Yalnızlıktan ödün vermesi gerekirken diz çöküp kabul etmişti adam yenilmişliği. Canı mı yanıyordu yoksa can mı yakmak istiyordu bilmeden devam ediyordu hayatına, aslında devam ettirme şekli ona bağlıydı. Yıkılmışlıkları toplamak yerine, yıkılanı temizleyip temele yeni bina inşa etmesi lazımdı. Ne zaman boş verip sıradan herkesi silecekti daha doğrusu ne zaman herkesleşen sıradanlıkları silecekti? En büyük yardımı kalbi yapacak olması canını sıkıyordu. Bir yudum daha aldı kadehinden. Öyle bir yudumdu ki bu sanki tüm geçmişi içmiş içine atmıştı. Kusması gerekiyor; nefreti, öfkeyi, sevgiyi ve geçmişi...
Geçmeyen geçmişi gelmeyen gelecekle değiştirmek onun elinde, elleri ise boş kadehte...
Adam kafasını kaldırdı, aynaya baktı bu o değildi. Onu ele geçiren her neyse vazgeçmeli kaybettiği kendini bulmalıydı. Elinin tersiyle itti herşeyi. Mutluluk zamanıydı, dolu dolu mutluluk zamanı.BATUHAN SERTTAŞ'A SEVGİLERLE 😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı Misali
PoesíaAklımızdan geçip duygularımıza karışan ama ağzımızdan çıkmayan her kelime için yazılan denemelere, şiirlere ev olsun. ben, denizin fısıltısına kulak vererek, gökyüzünün sırrını çözerek, yıldızların gülümsemelerini izleyerek içimdeki fırtınanın somu...