Selam canlaar...😁
Hikayemin ilk bölümünü yayımlamış bulunmaktayım.
Bu benim ilk hikayem değil fakat ilk hikayem olan KÜÇÜĞÜM adlı hikaye kadar heyecanlıyım.
ZEHİR'li MASKE'yi beğenmenizi umuyorum ve okuduktan sonra oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar canlarım🤗🤗
1. BÖLÜM
Arkadaşlarıyla tek tek vedalaşıp çıkmıştı sabahtan beri oturduğu kafeden. Arkadaşlarıyla koyu bir muhabbete daldığı için saatin geç olduğunu fark etmemişti. Kolunu kaldırıp saatine baktığında görmüştü saatin 12'yi coktan geçtiğini ve kapalı olduğunu bile anlamadığı telefonunu çıkartmıştı çantasından. Ailesi kim bilir ne kadar merak etmiş, ne kadar aramıştı. Şarjının bittiğini anlasaydı oturur muydu ki hiç! Zaten kapalı telefonunu gördüğü anda fırlamıştı kafeden.
Şimdi ise gece gece arabasını arıyordu sokağın ortasında. Hatırlıyordu işte, buraya bırakmıştı arabasını. Ama şimdi yoktu. Arabasını bıraktığı yerin hemen karşısında duran bakkala ilerledi. Bu saatte açık olmasına takılmadan bakkalın içerisine girdi. Orta yaşlarda, kasada oturan adamı gördüğünde yanına ilerledi. Adam onu hala görmemişti ve Berfe kendini belli etmek için kısa bir şekilde öksürdü. Adam sonunda onu fark edebilmişti.
"Size bir şey sorabilir miyim?" naif bir ses tonuyla konuşmuştu Berfe.
"Tabi kızım." soruyu beklerken pür dikkat kesilmişti kırklı yaşlardaki adam.
"Karşı tarafa öğle saatlerinde arabamı bırakmıştım da...onu gördünüz mü acaba?" dediğinde konuşmaya başlamıştı adam.
"Arabanın modelini söylersen belki yardımcı olabilirim sana." dediğinde aptallık yaptığını fark etmiş ve hemen arabasının modelini söylemişti.
"Ahh pardon dalgınım biraz! Beyaz bir Range Rower'dı." dediginde tahmin ettiği araba olduğunu fark etmişti adam.
"Onu akşam saatlerinde gelip çektiler kızım. Yasaklı yere park etmişsin arabanı." dediğinde kız elinin içini alnına vurup sıkıntılı bir şekilde 'of'lamıştı. Sonra da hızlı bir şekilde teşekkür etmiş ve bakkaldan ayrılmıştı.
Şimdi bu karanlıkta nasıl gideceğini düşünüyordu Berfe. Evi buraya o kadar da uzak değildi ama hava çok karanlık olduğu için korkuyordu. Yine de yürümeye başladı. Hızlansa daha iyi olacaktı çünkü görünürlerde sadece bir iki kişi vardı ve Berfe sokakta yalnız kalmak istemiyordu. Tedirgin bir şekilde yürürken arkasından gelen adım seslerini duymuştu. Korkusunu ve tedirginliğini her ne kadar belli etmemeye çalışsada adımları hızlanmıştı ve şimdi koşar adım gidiyordu.
O hızlandıkça arkadaki adımlarında hızlanması sonucu koşmaya başlamıştı Berfe.
Yok, değişen hiçbir şey yoktu. Arkada ki kisinin ayak seslerini hala duyuyordu. Bu yüzden ondan kurtulmak için bilmediği sokaklara sapmaya başlamıştı kız. Kendisini, arkasından gelebilecek bir sese, bir harekete o kadar odaklamıştı ki nereye gittiğini bilmeden koşuyordu Berfe. Sonunda nefes nefese kaldıgında ellerini dizlerine koyup hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamıştı.
Nefesi düzene girdiğinde ellerini dizlerinden çekip normal haline dönmüştü. Arkasına baktıgında hiç kimsenin olmadığı fark etti. Yine de temkinli davranması gerekirdi. Yavaş ve dikkatli adımlar atmaya başladığında içinde olduğu sokakla hiçbir alakası olmadığını görmüştü. Al işte az önce başı beladaydı ama simdi başı hem belada idi hem de kaybolmuştu. Bundan daha kötüsü olamaz diye düşünürken büyük konuşmamak gerektiğini daha sonra anlayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİR'li MASKE (Askıda)
Fantasy"Kendisini güçlü zanneden bir insan gūçsüz olduğunu ne zaman anlar biliyor musun?" "Ne zaman?" Berfe'nin meraklı çıkan sesine karşılık ruhsuzca gülümsemişti. "Karşısına kendisinden daha acımasız ve kötü bir insan çıktığında..." Berfe kaşlarını çata...