GOBHE

Bölüm 13

Kükreme sesiyle birlikte irkilen Gabe ve Hiro sesin kudretinden dolayı ne yapacaklarını şaşırmışlardı, kaçmayı düşünüyorlardı ancak böyle güçlü bir hayvandan kaçabileceklerini pek sanmıyorlardı ayrıca yanlarında bir düzineye yakın yavru domuz vardı Gabe öncelikle kükremenin kaynağını bulmalarını gerektiğini düşünerek gobhesini yaydı ve atrafı incelemeye başladı ancak elli metre çapındaki alanda yalnızca bir adet kadim hayvan verdı ve o da az önceki kükremeyi çıkartamayacak kadar küçük ve düşük seviyeli görünüyordu, ancak yine de kontrol etmek gerekirdi Hiro ya dönerek "Yavrulara sahip çık ben şu sesi kontrol edip geliyorum." dedi ve çimenlerin arasına karıştı. Yaklaşık yirmi saniye sonra hissettiği ufak kadim hayvanın olduğu yere gelmişti, hayvan yaklaşık üç karış boyutunda duman rengi gövdeye sahipti dört ayağı üzerinde yürüyordu ancak kolları da çok zayıf görünmüyordu kafa yapısı bir kurtunkine benziyordu ancak kulakları geniş ve yüzü de sevimli denecek kadar tombul duruyordu. Gabe hayvanı gördükten sonra öyle kudretli bir sesin bu hayvandan çıkamayacağına kanaat getirmiş ve arkasını dönmüştü, bu sırada ses çıkarmış ve hayvanın dikkatini çekmişti Gabe i gören hayvan ürkmüş ve ağzını sonuna kadar açarak bağırmaya başlamıştı ancak bu bağırış Gabe in bacaklarının titremesine sebep olacak kadar kuvvet barındıran bir bağırıştı. Gabe kendine gelene kadar hayvan bir anda koşarak uzaklaşmıştı.

  Gabe geldiğinde Hiro bütün algıları açık ve kasları gerilmiş bir şekilde etrafı kolaçan ediyordu Gabe in yüzünde gördüğü şaşkınlığı fark edince hemen yanına gitti ve "Ne oldu bulabildin mi? Bence fazla güçlüyse domuzlardan ikisini verelim ve bu sırada kaçalım. Nasıl fikir?" dedi ardından " Yok hayır gerek yok bir tehlike bulunmuyor yalnızca çok ses çıkartan minik bir hayvan." diye cevap verdi Gabe ancak hala şaşkın şaşkın bakıyordu, Gabe' in bu halini gören Hiro meraklanarak sordu "O zaman sen niye ejder dalgası görmüş ofton gibi davranıyorsun?" Hiro' nun bu sorusu üzerine Gabe kahkaha atmaya başlamış ve kendini tutarak cevap vermişti "Öyle küçük bir hayvanın bu denli güçlü bir şekilde kükremesini anlayamadım o yüzden şaşırmıştım. Sen o hayvanın ne olduğunu biliyor musun?". "Küçük ve güçlü sesli, hmm... Heh hatırladım büyük ihtimalle bir İmpersonatar görmüşsün köylerde taklitçi olarak da adlandırılıyor. Ölüsüne kıyasla canlısı çok daha değerli bir hayvan çünkü duyduğu bütün sesleri taklit edebilir içerisinde gobhe barındıran sesleri bile ustalıkla taklit edebildiği için çok kuvvetli bir savunması vardır bölge liderleri hariç hiç bir hayvan onlara kafa tutmaya yeltenmez zira çoğunlukla bölge liderinin sesini taklit ederler. Keşke yakalasaydın para da kazanırdık." diye anlattı Hiro "Kükrediği zaman bacaklarım titredi. Yani bu da demek oluyor ki bu bölgenin lideri olan yaratık bizim çok üzerimizde bir an önce buradan çıkalım." dedi Gabe ancak Hiro böyle düşünmüyordu, biraz düşündü ve "Ormanda asla kaybolmayacak bir şey..." diye fısıldadı kendi kendine, ardından bir şey bulmuş gibi devam etti "Ormanda en önemli kanun güçlü güçsüzü yer dir ve güçsüz olan her zaman korkarak yaşar, korku ormanda her zaman var olan bir duygudur ve bildiğim kadarıyla ilkel zamanlarda bu taklitçiler korku sembolü olarak kullanılırdı! Belki de görev budur? O hayvanı bulmalıyız!" diyerek bir fikir yürütmüştü. Gabe Hiro' nun söylediklerini düşününce içinden "Ahh Yüce Bekçi! Bu nasıl bir sınav böyle daha ne yapmamız gerektiğini bile bilmiyoruz!" diye geçirdi ve "Olabilir ancak bu yavrular yanımızdayken onu yakalayamayız ayrıca bizi fark etmeden yakalamalıyız zira o korkunç kükremeyi bir kez daha duyarsam kesinlikle altıma edeceğime eminim." dedi ve yavruları ne yapacaklarını düşünmeye başladılar. Bu sırada ormanın dışına çıkmışlardı Gabe ormanın giriş kısmındaki ağaçları yerinden oynatarak domuzların etrafını sardırmış ardından içeriyi gizlemişti. Yavruları hallettikten sonra ikisi birden Gabe in taklitçiyi gördüğü yere gittiler ve gobhelerini yaymaya başladılar, etrafta taklitçiden bir iz yoktu ancak Hiro iz sürme yetenekleriyle ve Gabe in hayvanın gittiği yönü söylemesiyle bulabileceklerine inanıyorlardı.