Genel yaşantım içerisinde her zaman ne yapmam gerektiğini bilen bir kadın oldum. İnsanları gözlemler ve ne yapmaya çalıştıklarını anlardım. İlahi bir bakış açısına sahipmişcesine herkesin içinden geçirilen hakkında bir fikrim olurdu. Ama şuan bulunduğum ortamda Teodor olarak bildiğim Andaç,dost mu düşman mı karar veremiyordum. Ben İzan Kumru ilk defa birine savaş mı açmalıyım zeytin dalı mı uzatmalıyım anlamamıştım. Annesine karşı savaşacak mıydı yoksa onlarla mı olacaktı emin değildim. Annesi için çalıştığını düşünüyordum.
"Teodor?"
"Gaye,ne yapıyorsun burada?" dedi kaşlarını çatarak.
"Kumru,Andaç'a neden Teodor diyorsun? Andaç sana neden Gaye diyor?" Diye sordu Behzat. Bakışlarım Behzat'a döndü,kuruyan dudaklarımı yalayarak ıslattım ve ağır hareketlerle Selim ağabeye döndüm.
"O Selen Cesur'un oğlu"
Bir kişi hariç geriye kalan tüm bakışlar hızla Teodor'a dönmüştü. Selim ağabey o sırada Behzata sert bir şekilde bakıyordu.
"Senin güvenilir dediğin herif bu mu? Ahmak herif!" Dedi Selim ağabey dişlerinin arasından.
"Bir yanlışlık var amca,Andaç senelerdir bizimle çalışıyor" dedi Behzat,Teodor'a dönmüş ondan onay bekliyordu. Elim masada ki silahıma gitti.
"Yanlışlık yok. Annem Selen Cesur,konumuzla ilgisi ne?" Diye sordu Teodor. O an ayağa fırlayıp silahımı kavrayıp Teodorun şakağına yasladım.
"Büyük uyuşturucu ve çocuk kaçakçılığını annen yapıyor genç adam" dedi Selim ağabey.
"Tamam,şaka bittiyse şu silahı çekin şakağımdan. Doğum günü kutlaması mı bu? Doğum günüme daha 5 gün var. Hoş olmuyor kardeşim. Lütfen kes şunu Behzat. " dedi Teodor. Derin bi nefes aldı.
"Gaye'nin burada ne işi var? Kızıyla olması gerekiyordu."
"Adım Kumru,İzan Kumru" dedim silahı biraz daha bastırmıştım kafasına.
"Bir dakika,tamam. Oturup konuşalım. Teodor her şeyden habersiz duruyor.İzan indir silahını." Dediğin de tek kaşımı kaldırarak ona döndüm.
"Bana bir sebep ver"
"Annemin ne bok yediğini bilmiyorum. İndir şu silahı!" Diye seisni yükseltti Teodor. Silahı ağır hareketlerle indirdim. Yerime oturup karşımda oturan Yakup'a göz hareketiyle kalkması gerektiğini söyledim. Yakup kalktığı gibi Teodor'a döndü.
"Geç otur şuraya"
Selim ağabey lafı devraldı. "Bak Andaç,uzun zamandır yeraltında Behzatlarla çalışıyormuşsun. Bizim yeraltında bir yerimiz yok. Bireysel şirket gibi düşün. Şirketler bünyesine girmeyiz. Bir yerden,büyüklerden emir almayız. Kendimiz kendimizin emir kuluyuz." Masada duran mavi dosyayı eline aldı ve Teodor'a uzattı.
"Dosyayı bir incele,burdan sağ çıkmana izin veririm,brezilyaya dönmen şartıyla. 6 ay sonra geri dönebilirsin. Bu arbedede yerin yok anladığım kadarıyla"Bakışlarım dosyayı inceleyen Teodor'a döndü. Gerçekten çıkmasına izin vereceğimi mi sanıyordu? Brezilyada olsa dahi ailesine haber verip benim ipimi çektirebilirdi. Selim abi,beni savaşın ortasına mı atıyordu? Bu adam neyim peşinde Allah aşkına! Onu bu savaşta ilk vuran ben olur,yine de kendimi onlara yem etmezdim.
"Ga-İzan senin bu yüzden mi telefonun da ses kaydı açıktı?" Diye kafasını kaldırdı. Kafamı salladım. Telefonum çaldığında saniyeler içinde bunu farketmişti demek.
"Selim bey,sizi anlıyorum. Bana güvenmemekte haklısınız. Fakat ailem benim Andaç kimliğimi bilmiyor. Aslında onlara bunu açıklayacaktım. Berzilyadan kesin dönüş yaparak benim yaşadığım eve yerleştiler. Onlar beni Reklamcılık mezunu Teodor Cesur olarak tanıyor. Andaç Çağın olarak değil." Sözünü kestim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kadın Kumru
AcciónBu ismini duydulduğu anda 'eyvah' deninen,sesindeki tını ile diz çöktüren bir kadının hikayesi. "İzan Kumru" ** İzan,geçmişinde ki acılarını bir tabancaya döndürerek katil olmuştur. Başladıkları bir operasyonda,Kumru'nun başında birden fazla iş aç...