Yavaşca doğruldu, hayal dünyasında kaybolurken bir yerlere dayanma gereği duydu kadın. Omuzlarında ağır bir yük varmışcasına yorulmuştu. Anılar rahat vermiyordu ona, sessiz değildi içinde ki karanlık. Susturmayı denedi çakmağının sesiyle. Dumanlar yükselirken hayalleri bi an olsun kayboldu sandı, bi damla göz yaşı sigarasını ıslatana kadar. Yine bağırıyordu anılar her adımda her dumanda o saklıydı. Onun sigara içişini hatırladı. Ateş gibi dudaklarındaki hafif ıslaklık gülümsetmişti onu. Dağınık saçları nasılda karışırdı bulanık dumana, gözlerinde ki parıltı bedeldi belki de içtiği sigaraya. Daha çok yorulduğunu hissetti kadın. Daha çok anıların sesi geliyordu. Çakmağın sesi bile dindiremedi onları , kadın karanlıkta kayboldu.
Adam;
Issız sokakların zifiri kuytularında dolanıyordu. Ne ara bu kadar karanlığa gömülmüştü? Düşünceleri yiyip bitiriyodu adeta. Yorulduğunu hissetti, bedeni bi yana ruhu çok yorulmuştu. Sanki herşeyden önce onu yok etmişti. Bi ağırlık hissetti omuzlarında, geçmişin ağırlığıydı sanki bu. Hiç rahat vermiyecekti kaçmak istediği şeyler. Koşmaya başladı "belki uzaklaşırsam kaybolur herşey" diye düşündü adam ama en büyük hatasıydı yıkıldığı anda kaçması. Durmalıydı; dimdik, sapasağlam, korkutmalıydı tüm geçmişi. Zaman geçti diyor , zaman kavramı düne bugün kadar yakınken yarını umut etmekdi. Neyin çelişkisini yaşıyordu ki? Tek yapması gereken dönüp gülümsemekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı Misali
PoetryAklımızdan geçip duygularımıza karışan ama ağzımızdan çıkmayan her kelime için yazılan denemelere, şiirlere ev olsun. ben, denizin fısıltısına kulak vererek, gökyüzünün sırrını çözerek, yıldızların gülümsemelerini izleyerek içimdeki fırtınanın somu...