PK-3

395 18 2
                                    

3. Bölüm

Eylül derin bir nefes vermişken, arkasından kendisine seslenen yabancı bir ses duydu. Ve arkasını döndü. Hemen sonrasında da bu sesin sahibini aslında tanıdığını fark etti. Bu kişi, konserlerini ve imza günlerini hiç kaçırmayan, TV programlarında bile kendisini izlediğinden emin olduğu Burak’tı. Burak, 25 yaşındaydı ve Eylül’e olan hayranlığı her duygunun önünde geliyordu.

Şimdi ise Eylül’ü yine Teoman’ın barında yüz yüze görme şansını yakaladığı için bir kez daha gülümsedi. Eylül, yine her zamanki gibi çok güzeldi. O an Burak Eylül’ün yüzünde sahneye çıktığının aksine, neredeyse makyaj olmadığını fark ettiğinde bu kızın doğal haliyle bile ne kadar büyüleyici olduğunu düşündü.

-“Merhaba Eylül…”

-“Merhaba Burak, seni görmek beni şaşırttı açıkçası.”

Eylül, hayranlarının akınına uğrayan yerlerden birinin de Teoman’ın barı olduğunu biliyordu. Ancak bu gece barın gerçekten de sakin olduğunu fark etmişti. Bu yüzden onun karşılaşabileceği en son kişilerden biri olacağını düşünmüştü. Fakat Burak’ın aslında hayranlarından sayılmadığını da biliyordu. 

Eylül, neredeyse bir buçuk senedir ‘popstarlık’ unvanına sahip olduğundan beri Burak’ı görüyordu. Her ne kadar 22 yaşında da olsa –ki birkaç gün sonra 23 olacaktı- hayranlarının bakışlarının ne anlama geldiğini bilecek kadar tecrübeliydi. Burak’ın gözlerinde gördüğü hayranlığın yanında, kendisine karşı hissedilen özel duyguların olduğunu da görebiliyordu. Kısacası Burak artık bir hayranı değil, aşk için bir aday adayıydı…

-“Evet, bakışlarından bunu fark etmek hiç de zor değil.”

Teoman o sırada bu çiftin yalnız kalması gerektiğini düşündü ve Neşe’nin elini tutarak müsaade istedi. Neşe de ayaklanmıştı.

-“Siz konuşun, bizim biraz işimiz var.”

-“Ne işi?”

Eylül, onların kaçma isteğini fark ederek bu soruyu yöneltme ihtiyacı duydu.

-“Özel bir işimiz var da...”

Neşe sevgilisinin ne yapmak istediğini o an fark ederken, Teoman ise gözlerindeki hain pırıltılarla gülümsüyordu. Eylül onun niyetini anlamıştı fakat bozuntuya vermemeye karar verdi.

-“Tamam.”

-“Hadi canım, gidelim.”

Neşe, Teoman’a dönerek gülümsedi. Hemen sonrasında da Burak’a döndü.

-“Bu arada hoş geldin Burak’cığım. Sonra görüşürüz.”

Neşe’nin, Eylül’ün menajeri olduğu için Burak’ta ayrı bir yeri vardı. Çünkü her defasında Eylül’ün yerini bulabilmekte zorlandığında Neşe’den haber alırdı. O da gülümsedi.

-“Görüşürüz.”

Onlar el ele masadan uzaklaştıktan sonra Burak Eylül’e döndü ve gözlerine ilgiyle baktı. Fakat ilk soru Eylül’den gelmişti. Çünkü Burak burada bir misafir sayılırdı. Eylül de bu durumda ev sahibi olduğu için, konumuna göre hareket etmeliydi.

-“Nasılsın?”

-“Ben iyiyim, ama bence bu sorunun sana yöneltilmesi gerek.”

-“Ne demek bu?”

-“Dünkü konserde harikaydın… Fakat seni anlayamıyorum.”

-“Neden?”

-“Sahnede olduğunda ve oradan indiğinde iki farklı insan oluyorsun. Sanki sahnedeyken transa geçmiş gibisin.”

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 08, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

POPSTAR KAÇIRILDI !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin