"KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR"
"dıttt, dıtt" beynini patlatacak bu sesle rüyasından uyandı. Birgün bu saati müebbet hapise atmakta kararlıydı Komiser Ömer. Saati yumruklayarak durdurabilmişti sonunda. Bu durumdan nefret ediyordu. Gece işe gitmekten nefret ediyordu, ama herzamanki gibi gitmek zorundaydı. Dışarıda kendisini bekleyen birçok psikopat vardı. Sımsıcak yatağından zor da olsa kalkabildi ve uyku açma ilacı olan kahvesini hazırlamak için mutfağa yöneldi. Mis kokulu kahvesini yeni ısıttığı sıcak suya doldururken geçen yıl kaybettiği annesi aklına geldi. Hergün onun güzel sesiyle uyanırdı, iğrenç bir saatin deprem etkisi uyandıran sesiyle değil. Babasının ölümünden sonra annesi ona hem annelik hem babalık yapmıştı. Bu günlere gelmesinde hep en büyük yardımcısı olmuştu. Keşke hayatta olsaydın da senin güzel sesinle uyansaydım, senin güzel ellerinden kahveni içseydim, sesini, kokunu özledim anne, seni çok özledim diye düşünürken telefonun sesiyle kendine geldi.
Sesin geldiği iç odaya hızlı adımlarla yürümeye başladı. Odanın kapısını açtığında kasmetli sigara dumanı kokusu ve baş döndürücü dağınık bir odayla karşılaştı. Kaç gündür temizlenmiyordu bu oda? Kanepe üstündeki üçte biri bitirilmiş pizza kaç günlüklü acaba? Duvardaki saat tam 20:30'da durmuş, babasından kalan tek hatıra galatasaray posteri ise tozlar içinde kalmıştı. Telefon kokmuş pizzanın yanındaydı ve sesi kesilmişti. Telefonu almaya giderken ayağı yerdeki yastığa takıldı ve yere kapaklandı. Bu eve artık bir kadın eli değmeli diye düşünürken sonunda telefona ulaşabilmişti.
oooo!! 27 cevapsız arama!!
"Enes aramış, Zeynep aramış, Müdür Bey aramış ne oldu acaba?"
"Enes ne oldu koçum defalarca aramışsınız?"
"komiserim ihbar aldık bir kız kafası bulunmuş, müdür bey sizi acil karakola bekliyor."
"kız kafası mı, kim olduğunu öğrenebildiniz mi?"
"henüz öğrenemedik komiserim ama arkadaşlar çalışıyor."
"tamam koçum geliyorum, yeni gelişme olursa haber ver." dedi ve telefonu kapatıp hızlı bir şekilde hazırlanmaya başladı Komiser Ömer.
Hazırlanırken aklından kafa kesici psikopatı yakaladıktan sonra nasıl döveceği geçiyordu. Yakalayacağından çok emindi çünkü "kusursuz cinayet yoktu."
Acaba yakaladıktan sonra kendiside onun kafasını mı koparmalıydı? Bu düşüncelerle dış kapının önüne gelmişti. Birşey unuttum mu acaba düşüncesiyle ceplerini yoklamaya başladı
"cüzdan, telefon, evin anahtarı, arabanın anahtarı.."
"tamamdır" diyerek kapıya çıktı ama hâlâ birşey unutmuş gibiydi. Merdivenleri inerken belindeki o soğuk metal hissi yoktu. Silahını almayı unutmuştu. Merdivenleri ikişer üçer adımlarla çıktı, o ara tekrar telefon çalmaya başladı"Efendim Enes"
"Komiserim çevre karakollarla iletişime geçtik, 3 kız kafası daha bulunmuş ve hepsinin boyunları sanki kör bir bıçakla parça parça kesilmiş gibiymiş"
- BÖLÜM SONU -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedensiz Kafalar
Teen FictionAnkarada yaşayan biraz eğlenmek için ormana giden genç aşıklar tarafından bulunan bir kız kafası ve devamında gelen birsürü kız kafası Bu kafaların bedenleri nerede? Bu kafaları bedenlerinden ayırıp ormana atan psikopat kim? Komiser ömer bu sorul...