaldırıp bana baktı. Ağlamıştı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Beni görünce hemen ayağa kalkıp bana sarıldı. Çok korkmuştum ve bende ona sarıldım. Çınar aşırı dercede içki kokuyordu. Benden ayrıldığında gözlerine baktım ağlamaya başlıyınca korkum arttı. Çınar ne oldu iyimisin diye bağırdım. Gidelim sonsuz evimize gidelim dedi. Başımla onayladım ve tamam gidelim dedim elini tuttuğumda elinin kanamış olduğunu fark ettim. Yerdeki cam kırıkları aklıma gelnce aynayı yumruklamış olduğunu anladım. Peki ne olmuştuda çınar ağlamış aynaya yumruk atmıştı. Kafamda bin tane soru vardı ama bunların hiç birini sormamam gerektiğini fark ettim. Diğer tarafına geçip diğer elini tuttum. İstersen revire gidelim dedim. Gerek yok dedi. Ve birlikte odamıza doğru yürümeye başladık. Odanın kapısını açtığımda çınar hemen duşa girdi. Bende kenardaki süpürgeyle yerdeki camları süpürdüm. Bavulumu dolaptan çıkarıp kıyafetlerimi doldurmaya başladım. Çınar banyodan çıkıp babasını aradı. Babasından uçak bileti ve bir kaç gerkli şeyi isteyip yanıma geldi elini omzuma koyduğunda ayağa kalıp gözlerine baktım Sonsuz neler olduğunu merak ediyorsun biliyorum ama söz veriyorum hepsini sana anlatıcam. Ama şu an değil dedi. Başımla onayladım ve kıyafetlerimi yerleştirmeye devam ettim. Çınarda yanıma oturup bana yardım etmeye başladı. Benim valizim bitince onunkini yapmaya başladık. Onunkinide hazırladıktan sonra ben kendime gelmek için duşa girdim. Çınarın telefon konuşma sesleri geliyordu. Suyu kapatıp üstümü kuruladım. Kıyafetlerimi giyip banyodan çıktığımda çınar bavulları indirmişti zaten. Yanıma gelip çıkalım istersen dedi. Başımla onayladım ve asansöre bindik. Aşağı indiğimizde kapıda bizi bekleyen arabaya bindik. Çınar kafasını bacaklarıma koyunca irkildim. Uzanmam senin için sorun olurmu diyince kafamı hayır anlamında salladım. Oda daha çok sokulup gözlerini kapattı. Çantamdan telefonumu alıp annemi aradım. Telefon uzun bir çalış ardından açıldığında annem kızım neden aramıyosun diyince anne sessiz ol diye uyardım. Biz geri dönüyoruz anne haberin olsun dedim. Annem neden bu kadar erken bitti balayınız diyince Çınarın işleri vardı o yüzden erken dönmek zorunda kaldık dedim. Ne işi varmışta daha evliliğin ikinci gününden geri dönüyosunuz dedi. Off ne diycektimki şimdi? Anne sonra konuşsak olurmu dedim. Annem tamam seni arıycam diyince telefonu kapatıp çantama koydum. Çınar uyumuştu bile. Dikkatimi eline sardığı beyaz tişört çekti. Elini tutup sardığı tişörtü açtım. Bütün eli mahvolmuştu. Kirlenmiş beyz tişörtü çantama koyup çantamdan krem ve şal çıkardım. Kremi hafifçe eline sürüp şalıda üstüne sardım. Kafamı arabanın camına yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım.
Bir bölüm sonuna daha geldik. Sonu pek heyecanlı olmasada en azından çınarın ağzından bir kısım yazmış oldum. Oy ve yorumları eksik etmeyin tatlışlarım hepinizi öpüyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
