#HeForShe
Feminizm tanımı kadınların ve erkeklerin aynı sosyal, siyasal ve ekonomik haklara sahip olmasını amaçlayan düşünce sistemi iken çoğu insanın bilmeden buna erkek düşmanlığı olarak yaklaşması... Bunu değiştirmeliyiz.
Korkma, susma, konuş!
Bunu değiştirebiliriz, hep beraber bunu başarabiliriz.
Hogwarts' ın koca panosuna, iğneyle oldukça şaşalı bir yüzük yerleştirilmişti. Luna bu yüzüğü her yerde tanırdı. Draco ve Pansy' nin nişan yüzüğü...
Altında, herkesin okuyabileceği seviyede de, Pansy' yi kötüleyen birkaç söz ve nişanı attığını bildiren bir yazı vardı. Bunun içinde, Pansy' nin başkalarının bilmesini istemeyeceği bilgiler de vardı.
Draco büyük bir rest çekmişti aslında.
Büyücülük dünyasının en köklü ailelerinden birisini, Parkinson' ları ve kendi ailesini karşısına almıştı.
Luna, bir an Draco' nun gözündeki değerini fark etti. Hafifçe gülümsedi ister istemez ama sonra ciddileşti.
Draco' nun bu yaptığı ne olursa olsun doğru değildi.
" Malfoy senin için mi nişanı attı Laklak? " Luna hızla arkasındaki kızlara döndü. Kızları korktucu bir şekilde süzdü ve omuz silkti. Cidden, şu anda dedikodular umrunda değildi.
Kalabalıktan girdiği gibi, güçlükle çıktı.
-------------------------
Fırtına gibi koşuyordu siyah saçlı kız. Hiç kimsenin olmadığı bir yere gitmeye ihtiyacı vardır, yalnız kalmaya ve kimse tarafından bulunmamaya...
Astronomi Kulesi' ne girerken kafasını kaldırıp bile bakmadı.
İkisi de önüne bakmıyordu.
Çarpışma kaçınılmazdı.
Kız, acı bile hissettmeden kendini yerde buldu. Hırçın bir tavırla başını kaldırdı.
" Dikkat... "
Karşısındaki kahverengi saçlı oğlan, oldukça dağılmış olan, dökülmüş çantasını toparlamaya çalışıyordu.
" Sana diyorum be! " Neville kafasını kaldırdı ve kıza baktı.
" Özür dilerim Parkinson. " Kız, yavaşça başını salladı ve kızarmış gözlerini saklamak için başını çevirdi.
Neville dikkatsiz bir insan olabilirdi, ama karşısındaki kişinin ağlamak üzere olduğunu fark edemeyecek kadar da değil...
" Pansy? İyi misin? "
" Sence? " Neville durdu.
Düşmanı...
Nefret ettiği kız...
Karşısında ağlıyordu.
Ne yapmalıydı?
İnsan insandır diyip destek mi olmalıydı?
Yoksa umursamadan kaçmalı mıydı?
Eğer o Parkinson' un yerinde olsaydı, Pansy' nin ne yapacağını tahmin ediyordu.
Ama o, yavaşça Pansy' nin yanına oturdu.
" Anlatmak ister misin? " Kız, kızarmış kahverengi gözleriyle şaşkınlık içinde oğlana baktı.
" Sen şaka mısın? Dalga geçilecek durumda değilim... " Neville oldukça inandırıcı bir şekilde konuştu.
" Dalga geçmiyorum ki zaten! " Pansy yavaşça göz yaşlarını silerek baktı.
" Sen... ciddisin... "
" Ne olursa olsun sen de bir insansın Parkinson. Ağlayan bir insana vurulmaz. " Güldü, alay eder gibi.
" Fazla iyi kalplisin. "
" Merlin adına! Az önce Parkinson bana iltifat etti! " Pansy, hafifçe gülümseyerek oğlana baktı.
" Git başımdan, Longbottom. "
" Bir anlığına her şeyi kenara bırak Parkinson. Merak etme, seni öldürmeyeceğim. " Pansy, dudaklarını sıkıca mühürledi.
Düşmanına ne kadar güçsüz olduğunu göstermeyecekti.
Gardını düşürdüğünde Draco' ya ne olduğunu görmüştü.
Neville sıkıntıyla ofladı.
Çok meraklıydı sanki kızı dinlemeye!
Çantasını omzuna atıp ayağa kalktığında Pansy, yalnız kalacağını fark etti.
" Draco beni terk etti. " dedi bir çırpıda. Ne kadar hızlı olursa o kadar az acıtacakmış gibi...
" Ne? " Neville şaşkınlıkla arkasını döndü ve kıza baktı.
İşte bunu beklemiyordu.
Pansy, nefes bile almadan anlatmaya devam etti.
" Tamam, çok iyi bir insan olmayabilirim, Draco' yu elimde tutmak için pek çok şeyi yapmış olabilirim ama benim de bir gururum var, anlıyor musun? Benim de bir onurum var, her ne kadar oradan çok varmış gibi durmasa da. "
" Şey, ben öyle... "
" Öyle düşündüğünü biliyorum. Ben senin hakkında ne kadar kötü düşünüyorsam, sen de benim hakkımda o kadar kötü düşünüyorsun. "
" Haklısın, senin hakkında hiç iyi düşünmüyorum. " Kısa bir sessizlik oldu kulede.
" Bana ön yargısız yaklaşman imkansız, değil mi Longbottom? " Umursamazca omuz silkti.
" Başka bir evrende, muhtemelen. " Pansy gözlerini, yerdeki taşlara kitleyerek konuştu.
" Belki bir gün yeniden tanışırız. Farklı bir hayatta, farklı karakterler olarak. Ve o zaman da bir ömür paylaşırız. " Ne dediğini fark ederek durdu.
" Draco beni terk ettikten sonra, her şey mümkün olabilir. "
"Ailem gibi beni de mi delirtmek istiyorsun Parkinson? Çünkü başka bir yol izlemen gerek." Neville yarım yamalak mırıldandıktan sonra oldukça sarsak bir şekilde Astronomi Kulesi'nden dışarıya çıktı.
-----------------------------------------------------------------------
Luna şifresini bildiği Slytherin yatakhanesine girdiğinde, Draco'yu oldukça rahat bir şekilde ateşin karşısında kitap okurken buldu.
Draco onun geldiğini fark etmişti ancak fark etmemiş gibi davranıyordu.
Luna homurdanarak onun karşısına geçti, kitabı çekerek Draco'nun buz mavisi gözlerine baktı.
" Artık bana güveniyor musun Ay Işığı?"
Draco, onun için ailesini karşısına almıştı.
Ölüm yiyenleri...
Parkinsonları...
Hepsini karşısına almıştı.
Durgun sesi, boş yatakhanede yankılandı.
"Güvenmeyi çok istiyorum. Çünkü... güvenmediğim birini sevemem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRACO LUNA - ANLAT BANA -
FanfictionWattpad' deki ilk uzun soluklu Druna kurgusu! Draco Malfoy, kapalı kutu gibi olmuştu hep. Hep içinde tutmuştu. Özellikle ölüm yiyen olduğunda... Ve şimdi, onun bu sırrını Laklak Luna öğrenmişti. - İçinde tuttukça delireceksin Malfoy. - Senin gibi...