Biramdan kocaman bir yudum daha alıp elimi cantamın içinde gezdirdim. Kağıtlara ulaştığımda hepsini alıp uzun bar tezgahına koydum. O çok beğendiğim davetiyem, pasaportum, biletlerimiz -onunki de buradaydı- otel kartı, vesikalığım.
Allah kahretsin, yeni gelin, terkedilmiş sevgili, aptal, aldatılmış, ne derseniz diyin tüm bu sıfatları sirtlanmis burada oturuyor ve son bir ayda yaşadıklarımı gözden geciriyordum.
Sarhoş olup olmadığıma emin olamamakla beraber gozlerimdeki yanmayi günlerdir aglamama degil içkiye yormak istiyordum. Tüm kağıtlari elimle hizaya sokup çantama geri koydum.
Barmene birami sallayıp yenisini istedim. Günlerdir beni burada gordugu için aramızda bir samimiyet gelişmişti. Orhan gittiğinden beri her gün buraya geliyor bu aptal kağıtlara bakıyor içiyor ve içiyordum. Ama sadece birayı tercih ediyordum, saatlerce bilincim açık her şeyi tekrar tek tek gözden geçirebilmek icin.
Barmen tezgahtan bana doğru birayı kaydırdı ve bira beni geçip yanımdaki adamin -sahi ne zamandır orada bu adam- avucunda durdu. O da dişleriyle kapağı açıp bir yudum aldıktan sonra bana doğru uzattı. Gözlerim şişe ve onun arasında tur attı.
-Hayatta olmaz, dedim iğrenerek.
Omuz silkip elini turşu tabagima uzattı ve eliyle aldı. Eliyle. Kurdan kullanmadı, benimle ilgilenmeden maç yayını yapan televizyona bakmaya devam ediyordu. Bir süre gözlerimi tepkimi belli eder şekilde üzerine diktim. Ya bakislarimi fark etmedi ya da ugrasmak istemediği için fark etmemis gibi yaptı. Biraz daha onu gözlerimle taciz etme girişiminde bulunduktan sonra sonuç vermediğini anlayarak önüme dondum ve parmagimdaki yuzukle oynamaya başladım.
Başımı ellerimin arasina alıp git gide yükselmeye başlayan muzigi duymamak için avuç iclerimle kulaklarımı kapattım ve daha çok birasiz oturmaya devam edemediğim için az önce caldirdigim biramin yerine yenisini istedim.
Bu sefer tezgahin bana yakin olan kısmında durduğu için buz gibi şişeyi tam önüme bıraktı ve az önce yaptığı kaliptan buz çıkarma işlemine devam etti. Bar çok sıcaktı ve her içkiye yetecek kadar buz cikartmasi, aynı zamanda siparişleri vermesi, yetmiyormuş gibi bunu sanki 6 kolluymus gibi tek başına yapması onu bunaltmis olacak ki ellerini mini dolabın yanına koyup one doğru eğilip dinlenmeye durdu. "Hmm güzel kalçalar" dedim kendi kendime. Düşündüklerimin sacmaligi beni gulumsetti, sanki kendime "ne yapıyorum ben" dermiscesine kafamı gülerek iki yana sallarken yanımdaki adamın bana baktığını gördüm. Gözlerimiz buluştuğunda bana baka baka tursuma tekrar elini uzattı ve bakışlarını çekmeden bir tanesini ağzına attı.
Tabağa vurdum ve ona doğru kaymasını sağladım. Dudağını belli belirsiz büktü. Belli ki oyununu bozmustum ama bu yemek hırsıziyla oynayacak bir oyunum yoktu benim.
Barmen bizim tarafımıza döndüğünde benim gibi birasını salladı. "Eğer kaydirirsa" dedim içimden "bu seferde onunkini ben yakalayacagim." iki elimi paralel pozisyonda tezgaha koydum. Avuclarimi açtım ve siseyi almış bize dönen barmene dikkat kesildim.
Ama o tam adamın önüne koydu ve elini kaldırarak selamladı. Belki de tanisiyorlardi.
Belki de bir olmuş benimle mi uğraşıyorlardi?
Bunları düşünürken birasina takılı kalmış gözlerim dikkatini çekmiş olacak ki bana bakmadan şişeyi bana itekledi.
Ilgilenmedim.
Sonra barmene havaya yazı yazarmış gibi bir el işareti yaptı. Hesabını istediğini düşünüp rahatladım. Omzuma dokunan elle arkamı döndüğümde aptalin tekinin omzuma tutunup benden destek alarak dengesini sağladığını fark ettim. Omzumu one çekip kendimi kurtardıgimda önümdeki pecetede "Bir şarkı seç." yazdığını gördüm. Anlamsizca yanımdaki adamın suratına baktım ama o hala maça bakıyordu. Tabi önündeki kalem onu ele veriyordu. Kaleme uzanıp aldım peceteyi çevirip "Ne gibi?" yazdim ve önüne sürdüm. Bir an göz ucuyla okudu ve yuzunu bana çevirmeden bana doğru avcunu açtı. Kalemi avcuna koydum. Alıp cebine koydu. Sonra arkasını döndü ve sakin adımlarla müzik kutusunun yanına gidip parmağı camın üzerini taramaya başladı. Bulduğunda yanındaki masadan bir peçete aldi, makinanın ustune koyarak üstüne yazı yazdi parayı attı, seçtiği sarkiyi tusladi ve bana doğru gelerek peceteyi önüme koydu.
"Bahse varım kimseyi dahil edemezsin" yazıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bahse Varım
Romansa"Bahse varım" dedim yüzümü yüzüne iyice yaklastırdığımda, biletimi elimde sallıyordum. "Benimle gelmeye cesaret edemezsin." Dudakları kıvrılmış yine eğlenen ifadesini yüzüne takmıştı. Elimden bileti aldı ve bir an durdu. -Roma mı? -Bir gün kaybedec...
