Hepinize tekrar merhaba arkadaşlar. 3. Bölüm e geldik ilerde çok fazla olay var. İyi okumalar ...
Multimedia RalyaUyanır uyanmaz banyoya girdim. Rahatlığın keyfine varacakken birden telefonum çaldı. Açmak için elime aldım ve telefonu açan tuşa dokundum.
Eylül dü. Hemen konuşmaya başladı."Ekin bu gün sizdeyiz. Di mi?
"Evet bekliyorum."
"Ya ben gelemicem de onu söylemek için aradım. "
İşte başlıyoruz. Mazeret bulma zamanııı...
"Nasıl gelemicem"
"İşte Çağatay ile randevumuz var"
"Oha lan ne çabuk?"
"Ay işte aramıştı da numaram onda vardı. Birşeyler içneye gidelimmi dedi. Ben de tamam gelirim dedim . Kızmamışsındır umarım..."
"Hayır ya keyfine bak ama duşumu böldün kapatmam lazım öptüm iyi eğlenceler..."
Diyip telefonu kapattım. Telefonu yatağın üstüne attıktan sonra banyoya girip duşuma kaldığım yerden devam ettim.
***********
Eylül ün ağzından...
Çağatay ile birşeyler içmeye gidecektik. Bu yüzden hazırlanmam gerekti. Ne giyeceğime bir türlü karar verememiştim. Dolabımı açıp tekrar umutlanarak baktım. Kara kara düşünürken Ekin e haber vermediğim aklıma geldi.
Arayıp ona haber vermeliydim. Yoksa bana gazabı büyük olcaktı.
Telefondan Ekinin numarasını arayıp gelemeyeceğimi söyledim. Nedenini sorunca suratımda anlam veremediğim bir sırıtma olmuştu...Açık olan dolabıma tekrar bakıp bir şeyler karıştırıyordum. Sonunda bir askıda günlük şeker bir kıyafet bulmuştum. Hemen askıdan çıkarıp denedim.
Hehe. Demek ki kilo almamışım . Bir zafer gülüşü yaptıktan sonra hemen hazırlanmaya koyuldum. Dalgalı olan saçımı salık bıraktım. Ve dudağıma parlatıcımı sürdükten sonra hazırdım.
Tam zamanında. Araba nın korna sesini duydum ve boy aynasından kendime son bir kez bakarak dışarı çıktım. Çağatay arabaya yaslanmış bir vaziyette duruyordu.
'Merhaba' diyince bana sarılıverdi. Çok şaşırmış ve aynı zamanda mutlu olmuştum.
Arabaya binip uzun süre gittikten sonra araba durduğunda ineceğimizi anlayıp arabanın kapısına yöneldim. Omuzuma dokunup " dur " diyince dokunduğu omuzum yanıyordu. Arabadan inerek benim tarafıma gelip kapımı açtı. Gülümseyerek karşılık verdim.
Güzel bir cafe ye gelmiştik. İçeri girdiğimde bir masayı gösterdi ve oraya doğru gittik. Oturmam için sandalyemi çekmişti . Çok kibar bir çocuk. Oturduktan sonra Çağatay garson a
"İki milkshake alabilirmiyiz?"
Dedi. Garson da
"Tabi efendim"
Dedikten sonra milkshake lerimizi getirmeye gitti. Çağatay
"Anlat bakalım ne var ne yok?"
Diye söze girdi."İyi işte teşekkür ederim. Sen anlat ne var ne yok?"
Hiç açacak konu bulamadığım için askerlik arkadaşı gibi konuşmaya devam ediyordum.
"Sana bişey söylemek istiyorum"
"Tabii ki . Nedir?"
"Şey. Eylül ben seni çok seviyorum . Eğer sen de istersen birlikte vakit geçirebiliriz. Yani... hani sevgili çiftler gibi?"
Bu çok çabuk olmuştu . Şu an bunu beklemiyordum. Ben de ondan hoşlanıyordum ama hissettiklerimi ilk ben söyleyemezdim.
Onun söylemesini istiyordum ve bekliyordum. İlk defa aşık oldum diyebilirim. O nu görünce , sesini duyunca kalbim tekliyordu. Sanırım buna da 'aşk' deniyor.
"Iı... şey.. tamam . Kabul ediyorum. Beraber vakit geçirebiliriz . Hani ... Sevgili çiftler gibi..."
Derken garson milkshake lerimizi getirdi.
İçeceklerimizi içip cafe den çıktık ve beni evime geri bıraktı. İyi vakit geçirmiştim. Saat 21:18 di. Bir duşa girip erkenden uyumak en iyisidir diyip duşa girdim ve uyumaya geçtim.
*********
Ekin in ağzından...
Öğlen Ralya ve Aslı bize geldiklerinde önce bu '-isimsiz' hakkında konuştuk.
Bunun hâla ismini bilmediğimiz karşı villada oturan çocuk nam-ı diğer motorcu nun yaptığını düşünmüştük.
Ondan sonra zaten zamanımızı film açıp izleyerek geçirmiştik.
Çünki Ralya nın yapacak dedikodusu ve Aslı nın yerinden kıpırdayacak hali yoktu. Eylül de olmadığı için yapacak sadece film izlemek kalıyordu.
Babam iş için Ankaraya büyük bir toplantı yemeğine gitmişti. Gidenler eşlerini de yanında aldığı için annem de onunla gitmişti. Ve evde yanlız kalıyordum ve bu benim için büyük bir korku demekti. İlk defa ailemden ayrı kalmıyoruz fakat gittikleri zaman da korkudan yerimden kıpırdıyamıyordum.
Şimdi izlediğimiz 3. Film olmuştu ve artık gözlerim yerinden pörtlemişti. Ralya
"Benim artık gitmem lazım kızlar"
Diyip kalkınca Aslı da bana bakarak
"Beni bırakır mısın?"
Dedi . Ben de üstümdekilere baktım. Her ne kadar bu pijamalar la çıkmak rezillik sayılsa da ben hep pijama giyen bir insan olarak halimden memnundum.
Yaz olmasına rağmen akşam olduğu için hava soğuktu. Yani serindi . Ben de üstüme siyah kapşonlu bir hırka aldım. Kapşonunu takıp ayakkabılarımı giydim.
Arabanın yanına gelince kilidi açan tuşa dokundum ve sürücü koltuğuna oturdum. Ralya kendi arabasına binmiş gidiyordu.
Aslı da bindikten sonra arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.
Aslı hemen susmaz çenesini açtı ve konuştu."Ya acaba Eylül ne yapmıştır?"
"Ne bileyim ben?"
Diye cırlayınca"Korkuttun beni gerizeklı"
Dedi.Aslı nın evi bize çok uzakta kaldığı için uzun bir yolculuğun ardından nihayet evlerine varmıştık.
Lütfen yorum yapmayı unutmayınnn :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yalancılar
Ficção AdolescenteDört çok yakın arkadaş. Bunlar bir gün hayatlarının yalanını söylediler ve bu yalan devam etti. Başlarından geçenler filmleri aratmayacak şekilde. Her günlerinde ayrı bir aksiyon geçiyor. Tehtid mesajları , mailler , ve gönderilen notlar hayatların...