<reddiye>
HAKİKATİME DOKUNMA
Sözümüzün özünde reddiyeden öteye biraz inkar biraz da isyan barınmaktadır. Hem nasıl olmasın, olan bu halde iken.
Meselemiz kitaplar, içerikleri, kurguları, kelimeleri ve vermek istedikleri- tabi varsa !-
Ve hemen sözün de başında yıldızlı bir not düşmek iktiza eder ki biz yani Yeni Kutup yazarları da bu platformda paylaşımlar yapmaktayız ve iddiamız dört dörtlük yazdığımız değil, aksine bu sözler en önce bize ve bu bölümün kalemini tutan kişiye.
Wattpad de gördüğüm üzere bana göre bir kaç nokta sıkıntılı. Şöyle ki ilk sıkıntı içerik.
Hiçbir hayali yadırgamıyor, saygı duyuyor ama bazılarını eleştiriyorum.
Örneğin içeriği aşk olan ama aşkı pek barındırmayan yabancı dizi alıntıları gibi kendini gösteren ve isimlerine bakıldığında da bunu gizlemeyenler. Aşk diye başlanılmış sözlerin özünden çok sadece kapakta kalması, içeriğin ise sadece nefsi duygulara değen ahlakı teğet geçen ve okuyan şaşıran hatta onların gerçekliğini sorgulayamayan kardeşlerin beklentiye girmesi. Günlük hayatta da öyle birileri olduğuna inanması. Bu kitabın yada kitapların diliyle tiplerin hem melankolik, sınıfta dudak büken, tek kaşını çatan oflayıp poflayan ama özgür ruhlu kişilikler olması. Kızların hepsinin yaş fark etmez sevgilisinin bulunması, sevgililerinin de genelde umursamaz tipler olması kaçınılmaz. Öncesi sonrası olmayan bu kurgularda herşey pat diye oluverip biterken, sınırların hiç olmaması.
Utanma duyusu bulunmadığı gibi ağlayan karakterlerin iki gün sonra ağlatmak için bilenmesi.
Diğer taraftan islami diye bir aşk çeşidi çıktı ortaya yani öyle diyorlar benim uydurmam değil. Orda da tesettürlü bir kardeşim ve genelde ateist komşusu, zengin delikanlı, patronu da olur bunlarla münasebetleri. Hemen hemen hepsi aynı kurgu üzerine ilerlerken isimler de genelde benzer.
Bunlar bence kötünün içindeki daha az kötü olanlar birde berbat olanlar var ki söylemesem olmaz.
abimle ben, kaynımın kuzeninin oğlunun kızının abisi, mafyanın bilmem nesi...
bunları kitap sınıfına sokmak, hayalle ilgili kılıp yazılana saygı beklemek bence saygıya zulümdür.
kardeşim sen bana saygı duymuyorsun, beni bırak kendine saygı duymuyorsun.
bu tipler senin kafanda dolaşıyor sen uyduruyorsun.
ve belki de biri sensin yada olmak istediğini yazıyorsun.
kim kendini böyle hayal edip sonra da bunun adı aşk diyebilir.
filmleri dizileri yada okuduğunuz o kelimeleri bir kenara bırakıp düşünün.
aşk dediğiniz şey amiane bir tabir özür dileyerek ama söylemek zorundayım kasapta satılan et değil.
bu muamele yapılamaz.
yapılmakta ısrar ediliyorsa bu et aşk diye satılamaz.
bayan kardeşlerimden özür dileyerek işin garip olanı bu tür kitap müsvettelerini yazanların bayanlardan olması, okuyucu kitlesinin ise genelde erkek olması. ne denilebilir?
hayalinizdeki erkeklere aşkı siz anlatıp sonra öğrettiğinizden farklısını beklemek ?
kusura bakmayın toprağa zakkum dikip gül koklayamazsınız.
uzun oldu bir sonuca da varmadı ama diğer bölüme kaldığı yerden bitmesi dileği ile...
aşk bir hakikattir, hakikatime dokunma!
sözümüz o meclisin içinde olan melankolik ama havalı tiplere...
dudağınızı bükebilirsiniz ama aşkı bükmeyin...
( Açık ve net söylüyorum ki bir sığ akıl yazıyı ucundan tutup da bu saygısızlık yada hakaret diye yorum yapmasın. Hakareti ben yapmıyorum, ama hakaret edene ayna tutmaktan da geri durmuyorum. Saygılar...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Kutup (Dergi)
Sonstigesbizim olan hasletlerin, bize düşen kelimelerinde. noktası konmayan bir istikametin yeni kutbu...