2.Bölüm

714 65 29
                                    

Dipper duştan çıktığında Bill onu salonda bekliyordu.Adını bile bilmediği bir adama yardım etmişti.Tıpkı yıllar önce ona olduğu gibi...O geceyi hatırlamasıyla içi ürperdi.

02\01\2018

İnsanlar etrafında bir daire olmuş hep bir ağızdan;
"Intahar et artık seni pislik!"diye bağırıyorlardı.Gözlerine hücum eden yaşlara engel olamayıp olduğu yerde deli gibi ağlamaya başladı.İnsanların sesi beynini ağrıtıyordu.Sadece kulakları değil kalbi de acımaya başladı.Sırf farklı olduğu için insanların ona böyle davranması adalet miydi?Bir an gerçekten nefes alamadığını hissetti.Kalbi sıkışıyor gözleri kararıyordu.
"Acaba haklılar mı?Gerçekten yaşamayı hak etmeyecek kadar iğrenç miyim?"fikri geçti aklından.Düşüncelerini ve göz yaşlarını bölen şey siyahi bir gencin önüne attığı ilaç kutusu oldu.Gözlerini adama kaydırdı.Adam ona nefretle bakarak
"Yaşamayı hak etmiyorsun intihar et artık!"diye bağırdı.Yeniden ağlamaya başlamıştı.Bu adam haklı olabilir miydi?Nefes alıp verişi bile insanlara zarar mıydı?Düşünceleri tüm vücudunu sarmış bir virüs gibi canını yakıyordu.Artık bu işe gerçekten bir son vermeliydi.Adamın verdiği kutuyu açıp ilaçları içti.Bütün kutuyu içtiğinde yüzüne çocuksu bir gülümseme yayıldı.Artık insanların şikayetlerini,küfürlerini,
hakaretlerini duymak zorunda değildi.Artık huzura kavuşmasına az kalmıştı.Birden arkasında bir el hisseti.Yine ona yumruk atan insanlardan biri olacağını düşünüp arkasını.Ama bu adam ona nefretle bakmıyordu aksine ona şefkat dolu bakıyordu.Gözlerinde bir umut ışığı vardı bu adamın.Bill'e gülümsedi.Bu gülümsemenin ardından Bill kendini anne kucağındaki bir bebek gibi mutlu hissetmişti.Adam ona elini uzatmış bakıyordu.Hiç tereddüt etmeden elini tuttu adamın.Adam onu kalabalığın arasından çekip aldı.Sanki tüm dertleri geride kalmış gibiydi.İçtiği ilaçlar etkisini gösterirken Bill ne hissedeceğini şaşırmış etrafına bakıyordu.Adam aynı sıcaklıkla;
"Hastaneye gitmeliyiz.Mideni yıkamalılar."dedi.Bill tamam anlamında kafasını yavaşça salladı.

10\12\2021
Bu anıyı hatırlamasıyla yüzüne bir gülümseme kondu.Aradan tam üç yıl geçmişti.Şimdi 23 yaşında bir adam olmuş,hayatın değerini anlamıştı.Duyguları ve farklılıkları insanlar için hala iğrençti ama iğrenç olmadığını biliyordu.O farklıydı,özeldi,hatta çoğu normal insandan daha normaldi.En azından o insanların seçimlerini küçümsemiyordu.

Dipper'ın ayak seslerini duymasıyla düşüncelerinin bölünmesi de bir oldu.Dipper üstünde Bill'in kıyafetleriyle aşağı iniyordu.Bill Dipper'ın üzerinde kendi kıyafetlerini görünce yanakları kızarmış,kalbi hızlanmıştı.Kendine bir çeki düzen verip yerine iyice yerleşti.
"Artık ne olduğunu anlatacak mısın?"
"Ne olduğunu bilmiyorum ama kötü bir şey olmuş ki intahar etmeye çalışıyordun.Sana yardım etmek istedim.Bu kadar ileriye gittiğine göre hayatın güzelliğini anlamıyorsun."
"Peki neden yardım etmek istedin?Seni buna iten sebep neydi?"
"Ben...Sana yardım ettim çünkü aynı noktaya bende gelmiştim.Bunu yaptığımda tam 20 yaşındaydım.Hayatın ve yaşamanın değerini bilmiyordum.Ama bir adam bana yardım etti.Bugün nefes alışımı belki de o adama borçluyum."Bill bunları söylerken Dipper'ın aklından "demek o da benim gibi yaşımdayken intahar etmeye kalkıştı."düşünceleri geçiyordu.Sonra aklına gelen soruyla irkilerek
"Peki neden intahar etmeye çalıştın?"
"Ben...Bak söyleyeceğim şeyden sonra benden ve bu evden hızla uzaklaşmak isteyebilirsin.Ama madem sordun...Ben kendimi bildim bileli normal değildim.Diğer insanlar gibi bir kız arkadaşım olmadı.Daha doğrusu ben istemedim.Çünkü bana çekici gelmiyorlardı.Bunun güzel bir kıza rastlamadığım için zannediyordum.Ama öyle olmadığını liseye yeni geçtiğim zamanlar anladım.Kızlar benim için hiç bir şey ifade etmiyordu.Çünkü ben hem cinslerimden hoşlanmıyordum."Bill anlatacaklarının yarısını bitirdiğinde yanakları utançla kızarmış,gözleri hüzünle dolmuştu.Dipper bid tepki vermeden onu dinliyordu.Bill boğazını temizleyip devam etti;
"Bunu kendime çok yakın hissettiğim birine anlattım ama o güvenimi yerle bir etti.Bunu herkese söyledi.Artık herkes benden nefret ediyordu.Bunu ailem de öğrenmişti.Ben bana destek olacaklarını düşünürken onlar beni evlatlıktan reddettiler.Hayatımın geri kalanını hep yalnız geçirdim.Mutsuz ve yalnızlık içinde..."Bill konuşmayı bitirdiğinde ağlıyordu.Kalbinin acıdığını hissediyordu.Dipper'ın da ondan nefret edeceğini düşünmüştü.Ama Dipper bunu yapmadı.
"Sen mükemmel bir insansın Cipher.Bu arada Cipher dememde bir sakınca yoktur umarım."
"Hayır yok.Ben senin adını bilmiyorum."deyip gülümsedi.Sonra dayanamayıp kahkaha atmaya başladılar.Sesleri evin içinde çınlıyordu.Sustuklarında bile bir gülme isteği ile bakıyorlardı.Dipper gülümseyerek;
"Adım Dipper.Dipper Pines."dedi.Bill onunla yaptığı bu sohbetten gayet memnundu.Ilk kez birisi onun gay olduğunu duyup onu aşağılamıyordu.
"Memnun oldum Dipper."
"Bende Cipher."
"Kahvaltıya ne dersin?"
"Aslına bakarsan adam akıllı acıktım."bu konuşmanın ardından yeniden kahkaha atmaya başladılar.

Dipper "Bana neden intahar etmeye çalıştığımı sormadı.Ama ben ona sordum.Belki de sormamalıydım.Belki de bu anıyı anlatırken canı acıdı.Ve buna sebep olan bendim."diye düşündü.Birini üzmüş olma ihtimali onun canını yaktı.Bir an özür dilemek ve dilememek arasında kaldı.Ama zaten olan olmuştu.O da çok iyi biliyordu özür birine yanlışlıkla çarpınca dilenen bir şeydi.Derin yaralar açtığında değil.O bunları düşünürken çoktan masaya oturmuş olan Bill bulutlu gözlerle ona bakıyordu.Bu bakışlar onu düşünce dünyasından alı koydu.Bill yemeğini yerken konuşmayor,sadece tabağı ile ilgileniyordu.Dipper bu adamın neler düşündüğünü gerçekten merak ediyordu.Ama sorup da huzurunu kaçırmak tam bir budalalık olurdu.O da gözlerini yemeğine çevirdi ve sessiz bir şekilde yemeye başladı.Yemek boyunca ikisi de konuşmamıştı.Ortamda derin bir sessizlik vardı.Çıkan tek ses çatal bıçak sesleriydi.Yemek bittiğinde yeniden salona geçtiler.Dipper lafı hiç dolandırmadan;
"Kız kardeşim beni merak eder gitmeliyim."dedi.Bill'in aklından "onu gerçekten bu kadar merak etseydin intahar etmeye kalkışmazdın."düşüncesi geçiverdi.Bunu dememesi gerektiğini bildiği için sessiz kaldı.Bir müddet sonra;
"Istersen onu benim telefonumdan arayabilirsin."dedi.Dipper memnuniyetle gülümsedi.Mabel'ı arayıp haber verirse o eve gitmesi gerekmezdi.
"Teşekkür ederim."deyip Bill'in elinden telefonu aldı.Kız kardeşinin numarasını tuşlayıp telefonu kulağına dayadı.Biraz çaldıktan sonra Mabel telefonu açtı.
"Alo?"
"Mabel benim Dipper."
"Dipper!Nerelerdeydin seni çok merak ettim.Üstelik annem de çok kötü.O senin için ço-..."Dipper kardeşinin lafını bitirmesine izin vermeden
"Ben iyiyim Mabel.Ama buluşmalıyız.Anlatmam gereken çok fazla şey var."
"Dipper...Ben anlatacaklarını biliyorum."Dipper bu cümleden sonra donup kaldı.Hiç bir şey demeden karşıya bakıyordu.Gözleri yanıyordu çünkü dolmaya başlamıştı.Sert bir şekilde yutkunup;
"Neyi biliyorsun?"dedi.Sesi o kadar hırs dolu çıkmıştı ki bir an kendisine ait olup olmadığını anlayamadı.
"Annem ile ilgili şeyleri.Onun yaptıklarını ve ben senin yaptığın gibi onu yalnız bırakıp ondan nefret etmeyeceğim."Mabel sözlerine bir nokta koyduğunda Dipper bir kelime dahi etmeden telefonu kapattı.Telefonu kapatırken bunun kardeşiyle son konuşması olduğunu gayet iyi biliyodu.Daha o kadının yaptıklarını atlatamamışken Mabel'ın ona bunu yapması hangi adalete sığardı ki?

Bill neler olduğunu anlamadan ona bakıyordu.Ama iyi bir şey olmadığını biliyordu.Ona şefkatle bakıp;
"Burda kalabilirsin dostum.Ben ve evim emrine amadeyiz."dedi.Dipper bu hoş davete kayıtsız kalamayarak gülümsedi.Şuan için gideceği hiçbir yer yoktu.Belki sevgilisinin evinde  tabii onunla kavga etmemiş olsaydı.Bu iyi niyetli adamdan ona asla zarar gelmeyeceğini bilerek kabul etti.Biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı.Ama vücudunun uykudan çok sigaraya ihtiyacı olduğunu hissettiği an Bill'e dönüp;
"Sigaran var mı?"diye sordu.
"Kullanmıyorum ama gidip sana alabilirim.Başka bir şey ister misin?"
"Eğer sana zahmet olmazsa bir şişe viski iyi olurdu."
"Lafı bile olmaz.Sen burda bekle."diyen Bill'in arkasından sıcacık bir gülümsemeyle baktı.Bu olay onun canını yakmıştı ama iyi bir dost da kazandırmıştı.

***Yazar Notu***
Kitabın ilk bölümünde yazmayı planladığım bir duyuru yapmak istiyorum.

Bu kitabın belli bir amacı var.Eşcinsel insanlara yapılan hakaretler ve haksızlıklara tepki olarak yazıldı.

Sizden bir ricam var.Bu kitabı okutabildiğiniz kadar çok kişiye okutun.Amacım gerçekten okuyucu kazanmak değil.Bu haksızlığa karşı bir tepki vermek.

Yardımcı olacak herkese teşekkürler.

İkimizi Islatan YağmurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin