Herkese merhaba.Oy ve yorum lütfen :)
Gürkan'a beni buradan götür dememin üzerine beni kucağına alıp arabasına doğru taşımaya başladı.Başımı kaldırıp bizimkilere baktığımda silahlarını indirmeden geriye doğru ilerlediklerini gördüm.Tüm bedenim titriyordu,daha fazla kendime engel olamayacağımı anladığımda beni içine çeken o boşluk ve karanlık duygusuna bütün benliğimi bırakıp,Gürkan'ın kucağında karanlığıma teslim oldum.
Gözlerimi araladığımda arabada olduğumuzu fark ettim.Araba koltuğunun yatar pozisyonda olmasından dolayı yerimde biraz kıpırdanıp,kendimi gün ışığına alıştırmaya çalışıp,koltuğu oturur vaziyete getirirken Gürkan beni fark etti.
''İyi misin?Hastaneye az kaldı.''
sesimin çatallı çıkmasına aldırmadan,
''İyiyim.Aşırı stresten oldu.Hastaneye gitmek istemiyorum.''dediğimde arabayı sağa çekip durdurması bir oldu.
''Neden ağlıyorsun?Hani iyiydin.''O söyleyene kadar ağladığımın farkında bile değildim.Ses tonumu biraz düzene koyup,gözyaşlarımı silerek iyi olduğuma Gürkan'ı inandırmaya çalıştım.
''Lütfen sadece eve gitmek istiyorum ve bugün kimseyi görmek istemiyorum.'' Beni baştan aşağıya süzerek iyi olduğuma kanaat getirmiş olacak ki arabayı tekrar çalıştırdı.Bense başımı cama çevirmiş dışarıyı izliyordum.
''Koçum diğerlerine söyle bugün herkes kendi evine geçsin.''
....
''Aması yok lan!Ben söyleyene kadar herkes kendi evinde kalacak!''bizimkileri arayıp böyle söylemesi,benim yalnız kalmak istediğimi söylememesi beni şaşırtsa da şu anda kafama takacağım son şey bile olamazdı.Yaşadıklarımı en azından bugünlük düşünmeyecektim.
Evin garajına girdiğimizde kendi arabamın yerinde olmadığını gördüm.Gürkan emniyet kemerini çıkartmış tam inecekken,
''Benim bebeğim nerede?''diye sorduğumda adamın soyuna sopuna sövmüşüm gibi bana baktı.
''Ne bebeği lan!'Boynundaki damarlar gerilmiş,adem elması daha da belirgin hale gelmiş,tek kaşı ise'bittin kızım'der gibi havadaydı.
''Arabamı diyorum,aldırmadınız mı?Hem bi dakka sen ne bebeği sandın?''yüzündeki o rahatlama anı gerçekten çok komikti.
''Çocuklar aldı getiriyor.''diyerek diğer soru kısmını es geçmişti.
Arabadan inerken arkamdaki ıslaklığı fark ettim ve koltuğa baktığımda krem döşemenin üzerinde kocaman kırmızı lekeler görünce gözlerim yerinden çıkacak gibi açıldı.Ayaklarım arabanın dışında yarı belimden fazlası da arabanın içine eğilmiş durumdaydı.Birden kolumdan çekilmemle kafamı arabanın tavanına çarptım.Öyle bir çığlık attım ki.
''Oldu mu bir şey dur bakayım güzelim.''bir yandan da kafamı ovalıyor,kanıyor mu diye bakıyordu.
''Kır ya kır.Öküz,odun,dağ ayısı,hayvan!''tek ayağım üzerinde hem zıplayıp,hem saydırıyordum.
''Arabayla aşk yaşamasaydın sende,inseydin indirmek zorunda kalmazdım.''
''Yaaa offf!Şuraya baksana''diyerek koltuğu gösterdim.Tabi öküz anlar mı?Ben daha ne olduğunu kafamı incelemeye başladı.
''Neresi kanıyor ha!Hadi hastaneye gidiyoruz!''bugünün verdiği sinir bozukluğuyla daha fazla dayanamayarak kahkahalarla gülmeye başladım.
''Anladım ben.Kafanı çarptın ve bir şey oldu sana.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir Aşk (Esaret-i aşk serisi)
General Fiction#30.03.2017 genel kurgu 35 #01.04.2017 genel kurgu 45 Kurgu değişmiştir.Lütfen hikayeyi silip yeniden ekleyiniz ''Elif'im''dedi ya durdu dünya, ''Senin için senden gittim!''dedi ya yıkıldı dünyam. Neydi hayat?Aile mi,kardeşlik mi,aşk mı?Hangisi...