Bitkin bir şekilde odaya çıktığımda ayaklarım beni kendi odam yerine Gürkan'ın odasına getirmişti.Garip bir şekilde onun kokusunda huzura ereceğimi hissediyordum.
'Ah yaşanılası hayat!'dedim kendi kendime.Uzun bir süre yatakta Gürkan'ın yastığına kokusunu daha derinden solumak ister gibi sarıldım.Sonrasında dilime dolanan şarkıyı söylemeye başladım.Kapıda beni izleyen adamdan habersiz.
Boşa kürek çekip aynı
Bana sorun kim haklı
Şu yüreğim ne meraklı
Hiç sözümü dinlemiyor
Sorarım aşk durulur mu?
Acıyı sevmek olur mu?
Hani hayat bir oyundu
Artık içime sinmiyor!
Mırıldanmam bittiğinde kalbimin aşkla çarptığını biliyordum ama o boğazımdaki yumru geçmiyordu işte lanet olsun geçmiyordu.Her zaman inandığım bir şey vardı devamı 'ama'ile olan cümleler zaten hiç olmamıştır.Aşkı yaşamak istiyordum hem de doya doya!
Sevdiğim adamla,gezmek,dolaşmak,sarılmak,öpüşmek,sevişmek,kavga etmek her şeyi her şeyi istiyordum.Neye,nereden,nasıl başlayacağımı bilsem sonucunu,sonrasını düşünmeden yapacaktım.'Allah'ım bir yol göster bana.'diye içimden ettiğim tek cümlelik duanın gerçekleşmesini bekliyordum.
''Neden adam neden?Gitmeseydin,bırakmasaydın beni.Sahip çıksaydın bana,yanımda olsaydın,her şeyin üstesinden birlikte gelseydik.Şimdi sana olan kabullendiğim aşkımla mı uğraşayım yoksa yıllar sonra dile gelen senin aşkınla mı?Yoksa kurulan planlar mı?Affedemediğim ailemle mi?Beni istemeyen öz ailemle mi?Ne yapayım ben?Hiç bir şey bilmiyorken daha iyiydim,daha mutluydum.Şimdi her şeyi biliyorum ama sahip olduğum her şeyi kaybettim.Ne yapayım adam ben!''kendi kendime konuşmaya da başladığıma göre bana doktor yolları gene görünüyordu.Çünkü artık ne bir sırdaşım nede sırtımı dayayabileceğim dostlarım vardı.
Duyduğum öksürük sesiyle Gürkan'ın geldiğini anladım.Bu adam sinir krizi geçirip gitmemiş miydi?Şimdi bu neşesi de neydi?'Acaba beni mi duydu ki!'diye düşünmeden edemedim.Kafamda deli sorular!
''Ne zaman geldin?''vallaha çekinerek soruyordum.Ya duyduysa diye.
''Şimdi geldim.Sende odamıza gelmişsin.''gözlerindeki kıvılcımlarla mutlu görünüyordu.
''Benim eşyalarım kalmışta onları alacaktım ondan geldim,şimdi kendi odama geçiyordum zaten.''Uzun bacaklara sahip bir adam olarak tek adımda burnumun dibindeydi.İri kollarıyla bedenimi sarmaladı.
Boyum Gürkan'a göre çok çok kısa olduğu için başım onun göğüs hizasına geliyordu.Başımı biraz yukarıya kaldırdığımda oda bana doğru bakıyordu.
''Bana tepeden bakmaktan ne zaman vazgeçeceksin?''dediğimde bir anda kendisiyle birlikte beni de yatağın üzerine kendi dizinin üzerine oturttu.
''Sana asla isteyerek tepeden bakmam.Bazı fiziksel durumlar dışında.''boylarımızı kastettiğini anlamıştım.Dizinden kalkmaya çalıştığımda aslında bir yanımın hep orada kalmak istediğimi artık biliyordum.Ne zaman ki Gürkan bu krizi geçirdi ne zaman ki karşımda ağladı o an içimdeki hislerin adını koymuştum.
''Rahat dur!''kazağımın yakasından tutarak beni iyice kendine yasladı.Artık dizinde değil kucağında oturuyordum.Altımda hissettiğim değişimin ve sertliğin farkındaydım,nefesimiz birbirimizin nefesine karışıyor,ortalık alev almaya başlıyordu.Ateş hattındaydık anasını satayım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir Aşk (Esaret-i aşk serisi)
Ficción General#30.03.2017 genel kurgu 35 #01.04.2017 genel kurgu 45 Kurgu değişmiştir.Lütfen hikayeyi silip yeniden ekleyiniz ''Elif'im''dedi ya durdu dünya, ''Senin için senden gittim!''dedi ya yıkıldı dünyam. Neydi hayat?Aile mi,kardeşlik mi,aşk mı?Hangisi...