Çok fazla görüş bildiren olmadı maalesef. Yine de bildirenler de Erika'nın kalması taraftarıydı. Aslında kitaplarda bi karakter koyup 'alın bu karakterimiz' deme olayından hoşlanmıyorum. Bu yüzden sanırım isteyen istediği gibi hayal edebilir. Mesela benim hayalimde Erika'nın suratının daha erkeksi hatları ve kirli sakallı halli var. Bu yüzden Erika'yla devam ediyorum, hayallerimdeki Deniz'e çok daha yakın olduğu için. Diğer karakter birazcık daha kötü çocuk kaçıyor :D
Şimdiden keyifli okumalar2 Sene Sonra
Delphine |
2 sene.. Koskoca iki sene geçmişti beni evinin önünde bıraktığı günden bu yana.. Bu iki senede hayatımda değişen şeylerin haddi hesabı yoktu. Çikolatalı süt içmeyi bırakmış, tavuk yemekten nefret eder hale gelmiştim. Vejeteryan olmaya karar vermiştim. Bölüm ikincisiydim. Derslerime kendimi vermiş, onu,adını kullanmak bile istemiyorum, atlatmak için bir yol bulmuştum. Şimdilerde ise 2 senedir peşimde koşmaktan yorulmayan Barış'a bir şans vermiştim. Ders günlerimiz farklı olmasına rağmen ders programımı öğrenip, her gün o saatlerde okulda olduğunu öğrenmiştim. Ben de bu kadar karşılaşmamızın tesadüf olamayacağını biliyordum ama onu sevemiyordum işte. Şu an yaptığım tek şey beni sevmeyenden kaçıp, beni sevene sığınmaktı. Amerika'da yaşayan malum şahsı Instagram ve Twitter hesabından gizli gizli takip etmeye devam ediyordum. Onunda hayatında değişen çok şey vardı. Amerika'ya gittiğinde kadından kadına koşacağına kendimi inandırmıştım. O ise kendine tek birini bulmuştu. Evet, sevgilisi vardı. Belki de sevgilisi değildi. Bilemiyordum. Instagram'ında yanında kadın olan tek fotoğraflar onunla olanlardı. Kadın ise bir mükemmeldi. Kadın diyorum! Çünkü yaklaşık 30'larında gibiydi. Ünlü bir psikologdu. Zengindi, çok güzel olmasa da güzeldi, başarılıydı. Benim olmadığım her şeydi. Deniz ise gitgide işine odaklanmıştı. Amerika'da açtığı mimarlık ofisini, bir mimarlık şirketine çevirmişti. Amerika'daki birçok iş dergisine çıkmıştı. Nereden mi biliyordum? Çünkü Instagram hesabında paylaşmıştı. Kadınlar onu daha da çok istiyordu fakat ona kimse eskisi gibi kolayca sahip olamıyordu. Eski halinden eser yok gibiydi. Fotoğraflarda gülümseyen yüzünü görmek artık zor değildi. Yalnızca o fotoğraflardaki gülümsemesi çok profesyoneldi. Gittiği günden beri bir kere bile İstanbul'a geri dönmemişti. İstanbul'u geçtim, Türkiye'ye geri dönmemişti. O günden bu yana hala takipçileri benim fotoğraflarımın altına 'yeniden barışın lütfen' temalı yorumlar atıyorlardı. Bunlarla yaşamaya alışmıştım. Bir mekana girdiğimde gözler bana çevriliyordu. Onun İstanbul'dan gitmesine sebep olan kız olarak biliniyordum. Sebebi ise kimse bilmiyordu. SEBEBİNİ BEN BİLE BİLMİYORDUM. Hazırlıktan sonra Hevin'le sık sık olmasa da, denk geldikçe görüşmeye devam ettik. Bazen okul çıkışı bir kahve içtik, bazen bir yemek yedik, bazen haftasonu birlikte alışveriş yaptık. Bugün de o günlerden biriydi. Nedense bu sefer farklı hissediyordum. İçimde farklı bir his vardı. Hevin'in buluşalım kahve içelim mesajını cevaplamakta çekinmiştim bu sefer. Yine de hızla hazırlanıp evden çıktım. Yeniden otobüslere, minibüslere dönmüştüm. Vazgeçilmezim olan mavi minibüse binip Beşiktaş Sahil'e doğru hareketlendik. Tıklım tıklım olan minibüste boş bir yer bulup tutundum ve aklımdaki tüm düşünceleri uzaklaştırıp kulaklığımdan yükselen şarkıya odaklandım. Kolumdaki bileklik tutunduğum demirle etim arasına sıkıştığında kolum acımıştı. Kolumu çekip elimle bilekliğe dokundum. O günden beri, taktığı günden beri bu bilekliği kolumdan çıkarmamıştım. Onun ise çıkarıp çıkarmadığını bilmiyordum. Ona bir söz vermiştim. Duygularım bitmeden, bu bilekliği çıkarmayacaktım. Ve duygularım maalesef ki hala bitmemişti. Hevin'in bahsettiği kafenin önünde minibüsten inip içeri hareketlendim. Denizi gören köşede bir masaya yerleşen Hevin'i gördüğümde gülerek yanına gittim ve arkasından sarıldım. Aynı samimiyetle bana karşılık verdikten sonra karşısındaki boş sandalyeye oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Tanıyorsun (Seni Tanımıyorum Serisi)
General FictionAradan geçen iki yıl sonunda bela geri dönüyor. Hem de daha mükemmel bir halde.