Taşınma

145 57 3
                                    

Gözlerinin 'kahve'sinden koy ömrüme,
Kırk yılın hatrına 'sen' kalayım...

Sabah kalktığımda akşam gördüğüm rüyanın etkisindeydim.Sevdiğim adamı ilk defa rüyamda gördüm.Orda bile çok yakışıklıydı.Üzerimi giyinip kahvaltıya indim.Okula gittiğimde Alp ve çetesi kapının önünde dikiliyorlardı.Başımı öne eğip hızla kapıya yöneldim.Tam geçip kurtuldum derken kolumu biri tuttu.Tahmin edersinizki Alp'ti bu kişi.Ne var der gibi gözlerine baktım.İlk defa bu kadar uzun bakmıştım gözlerine.

Gerçekten gözleri çok etkileyiciydi.Ama suratı patlamaya hazır bomba gibiydi.Kolumu sinirle kendime çektim.Çok ileri gittin sen dedim ve tokat vurmak için elimi kaldırmamla bileğimi kavraması bir oldu.

- Ne yaptığını sanıyorsun sen.Herkesin gözü önünde bana vuracakmısın.Birdaha böyle birşeye cürret edersen elimdeki bileğin kırılır haberin olsun.

Ne diyeceğimi bilemez vaziyette orada öylece kalakaldım.Her ne kadar bakmasamda bütün okul bizi izliyordu.Alp ilk defa bana bukadar sert davrandı.

Ama suç onda.Çıkma kardeşim karşıma işte. Zorla güzellik olmaz ki.
Yüzüne bakmadan bir süre öyle kaldık.Yelda hoca koşarak bahçeye çıktı.

-Alp sen ne yapıyorsun.Bırak hemen kızın kolunu.Alp sana diyorum rahat bırak arkadaşını.

Alp burnundan soluyordu.Kolumu savurur gibi sert bir şekilde bırakıp kendi kendine söylenmeye başladı.Sürekli Yelda hocanın son söylediği kelimeyi tekrar ediyordu.Arkadaş ,arkadaş.

-O benim arkadaşım değil ben ona aşığım.

Dedikten sonra hızla arabasına doğru gitti.Arabayı çalıştırıp son gaz okulu terketti.Ben duyduklarımın şokunu üzerimden atmaya çalışırken Yelda hoca toplanan kalabalığı uzaklaştırdı.O an çok ağlamak istedim ve daha fazla dayanamayarak gözyaşlarımın gözümü yakmasına izin verdim.

Arkadaşlarım koşarak yanıma geldiler.En son Azra 'ya sarıldığımı hatırlıyorum.Kaç dakika ağladığımı dahi bilmiyorum.Alp'in beni sevdiğini biliyordum ama okulun orta yerinde özellikle hocalarımın karşısında böyle bir şey diyeceği hiç aklımın ucundan geçmezdi.En çokta dedikodu çıkmasından korkuyorum.Burdan taşınıyoruz ama yinede böyle hatırlanmak istemem.

Ah Alp hiçbir zaman anlatamadım sana.Beni biraz olsun dinleseydi ikimizde üzülmezdik.Giderken bana attığı bakış geldi aklıma.Mavi gözleri ne kadarda koyulaşmıştı.Bunu kendine niye yapıyor ki.Yaklaşık iki senedir benim peşimde.Halbuki okulda onu seven birçok kız varken.Neden ben diye sorabilmeyi çok isterdim.

Ama onu umutlandırmak istemedim ve iki senedir umut verecek bir hareket yapmadım.Düşünmedim değil.

Alp ve ben belki ilerde "biz"olabilirmiyiz acaba diye çok düşündüm ama biz çok farklıyız birbirimizden.Birbirine uyuşmayan yapboz parçaları gibiydik.Ne ben ona uyuyordum ne o bana.

Ben bunları düşünürken sınıfta ders işliyorlardı.Dersi dinlemeye çalıştım ama yapamadım.O an aklıma bir şey geldi.
Plotonik aşkım olanları gördümü acaba.Ya gördüyse.Sanki görüp görmemesi birşeyleri değiştirecek.

Neden aklımdan çıkaramıyorum onu.Yakında aklımdanda kalbimdende çıkacak.Belkide yüzünü bile unutacağım.Kafam çok karışık bu taşınma işi canımı çok sıkıyor.Okulumu ve arkadaşlarımı çok özleyeceğim.

Belki böylesi daha iyi olacak.Daha mutlu olurum belki.Yada mutsuz.Tek bildiğim şey kendimi aşk acısına hazırlamam gerektiği.

Zil çalınca eşyalarımı toplayıp okuldan ayrıldım.Biraz temiz hava almak için eve yürüyerek gidecektim.Yoluma devam ederken arkamdan bir araba gelip yanıma durdu.Ben kim olduğunu anladığım için durmadım.Arabada benimle beraber hareket ediyordu.İnşallah okuldan biri görmez.Ah Alp yaptın gene yapacağını.

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin