•2•

9 5 0
                                    

İlk defa bu kadar temiz bir olay yeri görüyordum. Ne ortalığa saçılan bağırsaklar ne de kesilen başlar vardı. Galiba bu çözdüğüm -çözdüğümüz- en kolay vaka olacaktı.
Dedektif Junk, sarışın ve ince bayanla konuşmak için can atıyordu.
"Hey, selam Lucilda!"
Lucilda gözlerini umursamaz bir şekilde uzaklara çevrerek konuşmaya başladı.
"İsmi Antonie Walker, zehirlenmiş. Otuzlu yaşlarında, sabıkası yok ve gördüğünüz gibi bir para babasına da benzemiyor."
Lucilda, Dedektif Junk'u çok kötü terslemişti fakat benim çekik gözlü dostumun vaz geçmeye niyeti yoktu.
"Biz de olay yerine bakabilir miyiz?"
Bu saçma bir soru olmuştu, zaten olay yerine bakmak -incelemek- için gelmiştik buraya. Dünya'nın en büyük dönme dolabında ölü bulunan adamın sırrını çözmeye.
"Saaç kaç sularında ölmüş?" dedim.
"Bugün, en fazla bir saat olmuştur yani ceset taze. Dönme dolaba ölü olarak binmemiş, ilgi çekici bir şey yokmuş. En azından bindiğinde..."
Gerçekten sıradışı bir dava gibi gözüktüğüne emin olan Junk'un düşüncesind katılmıyordum.
"En azından bindiğinde? Görgü tanığı falan varmı?"
Dönme dolabına genç nişanlısı Oliwa Walker'la binmiş. Dönme dolabının bir turu yarım saat sürüyor. Ne olduysa sonlara doğru olmuş zaten. Nişanlısının ifadesine bakın."
Anlamaız ve kafa karıştırıcı bir sürü kağıt arasından bir tek ifadeyi çekip çıkartmasına hayran kalmıştım.
Karışık, devrik cümlelerle yazılmış ifadenin özeti şuydu;
Lunaparka bindiklerinde hiç bir sorunları yokmuş. İlişkilerinin gidişatı evliliğe basamak atlamak üzereymiş. Bayan Walker belki de burada evlenme teklifi almayı bekliyormuş. Dönme dolabında geçsn 20-25 dakika da sıradanmış. Sonlara doğru Bay Walker'ın başı dönmeye, miğdesi bulanmay, rengi solmaya vs. başlamış. Yarım saat boyunca yüz yetmiş bilmem kaç metre yukarıda bir çember olarak ilerlediklerine vermişler. Tam indikleri zaman bayılmış ve Walker'ın dudakları kızarmaya başlamış. Olan bu.
"Nasıl zehirlenmiş?"
Luci gömleğinin yakasından tahta bir çubuk, hani şu doktorların dimizi bastırmak için kullandıklarından, çıkarttı ve adamın beyaza yüz tutmuş yüzünde kan kırmızısı dudaklarının arasına soktu. Dudaklarının arasını açtı. Daha sonra tahtayı adamın ağızını mak için kullandı. Bunun sebebi Walker bayıldıktan sonra adrenalinden çenesinin kilitlenmesiydi.
"Görüyor musunuz? Bütün kan dudaklarında toplanmış, tükürüğü ve dili beyaz, yanak içindeki damarlar çok belirgin..."
"Yani zehri ağız yoluyla mı almış? Bu kadar çok ağız, dil, tükürük vs. olumca hava yoluyla zehirlendiği düşünülemez." dedi Junk.
"Dönme dolabın bir dönüşünün yarım saat sürdüğünü dile getirmiştim. Bu demek oluyor ki zehirlenme olayı ya müstakbel eşiyle beraberken eşi tarafından gerçekleştirildi, yada olan her neyse dönem dolabına binmeden önce oldu."
Bu fikirleri bizim ortaya atmamız gerekiyordu.
"Saol Luci. Olayı çözmeyi bize bırak, bilgi verdiğin için saol."
Evet, evet onu tersliyordum çünkü biraz fazla konuşuyordu.
"Lucilda'yla alıp beremediğin ne dostum?"
"Yok bir şey."
Klasik bir cevap vermiştim.
Yapmamız gereken resmi işler, bu davayla ilgili üstlendiğimizi kanıtlayan evrak imzaları ve benzeri işlerle uğraştıktan sonra kafa dinlemek üzre evlerimize gittik.

Kızıl ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin