Bölüm Şarkısı: BLACKPINK- Whistle
Çatalım ile bol yeşillikli ton balıkı salatamı deşerken So Min ile karşılıklı öldürücü bakışlar atıyorduk birbirimize.
"O yağlı ve bol kalorili yemeği cidden yiyecek misin ?" Diye sorduğumda küçümseyici bakışlarımı ondan esirgememiştim.
"Tadı gayet güzel. Neden yemeyeyim ki ?" Diye sorduğunda okkalı bir kahkaha atıp küçük bir çocuğa yeni bir bilgi öğretiyormuşcasına "Zaten dolunay gibi olan oval yüzünü Güneş sisteminde ki gezegenler gibi şişirmemen için olabilir mi?" Dediğimde ben bile kabul etmiştim ağır bir yargılamada bulunduğumu özelliklede bir erkeğin yanında bu konuma düşürülmek acıtmış olmalıydı.
"Bu benim tercihim" dediğinde çatalımı salata kasemin yanına bırakıp kollarımı göğsümde bağladım.
"Kesinlikle. Ne yiyeceğin konusunda oldukça özgürsün. Ama yinede sertifikalı bir model yani benim gibi birisi sana tavsiye veriyorsa dikkate almalısın. O yiyecekler kendini seven kadınlara göre değil" dedim.
Daesung çaktırmadan gülümserken "Hatırladığım kadar bir listede Burger King'i sömürmek istediğin..." lafını sol bacağımın üzerine attığım sağ ayağım ile masanın altından onun diz kapağına attığım tekme ile yarıda kesmiştim.
Acı ile yüzünü buruştururken dudaklarını birbirine bastırdı. "Elbette herkes kendi midesine göndereceği yemekler konusunda özgür" dedi ve bizi ringte baş başa bırakıp yemeğine döndü. Kast ettiği şey kendisininde bildigi üzere sadece dileğimdi. Gerçeğe dökülürse değil modellik sıradan bir mankenlik bile yapamazdım.
Sessizce yemeklerimizi yerken So Min'in laubalı hareketleri son sürat devam ediyordu. Daesung'un yanına oturacağım sırada beni sertçe ittirmiş kendisi kurulmuştu oraya. Aslında umrumda bile değildi. Hâla daha neyi düşünerek buraya geldiğimi bilmiyordum. Özelliklede böyle bir kızla aynı masada ne işim vardı ?
So Min masadaki mezelerden biraz alıp Daesung'un pilavının üzerine koyup ona şirin olduğunu düşündüğünü gülümsemesi ile ona baktı. Kusmamak için zor duruyordum.
"Siz ikiniz nereden tanışıyorsunuz ?" Diye sorduğumda Daesung cevapladı.
"Bizim şirketin başkanının yeğeni. Çıkış zamanlarımdan beri en büyük hayranım olur kendisi. On bir yaşında falan mıydın o zamanlar ?" Diye sorduğunda "On yaşındaydım, çok dişli bir hayranıyımdır" diyerek cevap veridiğinde hiç usanmadan fanı olmaya devam etmesine şaşırmıştım. Ben olsam sıkılırdım.
Sen hiç bir zaman dikiş tutturamızsın ki zaten Ri Ta.
Yanımda ki koltuk tarzı sandalya geri çekildiğinde merakla hafifçe o yöne doğru çevirdiğim bakışlarım ile sandalyeyi çeken kişi tepemde dikilip başını eğerek yüz hizamda beni tanımaya çalıştı.
"Seo Ri Ta ?" Diyerek tek kaşını kaldırdığında bakışlarında alışkın olduğum hayranlık hissi vardı.
"Nihayet Seungri. Yemeklerimiz neredeyse bitiyordu."
Daesung benim yerime cevap verdiği adının Seungri olduğunu öğrendiğim kişi hâla daha başımda dikilip benden cevap almayı bekliyordu. Ağzımı açıp cevap vermek yerine soğuk bir şekilde mimik belirtmeden başımı salladım.
Fazla memnun olmuş bir şekilde yanıma oturup "Sizi yakından görmek çok daha iyi hissettiriyormuş. Adınız sıkça bir yerlerde görmekten oldukça aşinayım" dediğinde Daesung'un hareketlerini çaktırmadan süzüyordum. O da Seungri'nin bu davranışlarından hoşlanmamış gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone || Daesung
FanfictionYalnızdım... Etrafımda sadece yüksek olan ünüm ve dolu olan cüzdanım için yanımda olan insanlar vardı. Onlar yüzünden bu haldeydim. Duygsuz,kibirli ve yalancı. Her şeyi parayla satın alabileceğimi düşünen bir ucubeydim. Tüm silik karaketerler arasın...