Merhaba arkadaşlar. Bu hikayeyi iki kişi yazıyoruz bilginize. Diğer arkadaşımın kullanıcı adı BeyzaCoskun1. Hikayeye dair her şey ikimiz tarafından ayarlanmakta. İyi okumalar.
Multimedia : TNK - Yine Yazı Bekleriz
***
Adımlarımı hızlandırmaya çalışıyordum, sağ elim istemeden ağrıyan bacağıma uzanmıştı. Hızlı yürümeye alışık olan ben hala bu duruma alışamamıştım. Bunu anladığımda elimi bacağımdan çektim ve yavaşlamaya başladım. Evin önünde cebimden anahtarı çıkarırken arkamdan gelen ayak seslerine odaklandım. Bunun üzerine anahtarla kapının önünde oyalandım. "Özgür Karan' ın evi burası mı?" diyen sesle birlikte arkama döndüm. 35'lerine basmış bir adam vardı. Uzun boyu onu ince gösteriyordu. Ama kırlaşmış saçlarını şapkasıyla kapatamamıştı. "Benim." dedim vücudumu tamamen ona dönerken " Bu mahkeme celbi size. " dedi imzalamam üzere uzattığı kâğıda bakarak. Adam bir an önce gitmek istediğini yüzündeki ifadesiyle belli ederken, elimdeki zarfı incelemeden bana uzattığı kağıdı imzaladım.
Elimdeki zarfı açmak istemiyorum. Zarfın renginden önemli bir şey olduğu belliydi. Bu beni boğmasına neden sayılabilirdi. Zarfı çekyata atıp mutfaktaki kaynayan suyun yanına gittim. Kahvemi alıp tekrar düşünmeye başladım.
Hayata bakış şeklim, daha doğrusu hayatın beni ona nasıl bakmam gerektiği konusunda yönelttiği bakış açım, bu oldukça iç karartıcıydı. 25 yaşında bir genç olmama rağmen fazlasıyla şey görmüş ve geçirmiştim. Bunların arasında iyi sayılabilecek bir kaç şey vardı.
Evet, ailemizi seçme şansımız yoktu ve ben doğuştan şanssız olanlar grubuna giriyordum. Vardiyam gece başlıyordu ve hala yatmak için vaktim vardı ki zaten ben bunu yapıyordum. Binanın çatısına çıkıp soğuğu içime çekerek sigara ve kahvemi içmek şuan yatmak dışında yapılabilecek en iyi şeydi.
Çatıya çıkarken telefonda Sedef' in adını tuşladım. Sedef' e olan güvensizliğimi de işin içine katarak arkadaşına varıp varmadığını kontrol ettikten sonra paketten sigaramı çıkarıp tüttürdüm.
Sedef aynı civarda oturduğu yakın bir arkadaşında kalmak için izin istemişti ve izin vermiştim. Bu aralar yalnızlığın bana iyi geleceğini düşünüyordum. Aslında yalnız kalmak daha fazla düşünmek demekti. Benim daha fazla düşünmeye ihtiyacım yoktu, karar vermeye ihtiyacım vardı.
Telefonumun titremesiyle sigaramı başparmağımla işaret parmağımın arasına aldım. Telefonu cebimden çıkarıp Bahar'ın adını okuduktan sonra çatık kaşlarımı düzelttim. İçimde tuttuğum dumanı burnumdan verirken mesajı okumayı bitirmiştim. Üzerinde fazla düşünmeden aşağı indim. Kötü şeyler olunca devamının geleceğine inanan kişilerdendim.
Bahar hayatımda iyi olan birkaç şeyden birisiydi. Fazlasıyla utangaçtı ve bu bazen çekilmezliğine neden oluyordu. Ailesinden ziyade abisi sıkıntı çıkarıyordu. Bu lise hayatımdaki sorunlara kadar uzanıyordu. Bahar'ın abisinin zorladığı bir kızı onun elinden kurtarmam onun bana tavır almasına yetecek bir şeydi ve şimdi kız kardeşini seviyordum. Onu umursadığımdan değil ama Bahar'a söz söylenmesine bile tahammülüm yoktu.
İşimin zorluk çıkarmasına rağmen onunla görüşme sıklığımız ve geçirebildiğimiz vakit onu memnun ediyordu ama ben her zaman daha fazlasını istiyordum. Aynı sokakta oturuyorduk ve bu daha ne kadar saklı kalır onu da bilmiyordum.
İlişkimiz bu aralar sallantıdaydı. Anlamadığım bir şekilde Bahar bana eskisi kadar sıcak davranmıyordu ve bu da bana birinin ilişkimizi öğrendiğini düşündürüyordu. Aslında bu davada sadece onun desteğine ihtiyacım vardı. Onun düşünceleri ve fikirleri, beni iyi tanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜR
Novela JuvenilHayata bakış şeklim, daha doğrusu hayatın beni ona nasıl bakmam gerektiği konusunda yönelttiği bakış açım, bu oldukça iç karartıcıydı. 25 yaşında bir genç olmama rağmen fazlasıyla şey görmüş ve geçirmiştim. Bunların arasında iyi sayılabilecek bir ka...