Kitap,ev,ödev. Ben buydum. Yüksek seste müzik ve deli gibi dans etmek? Kesinlikle buraya ait değildim.Duvarların arasında yaşayan ben bu durumdan oldukça rahatsızdı.Kim böyle yerlerden hoşlanırdı ki ? Anlaşılan sen hariç dünyanın yüzde doksan dokuzu Tess.Lucy ' ye burdan gitmek istediğimi söylemek için ağzımı açtım ama kendisi benden önce davrandı ve ayağa kalkarak bana dik dik baktı."Cidden bütün gece orda oturacak mısın?"
"Ben böyle iyiyim" dedim sesimi kararlı tutmaya çalışarak. Ancak Lucy beni onaylamak yerine gözlerini devirip kolumdan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı " Nereye gidiyoruz?"diyerek anlamayan gözlerle sorarak ona baktım.başımı karşıya çevirdiğinde barın sadece vip kartı ile girebilecek olan bölümünü gördüm "Luce buraya gireme-"
"Buyrun bayan Ford, herzamanki gibi sağ köşe " diyen görevliyle sözlerim yarıda kaldı.Soru dolu gözlerle Lucy'e baktığımda bana bakmıyordu, bu bir şeyler sakladığı anlamına gelirdi.Bana hala cevap verme gibi bir niyeti olmadığını anladığımda sesimi yumuşak tutmaya çalışarak " Kart olmadan nasıl içeri girdik bayan Ford?"diye sordum.
"Arkadaş grubu yaptığımı söylemiştim"
"Hayır,söylememiştin"
"Iyi o zaman, şimdi söylüyorum"diyerekten işin ucundan kurtulmaya çalıştı ama üstelemekte kararlıydım.Tam itiraz edercesine ağzımı açacakken bir kız sesi duydum "Luce!"
Garip hissettim. Luce ? Sadece benim söylememe izin verdiği(!) takma adı? Demekki ben yokken fazlasıyla yakınlaşmış olduğu arkadaş grubu buydu. Iki kız 3 erkek vardı.Koltuklara yayılmış ve hafif sarhoş görünüyorlardı kıvırcık saçlı kız Lucy'e sarıldı ve beni sordu. Lucy beni gruba tanıttı ve hepsi samimi bir gülüşle benimle selamlaştılar. Isimleri akılda tutmak o kadar zor değildi ; kıvırcık kahverengi saçlı olanın adı sue , siyah uzun saçlı ve sevimli olan kızın ismi ise marry idi. Erkekler ise matt, jason ve pauldu.Aslında ben bile sevdiğimi söyleyebilirdim, samimi bir ortamdı ve konu ne olusa olsun kızlar erkeklere cephe alıyordu ki bu komik bir görüntü oluşturuyordu.Bir süre daha konuştuktan sonra başka bir yere gitmek istediler ve Lucy hemen kabul etti. Onlar kalkarken Lucy'i kenara çektim.
"Bir gecede üç farklı mekanı kaldırabiliceğimi sanmıyorum, Luce" dedim Luce kelimesini bastırarak. Lucy buna aldırmadı ve beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı " Ne yani,yalnız mı kalayım?Asla olmaz"
" Yalnız falan değilsin "
"Şimdilik öyleyim "
Ne demek istediğini anlamasam da buna pek kafa yormadım ve onlarla diğer yerde kapıda buluşmak üzere Lucy'nin arabasına ilerledik. Araba biraz yol aldıktan sonra derin bir nefes aldım ve kendime sorgulama izni verdim " Kaç yaşındalar?"
" 23-24 falan olmalı" dedi umursamaz şekilde. Gözlerimin iri iri olmasına engel olamadım "bizden nerdeyse 6 yaş büyükler, Luce." dedim duyduklarıma inanamayarak.
"18 yaşında olduğumusu bilmiyorlar Tessa. Onlara 20 yaşında olduğumuzu ve şehir
dışındaki üniversiteye gittiğimizi, ancak kısa bir süre için kaydımızı dondurduğumuzu söyled
im."
Ben bunları sindirmeye çalışırken Lucy arabayı durdurdu ve bana döndü " Kimseye bişey söylemeye kalkma Tess , planlarımı batırmanı istemiyorum."
Planlarını batırmak. Bu da ne demekti şimdi? Konuşmama fırsat vermeden arabadan indi ve bara doğru yürümeye başladı.Doğal olarak ben de peşinden gittim, belki sorgulamama orda devam edebilirdim.
Bu seferki bar lüks değildi , hatta belalı bile olduğunu söyleyebilirdim ; serseri ve sürtüklerle dolu bir yerdi o kadar.Tabi önümü görmemi engelleyen sigara dumanı saymazsak.
Lucy'nin grubunun yanına gittiğimizde Matt birşeyler isteyip istemediğimizi sordu. Lucy "Bira alabiliriz." dedi . Bense sadece su istediğimi söyledim.Lucy bana uyaran bir bakış attı ama umursamadım , tek istediğim burdan gitmekti. Bir süre daha şakalaşma ve tartışmalarla geçti. Lucy ortadan kaybolmuştu, belki de onu alıp gitmeliydim? Istemiyorsa ben gidecektim zaten, ama sarhoş olmalıydı. Başına bişey gelirse ? Yine ikilemde kaldım,böyle olmak zorunda mıydı ,hanım hanımcık tamam diyip gelse çok mu şey istemiş olurum Tanrım? Galiba evet .
Tabureden indiğimde başım dönmeye başladı, sigara dumanına hala alışamamıştım ve başım fena halde ağrıyordu. Lucy'i nerde bulabileceğimi bilmesem de rastgele yürümeye
başladım. Yüksek müzik yüzünden seslensem de duymayacağını biliyordum.Birine çarpmamla düşüncelerimden sıyrıldım.
"Yalnız mısın tatlım ?" Daha önce böyle bir durumla karşılaşmamıştım , kim benimle ilgilenirdi ki? Çocuk oldukça sarhoş görünüyordu ki bu bana takılmasının nedenini gösterirdi.Yardım istemek için etrafıma bakındım ve kimsenin burayla ilgilenmediğini gördüm. Çocuk biraz daha yaklaşınca istemsiz olarak geriye doğru bir adım attım " Hayır yalnız değilim ,git başımdan." Sırıtıp tamamen dibime girdiğinde dizimle midesine geçirdim,
kısa olduğu için başarılı olduğu söylenebilirdi.Çocuğun bağırışlarını duyuyordum ama arkama bakmadan dans eden kalabalığın içine
daldım. Burda ne işim vardı ki ? Daha yeni hastaneden çıkmıştım ve aptal gibi kalabalık yerlere geliyordum. Insanlar üstüme üstüme geliyordu, kriz geçirmekten korkuyordum.
Çıkmalıydım. Sigaranın verdiği duman ortalığı sarmış, sanki benim nerden çıkacağımı saklamak istiyordu. Birbiriyle carpışarak dans eden bedenlerin arasından zorlukla geçtim ve kendimi yeniden bir bedene çarparken buldum.
"iyi misin?"
kafamı yukarı kaldırdığımda ilk karşılaştığım bir çift ela göz oldu. kumral saçları buğday teniyle bir bütün oluşturuyordu,yüzünde hafif çilleri olmasına karşın sert yüz hatları vardı.saçlarını sıkıntıyla karıştırdığında hala cevap vermeyip ona dik dik baktığımı farkettim. Kızardığımı görmesin diye kızıl saçlarımı önüme aldım . Aferin sana Tessa , pancar gibi olduğuna şüphe yok.
"evet " diyebildiğimde ortamdaki duman yüzünden yüzünden sesim boğuk çıkmıştı.Hemen kendimi toparladım ve daha fazla rezil olmadan nerde olduğunu bilmediğim çıkışlarldim.Çıkışı bulup çıktığımda ise Lucy ile birlikte geldiğimi hatırladım ve edebildiğim tek
küfürü edip yeniden içeri girdim.Girdiğimde artık beni rahatsız eden tek şey havadaki duman değildi. Lucy' di
Lucy ve Kucağına oturduğu ela gözlerin sahibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maske
ChickLitDudaklarını dudaklarıma dokundurunca başımı hemen yana çevirdim. Güldü. Bu sefer ki gerçek bir gülüştü, tatmin olmuş bir gülüş. Dudaklarını kulağıma getirip kulak mememi emdi ve kulağıma dudaklarını sürttü. İliklerime kadar ürpermiştim, kısık sesle...