Ekim aylarıydı Ayça sokakta yürürken aklına bir fikir geldi ve arkadaşlarının yanına gitti onlara dedi ki " Beyza sizin arkanızdan konuşuyor ve çok kötü şeyler söylüyor bence gidip ona haddini bildirin" dedi. Onlarda Ayçaya uyup Beyza'nın kalbini kırdılar ve onlarda ziyana uğradılar oysaki Beyza hiç öyle biri değildi. Yine bir gün eve giderken Ayçaya bir şey oldu hızlıca hareketlendi dağ yamaçlarına doğru çıkmaya başladı sanki bunu ona zorla biri yaptırıyormuş gibi yaptıklarına anlam veremiyordu Ayça artık çok kötü bir hal almıştı annesi de bunu fark etti ve bunun cinlerle bir bağlantısı olup olmadığını anlamak için Ayçayı imama götürmeye karar verdi imamda başladı cinlerle konuşmaya "kızın peşini bırakın akli dengesini yitirebilir " dedi ve cin de ona "o artık bizim soyumuzdan biri oldu ve bunlara alışması lazım bizler çok hızlı hareket ederiz onu da her an yanımıza alabiliriz" dedi . imam ne yaptıysa yapsın onları bir türlü ikna edemiyordu ve zaten Ayçada git gide kötü bir hal almaya başlamıştı . Ayça yavaş yavaş ailesiyle olan bağlantısını kesti ve onlardan biri olarak hayatını sürdürdü . O gündü 20 kasım Ayçanın doğum günü herkes dört gözle doğmasını bekliyordu ve beklenen an geldi Ayça küçücük gözleriyle annesine bakıyordu . Ayça gün geçtikçe büyümeye başladı ve yürüme çağına gelmişti annesi tam Ayçayı yürütmeye çalışırken birde baktı ki Ayçanın ayağı ters ama annesi hiç umursamadı herhalde bir şey olmaz dedi ve Ayçaya o şekilde yürümeyi öğretti.
Hikayenin Teması:::KORKU
Hikayenin Yazarı:::Emine Nur GEYİK
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Sınıf Hikayeleri
De TodoAdana/Kozan Yusuf Baysal Anadolu Lisesi'nin Değerli Edebiyat Öğretmeni >>>>EBRU DEMİR<<<<< sayesinde bir ilke imza atıyoruz.