2*

108 10 0
                                    

O an ne diyeceğimi şaşırmıştım. Ses tonu ne kadar harikaydı. Ne diyorum ben. Şuan ses tonundan önemli birşey vardı. Ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı sormuştu. Ne diyecektim? Bir bakışıyla deli eden ben şuan deli olmuştum. O anki heyecanımla "Ne olmuş. Hem neden bunu sordun? Ben tanımadığımdan hem hoşlanmam bikere."  diyip oturduğum yerden kalktım. Hızlı hızlı adımlar atarken hiç kafasını kaldırmadan "Madem bir daha tanımadıklarının da yanına oturma" diye söylendi. O anki şaşkınlığımla arkama dönüp " Bu arada ben yanına oturan tanımdık kız çok memnun oldum." deyip uyuz bi gülümseme yolladım.   Oda "memnun oldum " diye bağırdı. Allah'ım bu ne tatlılııkk. Özene bözene yaratmışsıın.

O evet o. MEMNUUUN OLMUUŞ. Aman banane yaa. Ben ona aşık değilim bi'kere.

Eve doğru ilerliyordum. Eve doğru giderken aklımdan onu hiç çıkaramamıştım. Evde ki tüm olumsuzlukları onun sayesinde unutabiliyordum. AİLEDEKİ OLUMSUZLUKLAR. Babam ile aynı evde yaşıyor gibiydik. Babam hiç eve gelmezdi. Ondan nefret ediyorum. Siyah saçlarından nefret ediyorum. Herşeyinden. Pardon siyah saç mı demiştik ? Hayatımda gördüğüm en güzel siyah onun saçlarındaydı. En sevdiğim renk onun gözleriydi. Ne oldu bana? Ben ona aşık değildim ki ? Devamlı onu düşünür olmuştum. Hergün onunla konuştuğumuz göl kenarına gider olmuştum. Günler birbirini kovaladı ve ben kimsenin duygularıyla oynamadan 1 hafta geçti. O lanet kurs bugün başlıyordu.  Kursa gitmek derse girmek ders işlemek canım hiç istemiyordu. Ama el mecbur.

Hemen siyah dar kotumu giydim. Üstünede mor beyaz ve içinde siyah barındıran bir bluz giydim. Siyah sırt çantamı tek omzuma atarak dışarı çıktım. Yol bayağı uzaktı. Ama yürüyerek gitmeye karar verdim. Sonunda ayaklarıma güvenemedim ve taksi beklemeye başladım. Taksi gelmek bilmiyordu. Tam ümidi kesmişken bir metrobüs geldi. Metrobüste tüm yerler doluydu. Arkaya doğru ilerlerken bir yerin boş olduğunu fark ettim. Hızlı hızlı ilerledim tam oturacakken biri "Sana tanımadıklarının yanına bir defa oturma demiştim" dedi.  Kafam karışıp allak bullak olmuştu.  Tam yüzüne bakınca o gözleri bir kez daha görmenin mutluluğu ve heyecanı eşliğinde " Mecburum. Oturucak hiç bir yer yok" dedim. O da " İyi" diyip önüne döndü. Ben "Nereye?" diye sorunca hiç cevap vermedi. Kutsa gelene kadar hiç konuşmadık. Araba durmuştu. Hemen yerimden kalkıp hızlı hızlı yürümeye başladım. Kursun kapısından girdim. O sırada arkamdan koşar adım gelen ayak seslerini işittim. Arkama döndüğümde onun o tatlı çocuk olduğunu anladım. Bana koştuğunu sanmıştım. Tam ağzımı açıcakken önümde ki kıza sarıldı.

HUYSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin