Sorgu odasındaydık. Ne zaman veya nasıl geldik bilmiyorum. En son hatırladığım şey yerde yatan küçük bir çocuktu ve yanımda gözlerinin içi dolmuş ağabeyim. Siren sesleri geldi. Sonrada kendimi bu karanlık odada iki adamın yanımda bana soru sorarlarken buldum. Mutluyduk aslında, arabada müziğin sesini açmış çok da hızlı olmayacak şekilde ilerliyorduk. Ağabeyim bir ara bana döndü :
- Ben sana demedim mi kızım mutlu olma sırası bizde diye artık eğlenme zamanı! Dedi. Tam o sırada önümüze bir çocuk çıktı ve sonrası malum.
Okulumu yeni bitirmiştim. İstediğim bölüm gelmemişti. İlk başta bir sene daha bekledim hırslandım o da benim için elinden geleni yaptı. Annem ve babam biz küçük yaştayken ölmüş bu yüzden de okulu bırakmak zorunda kalmış. Bende onu üzmek istemiyordum onun yapamadığını yapıp onu sevindirecektim. İkinci denememde istediğim bölüm gelmişti ağabeyim hemen o şehirde bir ev tuttu. Kendine de bir iş buldu. Ama hayaller suya düştü. Olanlar aklıma geldikçe gözlerim doluyor. Ben olanları anlatırken ağabeyimde diğer odadaydı. Her şeyi benim yaptığımı söylemiş. Çocuğa benim çarptığımı yeni araba sürmeyi öğrendiğimi söylemiş. Ne yapacaktım şimdi ağabeyimin bana işlemediğim bir suç yüzünden iftira atmasına boyun mu eğecektim yoksa bana yaptığı onca iyiliğe karşılık kabul mu edecektim. Ben son düşündüğümü yaptım ve demirlerin arkasına gönderildim. Çocuğa gelince yaşıyormuş kolunda ve bacağında kırıklar varmış. Ailesi de hala şikayetçi. Ağabeyim evlerine gitmiş yüzüne bakan olmamış. Yanıma gelmeye ne yüzü ne de cesareti var bende onu görmek istiyor muyum emin değilim.
Bu sessizliğin ardından günler, aylar geçti. Ben o yerden çıktım. Karşımda o vardı. Beni görünce gözleri doldu. Dayanamadım onu öyle görünce bitik bir haldeydi. Anlaşılan kadarıyla gece boyunca uyumamış. Ve bir damla yaş. Koştum o da koştu sarıldık.
-Ağabeyim!
-Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim! Bunu yaklaşık on kere daha tekrar etti ikimizde ağlıyorduk.
-Kızmıyorum sana ağabey ilk başta neden diye düşündüm ama kızmadım daha sonra. Bunları duyduktan sonra bir kez daha sarıldı bana. O an çok korkmuş kendince birkaç sebebi daha var ama bana söylemedi bende ısrar etmedim. Kendimi hala özgür hissetmiyordum. Yapacağım bir iş daha vardı. Onu da halletmem lazımdı. Daha sonrada yaptıklarını anlattı. Kaydımı dondurmuştu. Okullar başlayalı ise yaklaşık iki hafta olmuştu okula gidip derslere başlamam yetişmem lazımdı. Ağabeyim ise bu süre içerisinde çalışmış ev tutmuş üstüne benim için para bile biriktirmişti. Eve girdik tam benim istediğim gibi döşenmişti içi. Ağabeyim işte özür amaçlı bana bunları yapmış bende bana düşeni yaptım. Okudum.
Sağıma baktığımda bana baktığını gördüm. İkimiz de birbirimize güldük. Telefonda elinde beni çekiyordu. Kafamdaki kepi de aldım elime attım gökyüzüne doğru. Artık gerçekten özgürdüm.
Hikayenin Teması:::İFTİRA
Hikayenin Yazarı:::İrem TOKCAN
.......İyi Okumalar.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sınıf Hikayeleri
RandomAdana/Kozan Yusuf Baysal Anadolu Lisesi'nin Değerli Edebiyat Öğretmeni >>>>EBRU DEMİR<<<<< sayesinde bir ilke imza atıyoruz.