ÂFRA (Askıda)

6

Âfra

"Afra!!  Afra!!  Uyan hadi güzelim. "

Birden karşımda ayakta olan Ali'yi gördüm ama...  Ali yürüyemez ki?!

Şaşkın gözlerle Ali'ye bakarken " Ali bey s-sizz a-ama na-nasıl?! "
Diye saçmalamaya başladım.

Ali " Geldiğim de koltukta uyuya kalmıştın seni odana getirdim ama bu seferde beni tuttun bırakmadın.  Bırakmanı beklerken korkuyla sayıkladığını görünce uyandırmak zorunda kaldım.  Galiba kötü bi rüya gördün " dedi.

Duyduklarımın etkisiyle derin bir oh çektim. Demekki o kadın,  kaza o olayların hepsi rüyaydı.

Duyduklarımın etkisiyle Ali'nin boynuna sarıldım sıkıca bu seferde mutluluktan ağladım.

Ali'nin ellerini belimde hissedince iç cekislerimin arasından gülümsedim.  Allahım sana şükürler olsun!

Ali " Afra ne gördün bilmiyorum ama herşey geçti güzelim.  Yanındayım. "

Güzelim deyişiyle içim sıcacık oldu.

Sonra geri çekilip elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve Ali'ye bi tebessüm hediye ettim.  "Teşekkür ederim Ali bey "

Sonra odama geçip huzurlu bi şekilde uyudum.

☀☀☀☀☀☀☀☀☀☀☀☀

Sabah olunca üzerimi giydim ve aşağı inip kahvaltıyı hazırladım.  Kahvaltıda Ali'ye bu okula mevzusunu açmayı düşünüyorum. 

Herşeyi tamamladığımda merdivenden ayak sesleri geldi.

Yine tüm ihtişamını gözler önüne sermişti.  O lacivert takımının içine giydi açık mavi gömlekle nefes kesici gözüküyordu .

Ben hayran hayran onu izlerken melodiyi andıran sesiyle " Günaydın " dedi. 

Bende boğazımı temizleyip " Günaydın Ali bey " dedim.

Çayını doldurup masaya oturdum.

Konuya nasıl gireceğimi düşünürken Ali "Söyle " dedi. 

Bişey söyleyeceğimi nerden anladı acaba?

Gözlerimi kocaman açarak "Efendim?! " dedim.

Ali bıkkın bir nefes çekerek içine " Derdin ne söyle artık Afra" dedi.

Ben " Şeyyy...  Ali bey dün üniversite sınavı sonuçları açıklandı da.  Hacettepe üniversitesini kazanmışım eğer izin verirseniz eğitimime devam etmek istiyorum.  Hiçbir işimi aksatmayacağıma emin olabilirsiniz efendim " dedim. 

Korkak gözlerle vereceği cevabı bekledim.

"Kahvaltdan sonra kaydını yaptırmaya gideriz" diyince üzerine atlamamak için kendimi zor tuttum.

" Teşekkürler efendim.  Ama siz gelmesenizde olur benim için zamanınızı harcamayın" dedim.

Sert bir sesle " Ne DEDİYSEM o Afra uzatma!  " dedi.

Bende ağzıma gizli bir fermuar çektim. 

Kahvaltı masasını topladıktan sonra hazırlanıp Ali'ye ulaştım.

Beni baştan aşağı süzüp kaşlarını çattı.

"Bu etekle bu evden çıkamazsın! "

Ben şaşırırken " Ama efendim neden?  " dedim.

O ise tüm heybetiyle " Ya git üstünü değiştir yada okul mevzusunuz unut Afra !!" diye kükredi bende topuklarımı yere vura vura yukarı çıkıp üzerimi değiştirip pantolon giydim. 

Aynı zamanda da Ali'ye söylendim.

Onu neyse artık!

Topuklarımı yere vura vura aşağı indim.

O ise yine beni baştan aşağı süzdü ve memnun ifadesiyle evden çıktı tabi bende göz devirip arkasından çıktım.

Üniversiteye gelince dekanın odasını bir türlü bulamadık.

Çareyi bi çocuğu durdurup sormakta buldum.  Yanımdan geçen çocuğu durdurdun açıkçası yakışıklıydı ama Alinin tırnağına su bile dökemezdi.

Ayy ben ne diyorum.  Neyse.  Çocuğa " Bakarmısın dekanın odası nerede söyler misin? " dedim.  Çocuk beni ağır ağır süzdükten sonra "ben yolu göstereyim güzellik " deyip göz kırptı.

Daha sonra büyük bir gürültü oldu...