Daha bir gün bile olmadan yorumlarınızı okudum gerçekten çok mutlu oldum yazım hatalarımı heyecanıma verin düzelteceğime emin olun çok severek başladığım kitabımda önerilerinizi istiyorum sizlere ihtiyacım var ballarım umarım hem siz hemde ben mutlu olurum öpüyoruum
ece ve önderin bizim okula geçmesini kutlamak için akşam bir bara gitmeye karar verdik içkili ortamları sevmesem de onların mutlu olması için kabul etmiştim akşam olmasına az kalmıştı hızlı bir duş alıp dolabıma yöneldim siyah bir büstiyer altına siyah pantolonumu hızlıca giyindim ıslak olan sarı saçlarımı kurutup düzleştirdim koyu göz makyajım borda rujumla gotik gibi olduğumu farkındaydım ama beğenmiştim deri montum siyah botlarımı giydikten sonra önderin korna sesini duydum tam zamanında
önder arabasına yaslanmış sigarasını içerken beni görünce gözlerinin içi parlamıştı ecede arabadan çıkıp kızıl saçlarını savurarak beni incelemeye başladı önder anlıma öpücük kondurup 'bu kadar güzel olma fındık faresi erkeklerinde bir kalbi var' deyince koluna bir tane vurdum ece ise koluma girip 'önder gevezesinden fırsat kalmıyor ki çok güzel olmuşsun fındığım ama geç kalırsak sıraya girmek zorunda kalıcaz' ecenin arabaya geçmezseniz sizi vururum imasını anlayıp kahkaha atarak arabaya bindim
barın olduğu yer her renk de ışıkların süslediği müziklerinin dışa yansıdığı sokağı görünce önderle leceye göz devirmekle yetindim oldum olası sevmezdim barları herkes sarhoş olduğu için ne yapacakları belli olmuyordu gireceğimiz barın kuyruğunu görünce ağzımı kapatamadım bu sırayı beklersek 4 gün sonra belki içeri geçebilirdik önder eliyle takip etmemizi işaret edince ikiletmeden eceyle arkasından yürüdük önder görevliye konuşurken görevli dediğim 5 metre sanırsın boyu kaslarıyla podyumdan fırlamış gibiydi içeriye girdiğimizde dışarıdaki sıranın hiç bir şey olduğunu gördüm deli gibi dans edenler içkiye kendini boğanlar bağıranlar çığlık atanlar.
önder bizi locamıza yönlendiriken biralarımızı almaya gitmişti ecede benim kadar şaşkın etrafına bakınıyordu 'kızım İnternetten bakmıştım ama bu kadar olacağını tahmin etmiyordum' deyip gözlerini bir noktada sabitleyip irice açtı kahverengi gözlerini nereye baktığını anlamak için aynı göne doğru baktım aynı şekilde gözlerim açıldı bu Atalay değilmiydi? siyah saçları bebekler kadar yüzü çatılmış kaşlarıyla locasında oturuyordu yanında okulda iki üç kere gördüğüm 5 altı tane arkadaşı vardı yanındaki kızlar her fırsatta atalaya sırnaşmaya çalışıyor ama o kendinden bir an bile taviz vermiyordu ondan göz göze gelmemizle nefesimi tuttum ama o hiç takmadan eski tavrına döndü eceye baktığımda atalayın yanında olan uzun boylu mavi gözlü çocuğa baktığını gördüm sonra hiç bozmadan bana eceyi çok iyi tanıyordum ilk defa gördüğü bir çocuğa bu kadar süre bakmazdı aldırmadan geçerdi tam kim diye soracaktım ki önderin geldiğini fark ettim sonra konuşacağız ece hanım dedim oda omuz silkti tüm gece yeni okul hakkında konuştuk ecenin annesini ikna etme çabalarına o kadar gülmüştüm ki artık gülmeye bile halim kalmadı lavaboya gitmek için ayağı kalktım mekan tıklım tıklım olduğu için iki dakikada bir birine çarpıyordum botlarımın dengesini bir an sağlayamamıştım ki o sırada iri yeşil gözlü sarhoş olduğu her halinden belli olan çocuk beni pistin dans edenlerin arasına çekti 'napıyorsun be bıraksana beni'
'ne var güzelim azıcık dans edicez'
'istemiyorum bıraksana dediğim anda daha fazla yaklaştı etraftaki sesten önderin beni duyması imkansızdı ama genede bağırdım çocuk daha fazla yaklaşınca istemsizce gözlerim doldu
sonkez çırpınırken demir kadar sert kollar bizi ayırdı ben daha kim olduğunu anlamadan çocuk yediği yumrukla yere düşünce Atalay üstüne çıkıp çocuğa vurmaya devam ediyordu Atalay?
şuanda neden bana yardım ettiğini düşünemezdim çünkü çocuk artık ölmek üzere üstü başı kan içinde kalmıştı atalaya doğru bir adım daha attım gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum 'yapma ne olursun ölecek bırak artık' Atalay bir an gözlerime baktı kahverengi gözleri siyaha dönmüştü bana aldırmadan çocuğa son kez yumruk atıp kalktı bana doğru yürümeye başlayınca istemsiz bir adım geriledim 'Bir daha işime karışırsan o çocuktan halin beter olur yeni' kokusu burnuma dolanırken ilahi gibi anın tadını çıkartacaktım sonra kendime kızdım hiç tanımadığın bir çocuk sana emir veriyor göz göze geldiğiniz zaman bakmıyor sen napıyorsun kızım. Atalay hızla bardan çıkarken ortada kalmış gibi his ediyordum lavaboya girdiğimde koyu göz makyajı yaptığıma lanet ettim yüzümü temizleyip iyi olduğuma karar verdiğimde locaya döndüm önderle ece sorgular gibi bana bakıyordu 'nerdesin kızım telefonunu niye burada bırakıyorsun yüzünün haline ne' deyince olanları anlatmak istemedim hızlıca toparladım merdivenden inerken dengemi sağlayamadım düştüm önderim botlarım da topuklu olduğu için canım yandı onunla uğraştım şimdi iyiyim ama 'çok yemedim fındık faresi sonra konuşuruz kalkalım hadi' neyseki bundan da kurtulmuştum montumu alıp bardan çıktık. arabaya bindiğimizde yolları izlemeye başladım kimdi bu Atalay her şey tesadüfmüydü neden beni kurtarmıştı ben düşüncelere dalarken eve geldiğimizi anladım önder ve Eceyi öpüp eve girdim artık uyumak istiyordum ama kafamda aynı şeyler dolanıyordu kimdi bu çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Yıldızı
Teen FictionSanki nefes aldığım her saniye kendimi hayattan biraz daha koparıyormuş gibi hissediyorum. İçimdeki boşluğu doldurmaya kelimeler yetmiyor. Kafamdaki sesleri müzikle bile susturamıyorum. Kalbimin her atışı beni koca bir yalana inandırmaya çalışıyor...