Eğer mektubu getiren normal bir postacı olsaydı Zayn'in yine olağanüstü muhteşemliğini kullanarak bana mektup bıraktığını düşünürdüm. Ama mektubu getiren kişi kadın doğum doktorumdu.
Hiçbir şey diyemeden elinden mektubu aldım. Ruhum sanki vücudumdan çıkmak istiyor ama duvarlara çarpıp geri düşüyor gibiydi. Hissettiğim şeyler için uygun bir cümle oluşturamazdım.
Sevgilim,
Seni bırakıp gittiğim için senden ne kadar af dilesem az, ama biliyorsun ki seçme hakkım olsaydı sonsuza dek senin yanında kalabilmeyi seçerdim.
Şuan yanımda sessizce uyuyorsun ve ben seni izliyorum. Uyuyamıyorum, senin gibi ben de uyursam uyanamayacağımdan korkuyorum. Seni şimdi bırakmak istemiyorum.
Tedavilerin boşuna olduğunu biliyorum, bilmiyorum sen hep olumlu düşünmemi söylersin ama hissediyorum be aşkım. Soğukluğu hissediyorum.
Bedenim daha fazla senin sıcaklığını arıyor ama yetmiyor, söyleyemiyorum. Nasıl derim ki? Ruhum bedenimden ayrılmak için gün sayıyor, bağırmak çağırmak istiyorum ama sen korkarsın. İçime atıyorum bütün çığlıklarımı sana zarar vermektense kendimi öldürmeyi yeğlerim.
Her zaman senin zihnine sahip olup daha umutlu birisi olmayı istedim. Belki o zaman şu ömrüm daha uzun olabilirdi, hastalıklı ciğerlerim biraz daha dayanabilirdi. Ben senin aşkın için direndim, ama yeterli gelmedi sevgilim.
Bizim aşkımız imkansızların üstünden gelemedi.
Bu sözlerin senin canını acıtacağını biliyorum ama üzülme sevgilim. Bu bizim suçumuz değil, kimsenin suçu değil. Sadece Allah'ın bizim için yazdığı kader böyleydi. Biz değiştiremezdik ya.
Ne kadar perişan bir halde olduğunu hayal bile edemiyorum ama ben bencil biriyim sevgilim, ölmeden önce beni unut diyemezdim.
"Deseydin ben öldürürdüm seni zaten." diyerek gülümsedim. Ama bir sonraki cümle gülümsememin yüzümde donmasını sağlamıştı.
"Deseydin ben öldürürdüm seni zaten." diyerek gülümsediğini hissedebiliyorum. Seni sandığından çok daha iyi tanıyorum.
Gülümse karıcığım, sen gülümsedikçe daha çok ısınıyorum.
Asıl konuya gelirsek, doktorunun neden bu mektubu sana getirdiğini merak ediyorsundur. Bu senin için bıraktığım son hediye bitanem, son iyilik ve son istek.
Sana söyledim, ben bencil bir adamım. Arkamda bir yerine iki kişi bırakmak istemedim. Bana bir aile bahşetmeni istemedim ama ben sana bir aile bahşediyorum. İki kişilik bir aile.
Sana muayene olacağımı söyleyip gittiğimde muhteşem spermlerimi bağışladım. Bağışladım derken sadece senin için, kıskanma hemen. Zaten mektubun amacı da bu.
Sperm bankası gibi bir yöntemle sana bir tane ben daha bırakmak istedim.
Hasta bir bedenle sana verebileceğim en iyi şeyi verdim. Benim bir parçamı .
Senin bir süre sonra birazcık da olsa kendini toparlayacağını hissediyorum ve hazır olduğunu hissettiğin bir zaman bunu yapmanı istiyorum.
Senin yanında daha fazla kalamadığım için umarım beni bu hediyeyle affedebilirsin.
Eğer şimdiye kadar mezarıma gelemediysen ilk gelişin ya cinsiyetini öğrendiğinde ya da çocuğumuzla olsun.
Ağlama sevgilim, ben gözyaşlarını silmek için orada değilken ağlama. Yanında ben yokken ağlama.
Seni bütün hastalıklı vücudu ile seven bu hastalıklı adam,
senin kocan...
Zayn Malik.
Kendime gelmem ne kadar uzun zaman aldı bilmiyorum, zaman, onu düşünürken çok çabuk geçiyor. Tıpkı onunlayken çok çabuk geçmesi ve ölümün kapımızı çalmış olması gibi...
ağlamıyorum :((((
ama ağlayacağım :(((
benim kurgum farklıdır çünkü niye farklı olmasın
samrothie bana sleeping at last i sevdiren minnoş insan tanesi bana ulaş ;)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gift °zm°
Storie breviHasta bir bedenle sana verebileceğim en iyi şeyi verdim. Benim bir parçamı. ▲for you from me ▲