Bölüm Şarkısı: DREAMCATCHER- CHASE ME
"Kalkalım mı artık, saat de geç oldu. Hem rüzgarda serin esmeye başladı"
Daesung'un sesi ile başımı ondan tarafa çevirip yüzüme savrulan saçlarımı geriye doğru ittirdim.
"Aslında rüzgarın böylesine beni ürpertmesini seviyorum. Kalalım" diyerek direttim.
Young Ki'nin stüdyosundan çıktıktan sonra karşılaşmamız ile bir bakışta moralimin düşük olduğunu anlayıp keyfimi yerine getirmek için çabalayıp durmuştu. Oyun salonundan kozmetik dükkanına ordan lunaparka ve en sonda Nam Tower'ın yakınlarında ki tüm şehri ayaklarının altına seren bir tepeciğe çıkmıştık.
"Cidden sadece bir kere güldüğünü görsem sabaha kadar burada kalabilirim" diye söylenirken eliyle çenemi kavrayıp sıktı. Yakınmasını cevapsız bırakıp suratına bakınmaya devam ettiğimde gözlerini kısarak beni süzdü.
"Aslında... Bence sen evine gitmek istemiyorsun. Yoksa bu gün ikimiz içinde yorucu bir gündü. Ve be seni tanıdığım şu kısacık süre içinde bile senin rahatına düşkün birisi olduğunu pek âla da fark edebildim."
Kafayı yiyeceğim yakında. Etrafımda olan bir iki kişide beni çok iyi tanımak zorunda mı ?
"Ne alakası var. Ben belki senin yanında kalmayı uykuma tercih ediyorum" dediğimde üst dudağı hafifçe kıvrıldı. "Onu anladık zaten. Sabah yanıma gelebilmek için feda ettiğinde..."
Kendi kendimi dalga geçilecek konuma da düşürmüştüm. Devam edebiliriz.
"Sen nasıl bu kadar çabuk taburcu olabilirsin ?" Diyerek konuyu dağıttığımda karşıma geçip göz teması kurmaya başladı. " Bünyemde en az benim kadar güçlü" omzuna hafifçe vurup göz devirdim.
"Hiç bir yerimde hasar yoktu. Ve çıkmama izin verdiler. Senin bana bakacağını düşünerekten de taburcu oldum ama işlr tersine döndü şimdi ben sana göz kulak oluyorum" dediğinde esen sert rüzgardan kasılıp hafifçe titredim.
Kolumdan tutup beni sırtım ona dönük bir şekilde önüne çekip arkamdan kollarını belime sarıp onun ısısından faydalanmamı sağladı. Yakınlığımızdan dolayı adranalin seviyem doruklara çıkmıştı. Çenesini başımda hissettiğimde söylenmeye başladım.
"Bende bana hırkanı verirsin sanmıştım ?"
"Bu kadar bencil olma. Bende hasta olabilirim. Böyle daha iyi hissetmiyor musun ?" Diye sorduğunda yanıtsız bırakıp elimi boynumun hemen altında duran kolunun üzerine koyup manzaraya bakmaya başladım.
"Biz seninle neyiz ?"
Bu soruyu hangi kafa ile sordum hiç bilmiyordum. Cevap vermese üstelemezdim bile.
"Beni nasıl görmek istersen yanında öyle kalmaya devam ederim"
Cevabı bir yanımın mutlu olmasını sağlarken diğer yanım ise buruk bir vaziyette boynunu büktüğünün farkındaydım.
"Senin yerini doldurmak istediğin özel bir yer yok mu ?"
Derin iç çekişi kulağımı doldurduğunda sertçe kollarından çıkıp ona doğru döndüm. "Verecek bir cevabın yok mu ?" Tek kaşımı kaldırarak ona bakmaya devam ederken boş ifadeler ile suratıma bakıyordu. O cevapsız kaldıkça takındığım tavırın etkisi ile yerin dibine girdiğimi biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alone || Daesung
FanfictionYalnızdım... Etrafımda sadece yüksek olan ünüm ve dolu olan cüzdanım için yanımda olan insanlar vardı. Onlar yüzünden bu haldeydim. Duygsuz,kibirli ve yalancı. Her şeyi parayla satın alabileceğimi düşünen bir ucubeydim. Tüm silik karaketerler arasın...