Bölüm 2

105 7 0
                                    

     Adamın aniden elini bağlaması ve ayaklarına tekme atıp yere düşürmesini hiç beklemiyordu. Hediyemi beğendin mi? dedi ağzına iğrenç bir gülüç takarak. Kız cevap vereceği an ağzını bantladı. yerinde kıpraşıp duruyordu. Ağzına taktığı bandı ısıra ısıra çıkarmaya çalışıyordu ama nafile.Adam gözlerini kıza dikti ve saçlarının bukleleriyle oynamaya başladı. Ve gözlerini kızla birleştirdi. Gözlerindeki o acımasız bakışı kızın aklına kazınmıştı bile. O kadar iğrenç bir bakışa sahipti ki kızın midesi alt üst olmak üzereydi.Kızı saçlarını kenara itip kulaklarına fısıldadı ' Biliyor musun? Senin bu işlere girmemen gerekiyordu. Daha eğlenceli işler var bebeğim dedi.'Adam yine aynı sırıtışla kızı boydan boya süzmeye başladı. Adam yine gözlerini kızın gözleriyle  birleştirince kız adamın burnuna kafa attı.İçinden"Bu bana dediğin sözler için" dedi kız. Kaçmayı planlıyordu o acısıyla burnunu tutarken. Ama ayaklarının bağlı olduğunu fark etti. Ne ara bağladı? diye düşünmeden edemedi. Sağına soluna bakıyordu. Belki bir şey bulurum diye ama kuytu bir köşede bulunan kız ,elleri boş bir şekilde etrafına bakınıyordu. Gözlerinden dökülen tek damla yaş ona bu yerde eşlik ediyordu.Ve o acısıyla kıza kısasa kısas deyip bir tokat attı.Gözleri öfkeyle parladı. Adamın arkasından ellerini ritmik bir şekilde  çarpan bir kadın belirdi. Kadının kırmızı kabanı kendisini tamamlıyordu.' Evet' dedi kadın. ' Sonunda bizim elimize düştün Khya.'

   Beni nereye götürüyorsunuz? Bırakın beni! Bir depoya girdiği anda ağzımdaki bandı çıkardılar. Büyük ihtimalle sorguya çekecekleri.Sustur  şu kızı Görkem! diye emir verdi kadın. O Adamın adı Görkem miymiş?Görkem denilen adam bir anda elektrik bastı.Kızın bir anda gözleri karardı ve başı dönmeye başladı.Kız beyninin milim milim yok olduğunu hissediyordu sanki. Ve kızı bir koltuğa oturttular. Duvar ve yerin siyah olduğu  ve koltuğun önünde yukarıdan gelen bir lambanın ışıldamasıyla etraf ışıldıyordu. Önünde arkasında sağında ve solunda demir kapılar vardı.Önündeki koltuğa  kadın oturdu. Gözlerini kıza  dikti ve bağıra bağıra  kahkaha attı. ' Evet. Seni bulduk.' dedi. 'Daha nereye kadar böyle kaçacaktın küçük şeytan.' Kız kendinde değildi gözlerindeki o karaltı,bulanıklık gitmemişti. Elektrik  ciddi bir baş ağrısına sebep oluyordu. Kadın ciddileşmeye başladı. 'Paralar hazır mı?'  dedi sert bir tavırla. ' Ne parasından bahsediyorsunuz anlamıyorum.' dedi sarhoş gibi bakıyor ve öyle konuşuyordu.Kadın kıza yaklaştı ve çenesinden tutup yukarı kaldırdı. Yan taraftaki büyü bir masadan getittirdiği buzlu suyu kızın üstüne döktü."Kendine gel! Eğer sen bu kadarcık elektrikle böyle oluyorsan..." Kız "Lütfen,bırakın neden böyle yaptığınızı anlamıyorum.Ben fidye almadım sizin gibi birisine de bulaşmadım.Zaten sizin gibi birisine bulaşacak kadar kafayı sıyırmış olamam." Kadın gözleri öfke ile kıza bakıyordu.Kadın yandaki adama baş salladı ve yine o acımasız acı. Kızın gözleri o anda   Görkeme yöneldi.Adam ciddiydi iyice irkilmeye ve iliklerime kadar korku dolmaya başladı. Görkem kadının yanına gitti ve kulağına "Ben icabına bakarım ."Kız Kadına ve Görkeme bakıyordu.Kadın kızın dibine kadar girdi gözlerine iyice baktı. Götürün kızı. Aniden o demir kapılar açıldı ve şu an yapabileceği sadece bir şey olduğunu anladı. Yaratıcı güce dua etmek.  

     Güneşin doğmadığı, gecenin olmadığı, zamanın geçmediği karanlık, kapkaranlık bir oda. Camın ve eşyanın olmadığı siyahlara gömülü bir oda. Odanın sadece günde bir kere açılan kapısından başka hiç bir şey yoktu. Zamana kavramının gün geçtikçe kötüleşip yok olma derecesine geldiğinde kaçış noktasına bakıp nasıl buradan çıkabilirim diye düşünmeden edemediği bir yer. Gözleri uyku derecesine geldiğinde kapının gıcırtılı sesi kulağını çaldı.Kız irkilmişti.Sanki ilk medeniyette yaşayan bir insanmış gibi hissediyordu kız. Ses sessizliğin içinde sanki kıyametin ilk evresi gibi geliyordu. Yüzünde derinden bir yara izi olan ve  hiç konuşmama yasağı konulmuş bir adam belirdi. Kız adama ne sorarsa sorsun cevabını alamadığı için konuşma yetisini kaybetme evresinde olduğunu düşünüyordu. O yüzden kendi kendine konuşuyordu. Evet deli gibi karşılanabilirdi ama bir gün boyunca konuşulmadığınızı düşünürseniz şayet buna bile dayanmazsınız. Kız bir aya yakın orda duruyordu. Belki de ona öyle geliyordu. Gecesi ve gündüzü karışmış bir halde bulanık gören gözleriyle etrafa bakınıyordu. Adamın konuşmaması kızın zamandan bir haber olması için yapılmış olma olasılığı vardı.  Yüzündeki asil duruş ve karalı yapısı insanı cezbediyordu. Sorun şurada ki sorduğu sorulara cevap yoktu ve hiç sesini duymadığı, her gün yüzünü gördüğü
bir insandı. Yemeği kıza  doğru fırlattı. Bittiğini hissediyordu kız. Yokluk ve varlık arasındaki kısa çizgide.Mimikleriyle kıza yemesini söyledi.  Yemeğin tadının kötü olduğunu hayvanlara verilen yemekler gibi koktuğunu söyledi kız. Köpek mamasıydı gerçektende. Kadının bu kadar ileri gidebileceğini aklı almıyordu. Suçsuz bir kızı bu kadar ızdırap çektireceği... Adam susması için kıza vurdu. Her gün aynı, her gün aynıydı. Adam kapıyı parmak izini okutarak kilitledi odadan çıktı. Yemeğe göz attı kız. Çatalla bir bağ kurmuş gibiydi.Gözleri iyice açıldı. Psikolojik olarak iyi hissetmeye başlıyordu sanki. Kaçış planımın gerçekleştirme ihtimalimin yüksek oluşu kalbinin ritmik atışını değiştiriyordu. Çatalı alıp harekete geçmeye çalıştı.  Havalandırma boyunun yaklaşık 90cm üstündeydi. Zıpladı ama yetişemedi. Bir daha denemek istedi ama enerjisinin az oluşu onu engellemişti. Ve o anda kapı gıcırtısı yeniden duyuldu. Görkem ve kadın (Asrın) belirdi. Görkem'e Asrın denilen kadın kulağına bir şeyler fısıldadı. O anda Görkem harekete geçti. Kolundan tuttuğu gibi uzun ince koridorlardan hızlıca bir odaya girdi. İki dakika birbirlerine baktılar. Odada yine ne pencere vardı ne de  ışık. Görkemi görmekte zorlanıyordu.  Kızın Görkemin yanına doğru geldiğini hissetti. "Lütfen bir şey yapma yalvarırım.Bırak beni. Suçsuz bir kıza böyle yapmanızın bedelini ağır ödeyeceksiniz." Sağına soluna bakıyordu.Kızın Saçlarını
kenara çekti ve sıcacık nefesi kulaklarında birleştirdi.  Ve sessiz bir şekilde ' Git buradan. Gitmelisin hemen.Zaman yok hadi. ' bir an şaşırdı kız . 'Neden gitmemi istiyorsun,Ben zaten gidebilsem gideceğim?' dedi kız hala şoktaydı. Nasıl oluyor da beni tehdit eden adam şu anda böyle olabiliyordu? Diye düşünüyordu kız. 'Bak' dedi. Kollarından tutarak. 'Deminden Asrın denilen kadın  ne dedi biliyor musun? Burada senin için çin işkencesinden beter hazırlıklar yapılıyor sırf senin için.  Benimde seni oraya götürmem için gönderdi. Hepsi bir miktar parayı ödemedin diye. Bir parayla insan canınını nasıl bir tutuyorlar? Anlayamıyorum.Anlayamayacağım.' "Ben para filan çalmadım."dedi kız Görkem kaşlarını çattı bağırmaya başladı." Şuanda önemi olan bu değil, senin canın." Kızın kollarından tuttu göz temasından kaçınmıyordu. Kız " Bunları o zaman daha önceden niye yapmadın? Niye bana yardım etmedin?
diye sordu  bunu  kız öğrenmeliydi. Bunu öğrenmeliydi çünkü ya kızı  arkasından kumpas kuruluyorsa? Bilemezdi. Öğrenmesi gerekirdi.  Ve kıza iyice  yanaştı 'söz ver bana.' dedi. 'Kimseye söylemeyeceksin.' Kafasını tamam anlamında salladı. ' Ben bu aileye girebilmek için 9 yıl uğraştım. Ben buraya ajan olarak gönderildim. Ve ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorum. Yani bu lanet olası yerden hemen gitmelisin. Yok gitmeyeceğim dersen sen bilirsin. ' Son sözleri doğruluk kanıtı veriyordu. fakat kızın aklında  sorular peş peşe geliyordu. O zaman lanet olası yerden neden daha önce beni çıkarmadın?' diye değişik bakış atarak sordu kız. ' Göz boyamak dedi. Ben buraya girmek için 9 yılımı harcadım. Yani senin için 9 yılımın gitmesine izin veremem. Belli etmemem gerekiyordu.' Dedi . 'Sen ne yapacaksın?dedi kız" Ben kaçınca en son seninle görüşmüş olduğum ortaya çıkacak.' dedi. Görkem kızın beynine hayran kalmıştı bu durumda önemli olan bu değildi. Sırıtarak 'bir fikrim var.'dedi

MERHABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin