8.Bölüm: Odessa'da Vampir Olamaz

381 106 8
                                    


Bana uzunca gelen bir sürenin sonunda, hıçkırıklarım hafifledi. Başımı yerden kaldırırıp, etrafa bakındım. Şu an her şeyden daha çok kağıt mendile ihtiyacım vardı. Ama masaların üstünde buhurdanlıktan (medyada) başka hiçbir şey yoktu.Tüm salon dumanla kaplamıştı. Ne kadar saçma bir düzenek. Akademiyi buhurlayarak koruyacaklarına mı inanıyordular. Bu olmayan sayın tanrıçamız Morana'ya tapmaktan daha aptalcaydı. Okulda birilerinin düşünce okuyabilme yeteneği olmadığından şanslıydım. Burada Morana'ya inanmamak dinsizlik gibi bir şeydi ve benim sonum olabilirdi. 

''Al. Bu işini görür''

Hayret içinde yerimden zıplamamla sandalyemin ayağı gıcırdamıştı. Bana koyu yeşil kumaştan yapılmış bir mendil uzatan bir el ile karşılaştığımda kafamı kaldırmadan

''T- Teşekkür ederim'' deyip mendili aldım ve burnumu sildim.

''Rica ederim'' dedi. Ses tanıdık gibiydi. Yüzünü görmek amacıyla en sonunda dayanamadım ve kafamı kaldırdım. Her yer pus içindeydi. Gözlerimi kırpıştırarak, görüş alanımı netleştirdiğimde karşımda duran Chris Cooper vardı.

''Sen iyi misin? ''

''Evet iyiyim. Çok iyi'' diye ellerime bakarak favori yalanımı söyledim.

''iyi görünmüyorsun'' dedi. Sanki yalan söylediğimi anlamamış gibi. Daha demin hıçkırarak ağlıyordum. O geldiğinde gözümdeki yaşları geçim, resmen burnumdan sümükler akıyordu.

'' Otursam, senin için sorun olur mu?''

''hayır, sorun olmaz'' dedim tereddütsüz düz bir sesle. Ne olduğunu soracağını beklerken ve kendimi bu sorunun cevabına hazırlarken, o

''Jesica'yı fena hırpalamışsın. Element kontrolü dersinde iyi olduğunu duymuştum ama bu kadarını senden beklemezdim'' dedi.

''neden bahsediyorsun? B ben Jesica'ya zarar vermedim. ''

''Kızlar tuvaletinde ona karşı büyü kullanmışsın. Yani Jesica, Renata'ya anlatırken oradaydım.'' Dediğinde ne yapacağımı şaşırmıştım. Aptal sürtük. Yaptıkları yetmemiş gibi bir de beni şikayet mi etti. Bir iki saniyenin sonunda derin bir nefes alıp,

''sadece sinirliydim. Ama isteyerek olmadı. Ben onunla konuşurken aniden aynalar kırılıp, musluklar patladı.'' Dedim.

''Jesica'nın yalan söylemiş olmasına şaşırmadım. Peki sen tüm bunları istemeden mi yaptın? ''

Cevaplayamayacağım bir soruydu. Her şey bir anda olmuştu. Aynaları kırmayı muslukları patlatmayı hayal etmemiştim. Hayal ettiğim şey saçlarını yolup, yüzünü yumruklamaktı. Konuşmayacağımı anladığında sözlerine devam etti:

''sanırım güçlerini kontrol edemiyorsun. Bu arada benim de başıma gelir. Panik yaptığımda etrafımda bir şeyler alevlenir, tutuşur'' Sözünü bitirmesine fırsat vermeden,

''O zaman beni anlıyorsun? Bu yaptığım çok da tuhaf değil, değil mi?''

Beni seyreden gözlerini benden kaçırarak sıkıntılı bir şekilde sağa sola bakındı.

'' güçlerini bazen kontrol edememen tuhaf değil ama 1.sınıf öğrenciye göre ayna kırıp musluk patlatabilmen biraz farklı .. Buna geçen gün hava grubunda olmana rağmen, ateşi kullanabilmen de eklenince '' büyü tarihi dersinde Natilda'nın söylediklerini hatırlamıştım. Herkes bir elemente hükmederek büyücülüğe başlar 3.sınıfa geldiğinde ikinci ve üçüncü diğer elementleri kullanabilmeye başlardı. Ve bu durum ergenliğe girmek gibiydi. Ben henüz 1.sınıf olduğumdan ergenliğe erken mi girmiştim. Chris onu dinlemediğimi anlamış olacak ki söylediği her neyse duraksadı ve iki elliyle yüzümü avuçlarının içine alarak bana doğru eğildi. Elleri sıcak, ve yumuşaktı. Onu tanımasam ateş grubunda olduğunu kolayca anlayabilirdim. Sanki yanaklarım soğuktan buz tutmuş ve o buzlar onun dokunuşuyla erimiş gibi hissettim. Elleri tüm yüzümü kaplayabilecek kadar büyüktü. O an tüm bu konuşmayı sonlandırıp, avuçlarının içinde uyumak istedim.

Mechinov AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin