Ezgi

82 34 1
                                    

Babamgil sabah erkenden Konya'ya gitmek için yola çıktılar.Biz babaannemle evde kaldık.Bugün okula babaannemi yalnız bırakmamak için gitmedim.Zaten çok üzülmüştü bide benim gitmem doğru olmazdı.

Kahvaltı için birşeyler hazırlayıp tontişimle yedik.Sonra ben babaannemi aşağıda bırakıp odama gittim.Pijamalarımı değiştirip,elime telefonu aldım.

Okuldada sıkılıyorum evdede.Herhalde benim canımın sıkılmadığı bir yer yok.Aklıma yarım kalan kitabım geldi onu alıp okumaya başladım.

Galiba ben nerede sıkılmadığımı buldum.Kitaplar mükemmel zaman harcama metodu.Üç saat boyunca kesintisiz kitap okumuşum.Babaannem aşağıdan seslenince yanına indim.

-Kızım babanlar bir saatte burdalarmış.Hadi birşeyler hazırlayalım.

-Tamam tontişim.Ezgi 'de geliyormuymuş.?

-Evet kızım.Onun yanında annesinin yada babasının konusunu açma.

-Tamam dikkat ederim.

Tam elli dakika içinde sofrayı donattık.Tonti börek,çorba ve pilav yaptı.Bende salata yapıp sofrayı hazırladım.Çok geçmeden geldiler.Zil çalınca koşarak kapıyı açtım.

İçeri ilk giren elinde valizlerle babam oldu.Arkasından annem ve Ezgi girdi.Ezgi'yi uzun zamandır görmemiştim,boyu çok uzamış ve güzelleşmişti.Ezgi bana garip garip bakarken annem lafa girdi.

-Kızım hadi kuzenine odasını göster.

Evde boş oda vardı ama hazırlamak için zamanımız olmayınca benim odama yeni bir yatakla dolap aldık.Daha fazla o bakışlara maruz kalmamak için Ezgi'ye yeni odasına gitmeyi teklif ettim.

Babam odaya önceden gidip valizleri bırakmıştı.Ezgi odaya ilk girdiğinde dikkatli dikkatli her yeri inceledi ve kendi kendine konuşuyordu.

-Oha manzaraya bak.Ammada büyük odaymış bizim evin salonu kadar.

-Ben seninle mi kalacağım?

-Evet.

-Koskoca evde başka odamı yok.

-Var,ama hazırlamak için zamanımız yoktu.

-Doğru söylüyorsun.Babamın öleceği ve benim buraya geleceğim kimin aklına gelirdi.Biraz zamansız ve acele oldu.

-Ezgi beni yanlış anladın annem senin için başka bir oda ayarlayacaktır o zamana kadar benimle kalacaksın.Ayrıca söylemeliyimki baban için çok üzüldüm.Başın sağolsun.

-Üzülme ,ben hiç üzülmedim.

Bu kız çok garipti.Daha dün babası ölmüş bir insan için fazla vurdumduymaz ve mutlu görünüyordu.Yada öyle görünmeye çalışıyordu.

-Esin!! Ezgi!! hadi yemek hazır.

Annem çağırınca Ezgi tekrar bana garip garip bakmaya başladı.

-Ezgi ne oldu niye bana öyle bakıyorsun?

-Hiiç sadece kimse beni yemeye böyle çağırmamıştı garibime gitti.

-Artık eskileri unut sen bizimle yeni bir hayata başladın.Hadi inelim aşağıya.

Aşağıya inip yemek masasına oturduk.Annem bize servis yaptıktan sonra yemeklerimizi yemeye başladık.Uzun bir sessizliğin ardından annem lafa girdi.

-Ezgicim beğendin mi evimizi?

-E tabi beğendim,daha önce yaşadığım evi görmemiş gibi konuşuyorsun.

-Hadi doyduysanız odaya çıkıp kıyafetlerini yerleştir.Esin sende yardım et.

Neden böyle davranıyor bu kız anlamadım daha büyükleriyle nasıl konuşması gerektiğini bilmiyor.Annem Ezgi'nin söylediğine kırıldı ama belli etmemeye çalıştı.Ezgi sofradan kalkınca bende arkasından gittim.

Valizleri açıp giysilerini ve özel eşyalarını çıkardı.

-Ne bakıyorsun yardım etsene ne dedi annen sana?

-Ne kadar kibarsın .

-Kusura bakma güzellik ben böyleyim ister kabul et ister etme.

-Tıpkı bir erkek gibi konuşuyorsun.Annemi de üzdün zaten.

-Ana baba terbiyesi almadığımdan böyle oluyor.

-Ezgi sende her seferinde bu konuyu açıyorsun.Sen bizimle yeni bir hayata başladın.Eski mevzuları açıpta üzme kendini.Hem bak ben sana hediye almıştım aç bak istersen.

Ezgi eline aldığı paketi bir süre inceledikten sonra açtı.

-İyide ben başörtüsü kullanmuyorum.

-Canım sende boynuna takarsın.Senin bu vakte kadar kapandığını düşünüp almıştım.

-Al şalın senin olsun ben asla onu kafama takmam.

Elindeki eşarbı pakete koyup önüme fırlattı.Bu kızın tavırlarına çok zor alışacağım galiba.Ama onun kalbi yaralı ve galiba annemi kıskanıyor.Annesini ,çok küçük yaşta kaybetti.Her gece annesinin yüzünü unutmamak için saatlerce elinde olan tek fotoğrafa bakıyormuş.
Sabredeceğim ve o bana ne derse desin ne yaparsa yapsın sesimi çıkarmayacağım.
Tekrardan eşyaların başına geçince bende ona yardıma gittim.Zaten pek kıyafeti yoktu ve işimiz çabuk bitti.

Ben yatağıma uzanıp telefonumu elime almıştım o ara içeriye annem girdi.

-Ezgi,bu telefonu sana Mustafa amcan aldı.Önemli bir durum olursa ikimizde numaralarımızı kaydettik.Güle güle kullan kızım.

O telefonu şu an bana vermiş olsalardı sevinçten havalara uçardım.Ama Ezgi hiç tepkisiz öylece bakıyordu.Sonra anneme sinirli bir şekilde bağırmaya başladı.

-Bana kızım deme.O kelimeyi daha annemden duymadım ben.Sakın birdaha böyle birşey yapma sakın.

Ezgi,annemi resmen kelimeleriyle tokatlamıştı.Annem daha fazla dayanamayıp gözyaşlarına boğuldu.Sonra ağlayarak odadan çıktı.

-Ya sen ne yaptığını sanıyorsun.Burda insanlar senin için çırpınırken bide senin yaptığına bak.Ne olmuş kızım dediyse?

-Demesin! Kimse bana kızım demesin.

-Ezgi burda durup senin saçmalıklarını dinleyemem.

Kapıyı sertçe kapartıp annemin yanına gittim.Artık ağlamıyordu, ama çok üzgün ve bitkin görünüyordu.

-İyimisin annem?

-İyiyim kızım, sen Ezgi'nin yanına git birşeye ihtiyacı olursa yardımcı ol.

-Anne hâla Ezgi'yimi düşünüyorsun.

-Kızım lütfen anlayışlı davran.Onun yaşadıkları hiç kolay şeyler değil.Bu hareketlerini alttan alalım en azından buraya alışana kadar.

-Tamam anne tamam.

Annemi aşağıda bırakıp tekrar odaya çıktım.İçeri girdiğimde Ezgi üzerini çıkartıyordu.Benim girdiğimi görünce alelacele elindeki pijamayı giyindi.

Ama bu hareketi onun sırtındaki morlukları görmeme engel olamadı.Bana göz ucuyla bakıp yatağına yattı.Sorsam mı sormasam mı kararsız kaldım.Ama bu normal bişey değilki kızın sırtında morarmadık kızarmadık yer kalmamıştı.Dayanamayıp konuyu bir yerden açtım.

-Çok acıyor mu?

-Ne saçmalıyorsun.

-Ezgi gördüm işte sırtını.Bunu sana kim yaptı?

-Babamın ölmeden önce bana bıraktığı hatıra, bu yaralar.

-Peki benim yapabileceğim bişey var mı?

-Sihirli ellerinle sırtıma dokunup iyileştiremeyeceğine göre yapabileceğin birşey yok.Yat uyu şimdi.

Konuyu daha fazla uzatmadım.Bir baba evladına nasıl böyle birşey yapabilir aklım almıyor gerçekten.Yatsı namazını kıldıktan sonra dua etmek için ellerimi kalırdım.Bu günkü hatta bundan sonraki dualarımda artık Ezgi'de vardı.

BelalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin