4.BÖLÜM (ZİFİRİ)

159 18 10
                                    

Yazarken tüylerim diken diken oldu :)
Umarım aynı etki sizde de olur keyifli okumalar ..

---

Olayların hızına ayak uyduramadığında , zaman seni olayların içerisine daha da sürükler  ..
Suyun üzerindeki yazıları okuman kadar imkânsızdır bu.
İçine girdiğin girdap seni hangi kıyıda bırakacak bilemezsin .
Her manzara sana aynı gelir , bu süresiz zamandan sıyrılıp sadece nefes almak istersin .Gerçek bir nefes ..
Bugünün yarına hasret olduğunu düşünmeden bu kısır döngüden sıyrılmak için benliğin kendi içinde bir savaş verir.İçine kustuğun cümleleri en iyi göz altların kanıtlar . İşte bu duyguları,en iyi kendi aynalarını çatlattığında sol tarafında hissedersin .
Derin düşüncelerin içerisinde kaç zaman devirdim bilmiyordum ama eve geldiğimizi arabanın durmak üzere olduğundan anlamıştım.
Kapıyı açıp çıkacakken bir kaç denemenin ardından kilitli olduğunu anladım.
Mehir'e dönmeden konuşmaya başladım.

"Mehir kapıyı aç"

Kapıya doğru dönmüştüm ,saçlarım toplu olduğundan farklı duyguların toplandığı yüzümü kapatamıyordu. Mehir'e kırgındım,biraz da kızgın .
Kuaför salonundan apar topar ayrılmıştık. Bana ne olduğunu sorduğum da açıklayacağını söylemişti .Zaten bu aralar sürekli bana bi şeyler açıklanacağı söyleniyordu ama bu işlevi faaliyete geçiren yoktu. Açıklanması gereken konular soru işareti olup derinlerde kayboluyordu ..Buna bu sefer izin vermeyecektim.

Mehirin elini kolumda hissetmemle kafamı hafifçe ona doğru çevirdim.

"Almira,olanları anlatmak bana düşmez . Babanla konuşmalısın ,kafandaki.."

" Mehir bu senaryoyu daha önce de duymuştum .. Yüzlerce defa !
Lütfen bana zamanla anlayacaksın zırvalıklarına girme çünkü içim bu cümlelere alabildiğince dolu "

Mehir bu ani çıkışımı beklemiyordu.
Diyecek bir şey bulamadı , ya da susması gerektiğini düşündü . Klik sesini duymamla arabayı açtığını anladım . Hiç göz teması kurmadan arabadan indim , seri ve sert adımlarla evin arka bahçesinden eve girdim. Çalışanların koşuşturması dışında hazırlıkların çoğu bitmiş gibi görünüyordu. Babamın ihtişama önem veren, yüzlerinde sahte gülümsemeleri olan misafirleri yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.
Mecburiyet içeren gülüşlere göz devirerek merdivenlere yöneldim.
Kendi odama geldiğimde kıyafetimin tüm zerafetiyle yatağın üzerinde durduğunu gördüm.
Yanına yaklaştım elimi işlemelerin üzerinde nazikçe gezdirdim.
Bu kıyafeti giyip hiç bir şey olmamış gibi eğlenmemi istiyorlardı. İstediklerini onlara verecektim .  Anne ve babamın küçük güç gösterisi olan fakat doğum günü dedikleri partiden sonra bir kaç kişiyle görüşüp yurt dışına bilet ayarlayacaktım . Belli ki bir hastalığım vardı, bedensel değil ruhsal bir hastalık..
Gerekirse yıllarca tedavi olacaktım . Benden saklayarak daha iyi olacağımı , iyileşiceğimi düşünmüş olamazlardı değil mi ?
Bu böyle devam edemezdi , insan neler olduğunu bilmeden nasıl çözüm bulabilirdi ki ?
Geçmişe özlem geleceğe kaygıyla bakan bir kız olmak korkutuyordu beni . İşte tam bu nedenden dolayı gidecektim buralardan..

Yüzüme tamda istedikleri mutlu kız maskesini yerleştirip kıyafeti üzerime geçirdim . Yavaşça aynaya doğru yürüdüm. Gözlerimle tüm bedenimi taradım, elbise çok sıkı sarmıştı bedenimi.Adım attığımda derin yırtmaç  sağ bacağımı boydan boya arsızca sergiliyordu .Dikkatimi aşağıdan gelen romantik müzik bozdu. Belki herkesin hayalini kurduğu bir doğum günü partisi olacaktı . Lüks arabaların bahçeyi doldurduğu , takim elbiseli moda dergilerinden fırlamış erkeklerin bulunduğu , kusursuz bir parti.
Samimiyetsiz küçük bir kahkaha attım . Hemen ardından sol yanağımın ıslaklığına sağ yanağım da eşlik etti .
Birkaç dakika kendimi izledim , bulunduğum durumu kafamda tarttım.
Bunlar çırpınan umutlara teğet değip geçen birikmiş gözyaşlarıydı.
Hayat, kopya çekmeden yaşa diye bir fısıltı gönderdi insanoğlunun kulaklarına.. Kendin ol . Kendin ol ki kişiliğin avuçlarından uçup gitmesin.
Ve ben..
Bu zifiri karanlıkta korkularımla kendi yolumu aydınlatabililecek miydim ?

KIZIL CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin