Parlak güneş ışıklarının gözüne vurmasıyla uyanan Hoseok gözlerini açar açmaz Jin'in sırtını gördü. Hoseok'un uyandığını gören Jin, korkutmak istemiyormuş gibi tedirginlikle yatağın kenarına oturup ona gülümseyerek "Nasılsın?" - diye sordu.
Hoseok, sokağa çıktığında ne olduğunu hatırlamaya çalışarak boğuk bir sesle: "Eve gitmemiş miydim?" diye sordu.
Jin: "Anahtarını unutmuşsun, geri dönmek zorunda kalmaman için peşinden geldim, tam da yere kapaklanmaya karar verdiğinde seni neredeyse yakalamıştım" - diye, olanları anlatmaya çalıştı ve Hoseok'a yüzüstü yatmasında yardımcı olarak – "Sırtın morluk içinde, merhem süreyim" - dedi.
Gerilen Hoseok "Tamam" dışında bir şey diyemedi.
Ama Seokjin'in dokunuşları, çok az hissediliyor olsa bile yine de her an baş döndürebilecek bir şekilde heyecanlandırıyordu. Seokjin'in okşuyormuşcasına yumuşak hareketlerinden dolayı Hoseok dayanamadan hafifçe inledi ve hemen dudağını ısırdı. Dün söylediklerini ve kızgın iğne batırılmış gibi o garip hissi hala çok net hatırlıyordu.
Jin: "Her şey yolunda, sen istemiyorsan sana dokunmayacağım. Dün ne olduğunu bilmiyorum ama umarım benim suçum değildir. İyice emilene kadar biraz böyle uzan." dedi merhemi sürmeyi bitirerek
"Jin, dün söylediklerim..."
"Anlıyorum, cidden. Senin isteğin bu yöndeyse bu ilişkiye son vermeliyiz diye düşünüyorum. Sana bağlı olduğumu inkar etmek aptalca olsa da bu iyi sonuçlanmayacak gibi." –Jin, Hoseok'un yanına temiz tişört koyarak derin bir nefes aldı – "Ama yine de senin buna ihtiyacın olmasa da arkadaşın olarak kalmak isterim."
"Ben de bunu isterdim" – dedi Hoseok tekrar uykuya dalarak.
***Uyandıktan sonra Taehyung bir şekilde banyoya ulaşıp, küvveti sıcak suyla doldurarak ve alışkanlıkla hindistan cevizi kokulu köpük ekleyerek hırpalanmış, yorgun vücudunu suya bıraktı. Bir saat sonra Jimin gelmesi gerekiyordu, o nedenle kendi durumunda olabildiğince düzgün görünmek istiyordu. Dün eve nasıl geldiğini bile hatırlamadığından, bunu başarabilmesi pek mümkün değil gibiydi.
Taehyung o kadar yorgundu ki dayanamayıp küvetteyken uykuya daldı ve güçsüz parmaklarıyla kenara tutunamayıp suyun altına kaymaya başladı. Aslında çoktan her şeyi boşvermişti. Büyük ihtimalle kendisinin boğulmasına müsaade edecekti ama birisinin güçlü elleri onu sudan çıkararak, güzelce kendisine gelmesini sağlayacak bir tokat geçirdi. Jimin planlandığından önce gelmişti.
Jimin, boğulmaktan son anda kurtulan Taehyung'u hiçbir şey demeden sudan çıkarıp, kocaman havluyla kuruladıktan sonra battaniyeye sarıp yatağa yatırdı ve kendisi de yanına uzanarak bebeğe sarılıyormuşcasına sıkıca sarıldı. Taehyung yanındakinin abisi olduğundan emin olduktan sonra yaşadıklarını unutmaya çalışarak abisinin omzuna yaslandı. Her şeyi kabullenebilmek için baya bir zamana ihtiyacı olacağını düşündü.
Jimin çocuğun ıslak saçlarını okşayarak:
"Yakında her şey iyi olacak." – dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı iplikle: İkiye ayrılmış || VHope
FanficHoseok hasta olduğunu düşünüyordu. Taehyung deliriyor olduğunu düşünüyordu. Aslında sadece Kırmızı İplik'le bağlılardı. Ama anlayamamak onları az daha geri dönüşü olmayan yere götürecekti.