Heeellllooo
Hadi okuyun konuşmıycam :'D-
Hastaneden geldiğim gibi erken olmasına rağmen yatağa yatmış, gece yarısına kadar boş boş tavanı izlemiştim. Bir süre sonra uykum geldiğinde, üstümdekileri bile çıkarmadan uyumuştum. Şimdi ise sabah olmuştu ve yanımda yatan Taylor'la tavanı izliyordum.
Onun da bir sıkıntısı vardı ama sormama rağmen söylemeyip tavanı izlemeye devam etmişti.
Şimdi ise birkaç saattir yatıyorduk ve tavanımda ki pürüzleri sayıyorduk.
"Chris beni engelledi. Hem de hiçbir şey yazmamıştım." diye mırıldandığında, sıkıntıyla nefes aldım.
"Nereden biliyorsun? Belki de sadece profil fotoğrafıyla durumunu kaldırmıştır."
"Tabii, numarasını Demi'ye verdim ama profili onda görünüyor."
"Çok saçma," Taylor başını sallayıp bana döndü.
"Sana ne oldu? Dün Bay Bieber'la buluşmuştunuz. O zamandan beri neredeyse depresyonda gibisin."
"Öyle miyim?" Taylor başını onaylarca salladığında, ona döndüm.
"Çok garip hissediyorum."
"Neden?" Taylor'da bana dönüp elini yumruk yaptı ve kafasını yumruğuna dayadı.
"Tay, dün yine Madison'la denk geldik. Çok fazla şey söyledi ve kriz geçirdim." Taylor yattığı yerden doğrulup oturdu.
"Onu gebertirim. Ne dedi?" Bende Taylor'ın karşısına bağdaş kurup oturdum.
"Dur, sakin ol. Olan asıl şey bu değil. Nasıl sakinleştim biliyor musun?"
Taylor başını 'nasıl' der gibi salladığında derin bir nefes aldım.
"Bay Bieber, beni öptü. Yani, dudağımdan. Kısaca öpüştük. Kriz geçirmem gerekirken sakinleştim. Çok, çok garip geliyor. Diğer erkeklerin yanında korkudan bayılacak gibi olurken Bay Bieber'ın yanında asla korkmuyor olmam çok ilginç."
"Ne? Seni öptü mü?" Taylor yatakta zıplarken, kolundan tutup onu oturttum.
"Saçmalamayı kes, sadece sakinleştirmek içindi." Taylor sırıtarak oturduğunda, gözlerimi devirdim.
"Sonra ne oldu?"
"Şey dedi, benimle her bir boku yapacaksın?"
"OHA!" Taylor kahkaha atarken, tepkisizce onu izliyordum.
"Ergen kızlar gibi davranma. Ne kastettiğini bilmiyoruz. Aslında, eğer gerçekten fesatsa bu kötü. Psikoloğumla... Siktir, hayır!"
Taylor tekrar kahkaha attığında, telefonumun çalmasıyla bıkkın bir şekilde telefona uzandım. Bay Bieber olmalıydı.
Ekrana bakıp telefonu açtım, tahmin ettiğim kişiydi.
"Selena?"
"Bay Bieber?"
"Neredesin? *Yine o salak kızla mı konuşuyorsun?*"
Taylor gözlerini devirince, omuz silktim. Gıcık Madison.
"Selena, seni tekrar arayacağım." Telefon suratıma kapandığında, Taylor kafasına yastık bastırdı.
"Gerizekalı Madison, cidden nefret ediyorum." Sesimi çıkarmayıp yataktan kalktım.
"Hazırlansam iyi olacak, pijamalarla gitmek gibi bir niyetim yok."
"Ne giyeceksin?" Taylor yataktan kalkıp dolabımı açtı ve kıyafetlere bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog | jb.sg
FanfictionSelena'nın daha çok küçükken yaşadığı ve şu anda hatırlayamadığı şeyler yüzünden erkeklere yaklaşamama hastalığı vardı. Ve evet, tek ailesi olan annesi, onu alışabilmesi için erkek bir psikoloğa gönderiyordu. Ama nereden bilebilirdi ki psikoloğun Se...