Nefesimin kesildiğini hissediyordum. Ayşini öldürmek istiyorlardı. Hülyanın diğer dediklerini bile dinlemeden hızla Ayşinin odasına doğru koştum. O kata geldiğimde Oğuz ve kızıl saçlı kadını kapının önünde gördüm. Yüzümün ne halde olduğunu bilmiyordum ama beni gördüklerinde bir adım geri gittiklerine göre epey korkutucu görünüyordum. Yanlarına geldiğimde hesap sorarcasına çıkıştım.
" Ne demek oluyor bu Oğuz Bey. Ayşini öldürmek istiyor muşsunuz?"
" O zaten ölü. Bir yıl oldu. O uyanmayacak. Belki de şu anda acı çekiyor. Ben artık onun acısını dindirmek istiyorum. "
" Sen kimi kandırıyorsun be adam. Sevgilinle daha rahat olabilmek için karını başından atmaya çalışıyorsun."
Oğuz ağzımdan çıkanlara sinirlendiği belli üstüme yürüdü.
" Sen ne biçim konuşuyorsun benimle. Sana ne benim özel hayatımdan. Burası nasıl hastane. Arttırırım seni burdan. Akıllı ol. "
" Attırsana lan. Öldüremeyeceksin Ayşini. İzin vermeyeceğim "
" Sana ne lan benim karımdan. Yoksa bir şey mi yaptın lan Ayşine. Uykusunda kızı taciz mi ediyorsun sen. Öldürürüm seni "
Yakama yapışmış olan Oğuzu kendimden ayırmaya çalışırken kızıl saçlı kadının bir kenarda bizi izlediğini ve " hâlâ karım diyor ya " diye söylendiğini duymuştum. Oğuzu ayrı o kadını ayrı bayılana kadar dövmek istiyordum. Birden kalabalıklaşan etrafımızdan insanlar bizi ayırmaya çalıştı. En son ayrıldığımız da Oğuzu kolundan Ömer benim kolumdan Aras tutuyordu. Sinirden hiç bir şey söyleyemiyordum. Aras Oğuza hitaben konuştu.
" Saçmalamayın Oğuz Bey ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun. Ne demek taciz. Biz doktoruz hayat kurtarırız. Ayşin Hanım Keremin hastası tabiki önceliğimiz onu yaşatmak. "
" Doktor Emine Hanım zaten ümidini kesmişti. Ben yine de bir sene bekledim. Bu saatten sonra uyanmayacak. Bu karar kocası olarak bana ait. Kararıma karışma hakkınız yok. Baş hekimle konuşmak istiyorum ben "
" Kocaymış. Karısını öldürmeye sevgilisi ile gelen koca."
Sözlerimi sadece Aras duymuştu ve beni çekiştirerek uzaklaştırmaya çalıştı. Oğuz ise hâlâ söyleniyordu.
" Sırası gelen gider ne hakla karışıyor bu doktor "
" Sırası gelen değil vakti gelen gider. Ayşinin vaktini sen belirleyemezsin."
Aras hızla beni kendi odasına sürüklediğinde oğuzun verdiği cevabı duyamamıştım. İçeriye girdiğimizde Aras hemen beni oturtmaya çalıştı. Ama benim oturacak halim yoktu. Odanın içinde volta atmaya başladım.
" Ne yapıyorsun abi sen. İşinden mi olmak istiyorsun. "
" Ayşinin fişini çekmekten bahsediyor adam. Ne yapsaydım. Onun doktoru benim. Gidip kendi ellerimle nasıl öldürürüm onu ?"
Karşılıklı bağırırken odaya hülya daldı ve sımsıkı kapıyı kapattı.
" Sesiniz koridordan duyuluyor. Biraz daha sessiz olun. Herkes duyacak "
Aras başını sallarken ben hâlâ sinirle odanın etrafında dolanıyordum.
" Sana dedim değil mi. Adam kocası. İlgini yanlış anlar dedim. "
Hülya hiç birşey demiyor sessizce bizi dinliyordu. Yüzüne baktığımda zaten herşeyden haberi olduğunu anladım.
" O benim için değerli. "
Bütün sinirime rağmen kısık çıkan sesim ile hülyanın gözlerinin dolduğunu Arasın da kaçamak bir bakışla ona baktığını gördüm. Daha sonra Aras kolumdan tutup beni zorla koltuğa oturttu.
