Bir yerden başlamalı

24 1 0
                                    

Nasıl başlanır, insanlar nasıl hikayesini anlatır bilmem.. Ama bir yerden başlanmalı.

Babama çok bağlıyımdır ama yurt dışında çalışıyor. Ona hasret bir yaşamım var. Ve ben bu yüzden kimseye büyük tutkuyla sarılmadım. Taki onun gözlerinin kahvesinde kaybolana dek.. Fakat o onun karakterine hiç yakışmayacak şekilde beni bir başıma bırakıp gitti. Nasıl mı? işte hikayenin başladığı nokta benim şuan boğazımı düğümlüyor. Bu kadar güvenirken ona, bu kadar sözler verirken öyle güzel cümleler kurarken gitmesi..

3 lise değiştirip son sınıfta temel liseye geçtim. Hayat laylom yaşayıp gidiyordum. Her şeyin dalgasında.. herkesle hemen kanı ısınan bir insanım. Sevdirmeyi başarırım yani. En yakınım Meri ydi. Hala öyle aslında.

Meriyle birlikte sabah 7den akşam 8e 9a kadar takılıp bir şeyler yapardık. Koca bir seneyi sınava hazırlanmak yerine gezip tozarak geçirdik.

Berkecan vardı birde.. Aralık ayında okula kayit oldu. Ailesi şehir dışında kendisi halasında kalıyordu. Birbirimize hep dertlerimizi anlatıp dertlesiriz. Hayatında sadece iki sevgilisi olup ikincisi bizim dershanedeydi.

Murat merinin yakın arkadaşı benim eski okuldan adını bildiğim biri sadece. Biz meriyle durmadan Snap atardık. Hepsini izleyip meriye mesaj atardı. "Bu kız çok güzel" hep beni beğendiğini dile getirirdi. Elbette bunlardan haberim olurdu. Fakat umursamazdım. Çünkü tanımıyordum tanımayı düşünmedim.

Bir gun meriyle kafede oturuyoruz arkadaşlarla. Bir anda ona meriden snap atasım geldi. Ve onun beni beğendiğinden haberim yokmuş gibi ve snapi ben atmamışım gibi ona snap attım. Ve tahmin edin ne oldu.. yarım saat içinde yanımıza geldi. Her zaman ki gibi şebekligim üstümdeydi ve hepsinin gülmekten karnına ağrılar giriyordu. Bir ara muratla gülerken göz göze geldik ve murat anında sigara yaktı. Bu arada sarışın uzun boylu zayıf bir beydi. Çakır gözleri vardı.. herkes evlerine dağılırken merinin eski okulunun mezuniyetine beraber gitmeye karar verip evlere dağıldık.

2 HAFTA SONRA(MEZUNIYET)

Muratla sürekli konuşuyor ve ondan etkilenmeye başlamıştım. İnsanın ruhunu okşayan ses tonuyla özenle seçerek bir araya getirdiği kelimelerle bir kızın aklını almayı çok iyi başarıyordu.

Meri ve ben özenle mezuniyet e hazırlandık. Topuklu ayakkabı, şık bir kıyafet, omuzlarıma dökülen siyah saçlarım ve koca gözlerimi ortaya çıkartan bakışlarımı derinlestiren bir göz makyajı ve tabi ki siyah beyaz kıyafetime koyu kırmızı ruj.. işte son dokunuş parfümmm..

Merinin babasi bizi mezuniyet yerine bıraktı göle bakan ferah bir yerdi. Elbette mezuniyette kalmayacaktim. Murat geldi ve eşsiz göl manzarasına karşı bir bankta oturduk. O kadar derin bakıyordu ki kaybolmuştum. Çakır gözleri, kahkasi ve elbette ses tonu.. göl demir parmakliklarla insanların düşmesini engelleyecek bir korumayla çevriliydi. Oraya gittik ve murat beni elimden tutup kendine doğru çekti.. hayir hayir amaci öpmek veya yakınlaşmak değildi. Topuklularla düşmemem içinde..

Meride partiden erken ayrilarak bir araya geldik ve taksiye binip sevgilisinin bizi beklediği canli müzik yapan bir kafeye gittik. Çok açtım ve yemek yemeden üç tane bira içtim. Sanirim çarpmıştı. Tamam çarpmıstı. Bu arada murat anlaşmışız gibi beyaz giymisti. Cok yakışıyorduk. Artik gerçekten kafami kaldiramayacak kadar ağırlaşmıstim...

Masalın KahvesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin