Uzun bir yolculuktam somra İzmire varmıştım, insanlar burda çok farklıydı kahka atan kadınlar vardı mesela ,babalarının kuçağında küçük çocuklar ve el ele gezen sevgililer.
sanki başka bir dünyadaydın, insanlarılardı bana olan meraklı bakışlarını seziyordum.
Orta yaşlarda siyah uzun bir paltolu adama doğru yöneldim
-Ağabeyim bu sokağı biliyonmu?
Diye sordum, adam dikatlice üstümü süzdü yüzünü biraz buruşturarak bana doğru eyildi
-Nerden geliyon sen bakayım?
-Adanadan, bu adresteki fırında..
cümlemi tamamlamamı bile izin vermemişti.
-Hep böyle yapıyorlar zaten,çok sayıda evlat getirip onları değil beslemek, evlatları onları besliyor.
Adamın bu sözleri içimde büyük bir öfke oluşmasına sebep oldu, en çokta haklı olduğu için.
-ayıp ediyo ağabey, onlar ailem benim canlarina canım feda.
Adamın yüzü birden yumuşamıştı
-acıktınmı
O an ne kadar acıktığımın farkına vardım mahçup bir yüzle yere doğru baktım
Bir kaç dakika yürüdükten sonra yoldan geçen bir simitçiden iki adet simit almıştı, bekle burdan sana ayranda alayım diyerek adam uzaklaştı.
Tam karşıma baktığımda masmavi olan denizi gördüm.
Küçüken ağabeyimin almanyadam getirdiği kitaplarda deniz korsanların hikayeleri vardı ben hep hayal ederdim o gemiye binip bin bir macera yaşadığımı...
Büyünce hep korsan olacam diyordum, ve buydu benim hayalim...
-Al iç
-Cok sağol Ağabe...
-Adım Deniz
-Bu deniz gibimi
Adam hafifçe gülümsedi
-Evet, ama sen bana Deniz bey söyle bundan sonra
neden bundan sonra söylemiştiki, adam bana yolu tarif edecekti ve bir daha birbirimizi görmiyecektik bile
-senin ismin ne?
-Yamam
-Şimdi beni dikkatlice dinle Yaman, sana hayatında bir kere başına gelebilecek bir fırsat veriyorum, bizim eve geleceksin seni okutacam ve sen büyünce borcunu ödemek için ilerde benim için çalışacan.
-Ama ben çalışıp aileme para götürmeliyim?
Deniz bey bana sert bir şekide baktı, ve ayağa kalktı
-ozaman sana iyi günler evlat!
bende seni zeki biri sanmıştım, bak şimdi sana bir iki gerçeği anlatacam evlat o çok sevdiğin ailen sana değer verseydi şu an sen burda değil evinde olurdun, sen onlar için çalışmazdın onlar senin için çalışırdı!
malesef Deniz beyin tüm söyledikleri doğruydu bunlar benim kabul etmek istemediğim gerçeklerdi.
-Bak bayım bizim orda insanların en hayırsızı ailesine sayıp çıkmayandır, ben şimdi ilerde Adanaya dönsem onların yüzüne nasıl bakacam?
-Deniz bey derin bir nefes aldı, madem ailen okadar önemli ozaman onlara her ay bir milktar para gönderecem ama sen bir daha onlarla görüşmeyecen.
Ve evlat ,eminim onlarda bunu tercih eder.
Deniz beyin bu sözleri bir bıçak gibi saplandı kalbime ağlamamalıydım güçlüler ağlamaz
Yete doğru bakarak titrek bir sesle
-Pekı ilerde ne iş yapacam
diye sordum
Deniz bey, elini denize doğru uzatarak, burdaki gemileri görüyonmu, işte sen o gemiyi yönetecen ve çok uzaklara gidip oralarda mal alacan.
İçime bir mutluluk dolmuştu
-Korsan olacam yanı?
Deniz bey gülümsedi
-Evet ...
bu bölümde çalan fon müziği , umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı ve önerilerimizi bekliyom.
