Ben kanadı kırılmış bir kuş gibiydim. Kaybetme korkusuna yenilmiş hatta onun içine hapsolmuştum. İntiharlar esir alıyordu kafamın içini. Sevilmeyişlerim, yalnızlıklarım, çaresizliklerim karartıyordu ruhumu. Ellerimden tutacak olan adamı bekliyordum gecelerce, gelmiyordu. Düşünüyordum paranoyakça belki de manyakça kiminle ve nerede olduğunu hayal ediyordum. Benden ayrı geçirdiği gecelere lanetler ediyordum. Ben sadece ona dokunmak ve onunla yanmak isterken o kimlerin, hangi günahkârın ateşiyle yanmayı tercih ediyordu, bilmiyordum. "Tanrım," diyordum umutsuzca "ya al beni yanına ışığında arındır beni günahlarımdan ya da cehennemimi bana geri ver onsuz cennet bile yaramaz bana."