Sıkıcı bir hayat yaşadığımı fark etmemem imkânsızdı. Her geçen günle birlikte bunu daha iyi anlıyor ve aynadaki yansımama bakarken nasıl olup da bu kadar sıkıcı yaşamaya devam edebildiğimi merak ediyordum.
Şairin dediği gibi otuz beş yaş yolun yarısı mıydı yoksa önünden geçtiğim bir inşaattan düşen tuğlayla her an ölebilir miydim, bilmiyordum. Henüz otuz beş olmamıştım ama otuz bire adım adım yaklaşırken bu sözler sürekli aklıma geliyordu. Yine de epeyce bir yol aldığım ortadaydı. İşe gidip geliyor, tek başıma yaşadığım evimde otururken bunalıyor, arkadaşlarımla dışarı çıkıp vakit öldürüyor ve yıllardır bu tekdüze hayata devam ediyordum.
Bir sonu olacak mıydı? Bir gün bu düzen bozulacak mıydı? Yoksa ben geri kalan zamanı da böyle sıkıcı bir şekilde mi geçirecektim?
Hiçbir fikrim yoktu.
Sonra birden hayatımı, hiç aşinası olmadığım bir hâlde buluverdim. Monotonluktan şikâyet ettiğim için bu bela başıma sarılmış olabilir miydi?
Nur ve Emre dönsün mü artık?
Instagram: kopru_busra

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aslında
RomanceBasit, tekdüze bir hayatı vardı. Bunun pek de hoşuna gittiği söylenemezdi. Tam da hayatının monotonluğundan şikayetçi olurken bir zamanlar hayatının aşkı olan adam, tuhaf bir teklifle hayatına dadanmıştı. Fakat... Aslında... Herkesin kendine sakladı...