Onun olmadığı hayat benim için çok yeniydi.
Nefes alışverişini duyamamak, benim aksime düzenli bıraktığı eşyalarını evin köşelerinde görememek çok yeniydi.
Onsuz ne yapacağımı bilmiyordum.
Onun hayatıma girmediği zamanlarda ne yapıyordum, hatırlamıyorum.
Sadece ruhum oradan oraya savruluyordu ve o beni bulmuş, bana kalbini - evimi- vermişti.
Cenazesinde benim için ne kadar zor olsa da ayakta ve artık sıcak olmayan bedeninin hemen yanı başında durmuştum.
O hep üşürdü, ben olmadan ne yapacaktı bilmiyordum.
Toprağı kıskanıyordum! Bu kadar bencil olduğu ve onu görmeme izin vermediği için! Neyse ki anılarımız var, onlar benim biraz nefes almamı sağlıyor.
Tanrının neden onu bu kadar erken yanına aldığını bilmiyorum, sadece sanırım o yeterince acı çekti ve artık bu dünya için fazla güzeldi. Benim için hep öyleydi. Daima benim için fazla iyiydi.
Ne kadar o tersini düşünse de.
Sürekli uyumak ve onun süslediği rüyalarımda gezinmek istiyordum. Annem ise buna kesinlikle izin vermiyordu. Benim kendimi kaybetmemden korktuğunu görebiliyordum ama ben zaten kendimi toprağa gömmüştüm.
İlk zamanlarda kabullenememiştim. Onun gidişine hazır olduğumu düşünsem de gitmiş olduğunu kabullenmek uzun süre beni zorlamıştı.
Sürekli sabah rutinlerimi yapıp hastaneye, odasına gitmiştim. Başta acım taze olduğu için bana bir şey demediler, sadece acıyarak baktılar ama ben sevdiğime, kocama kavuşacağımı düşünerek onları umursamadım. Daha sonra bu gelişler uzadığında pes etmem için onun odasına başka bir hastayı yerleştirdiler.
Odaya girdiğim anda gelen tanıdık koku kendini hastane kokusuna bıraktığından oraya gitmekten de vazgeçtim.
Sonraki süreç ise benim yolculuk adlı defterimize bakıp yaşadıklarımızı yeniden, yeniden ve yeniden yaşamakla geçti. Bütün gün aynı yerde oturuyor ve etrafıma serdiğim fotoğraflara gülümseyerek bakıyordum.
Hatırlandığında gülümsenecek bir adamdı o. Ve bana hep böyle anılar bırakmıştı.
Eğer bütün bu söylediklerim nasıl kötü olduğumu anlatmama yetmemiş ise bekleyin, daha yeni başlıyorum.
Ona şarkı söylediğim ve veda ettiğim gece sabaha kadar ağladım. Kafamı göğsüne yaslayıp kalp atışlarını duymaya çalıştım ve uyanması için bir şeyler saçmalayıp durdum.
Sabah olup da onu göstermek istediklerinde herkesi kovup hastaneyi birbirine kattım.
Kimse anlamıyordu. Neden sadece onunla biraz daha vakit geçirmeme izin vermiyorlardı?
Bencillik ettiğimi biliyordum ama yine de organlarını - sağ kalmış olanları- bağışlamak istemedim.
Aslında onun kalbini benim kalbime yerleştirmeleri için çok ağladım ve çok yalvardım fakat onun kalbinin çoktan durduğunu bunu yapamayacaklarını söylediler.
Onun kalbi durmuştu.
Nasıl da yalan söyleyebiliyorlardı! Göğüs kafesimde atan organın sesini duyamıyorlar mıydı ki!
Ama önemli değildi. Onun kalbi zaten benimleydi.
O'nu alıp götürmeden önce üzerini ve asi kaşlarını düzeltip alnına bir öpücük bıraktım. Onu ısıtabilen sadece benim öpücüklerimken şimdi onun yatağı mezar , battaniyesi toprak olacaktı.
Kendimi biraz toparlayabildiğimde - hala beklenmedik anlarda hıçkırıklara boğuluyordum- hayallerimizin çoğunu gerçekleştirmiş olduğum için mutluydu. Bu konu hakkındaki tek mutsuzluğum ona bir çocuk verememekti. Ve de hiçbir zaman yeterince aşkımı ifade edememek olabilirdi.
Ama suçlu ben değildim ki! Bu aşkın ötesiydi, diğer boyutuydu. Kelimeler kifayetsiz kalırdı sessizlik konuşmaya başladığında.
Bir tık daha iyileştiğimde - hala saatlerce fani dünyada olmuyordum- sürekli sevgilimin mezarına gitmeye başladım. Her gün gidemiyordum. Sabahları annem beni kaçarken yakalamadığı sürece gidiyordum. Yakalandığım zamanlarda ise annemin gözündeki acı katlanarak büyüyor ve benim üzerimdeki acıya ekleniyordu.
Önceleri mezarlıklardan korkardım.
Şimdi ise orası benim için cennetti.Aslına bakarsanız onun olmadığı her yer de benim için cehennemdi.
Merhabalaar, biraz hatta baya gecikti bunun için üzgünüm. 😔
Sizleri seviyorum.
Belki fark ettiniz mi bilmiyorum ama artık kendimi pek ifade edemiyorum. Neden böyle bilmiyorum ama eğer gerçekten öyleyse lütfen belirtin.
Buna ihtiyacım var.😳
Ve gift kelimesini tamamlamış olsak da daha bitmedi aslında hikaye daha başlamadı bile diyebilirim....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gift °zm°
Short StoryHasta bir bedenle sana verebileceğim en iyi şeyi verdim. Benim bir parçamı. ▲for you from me ▲