GOBHE

Bölüm 14

  Simsiyah gecenin içerisinde güneş gibi masmavi ışıldayan Lin ve karanlığı yırtarak yeryüzünü olduğundan daha masum gösteren Ken  en ihtişamlı gecelerinden birinde birbirlerini kovalayan iki aşık edasıyla etrafa ışık saçarak birbirlerini kovalıyordu. Kleo Şehri' nin basık ve gürültülü günlerinin ardından meydanlara çöken gecenin huzuru bütün canlıların üzerindeydi, saatin ilerlemiş olmasına rağmen şehrin meydanından yavaşça geçen iki Lima dikkatleri üzerlerine çekiyordu. Etrafta dolanan Şehir Muhafızları bu çocuklar hakkında bilgilendirilmiş olduğu için hiç ses çıkarmadan geçmelerine müsaade ediyorlardı zira saray okulunda eğitim görmek için aday olabilen kişiler gelecekte çok önemli yerlere gelecek olan kişilerdi bunun için en önemli sebep ise saray öğrencisi olmanın en büyük şartlarından birinin geldiğin bölgedeki en üstün kişi olmak ve bu başarını General Dumrul' un kabul etmesiydi. 

  İki çocuk sarayın surlarına ulaştığında bu çocukları artık görmeye alışan muhafızlar kapıyı açmış ve çocuklar içeri girdikten sonra tekrar kapatarak nöbetlerine devam etmişlerdi. Limalarına zor sığan iki genç aracın ön tarafında duran ceset ve arkalarında bağlı duran yavrularla yavaşça saray bahçesine giriş yaptılar, Hiro' nun boynunda hala baygın şekilde duran taklitçi ne zaman uyanmaya yeltense Hiro tarafından tekrar etkisiz hale getiriliyordu. İkili araçlarından indiğinde ikisi de gobhelerini etrafa düzensizce yayarak fark edilmeyi hedefledi, açıkçası bunda başarılı da oldular üç dakikadan kısa bir zamanda saray kapısında görünen Dumrul karşısında duran iki adayı yan yana görünce içten içe şaşırmadan edememişti daha bir önceki gün birbirlerine karşı ölümüne mücadeleye girmiş olan bu iki çocuk nasıl olmuştu da bu sınav için beraber çalışmaya karar vermişti acaba diye düşünmeden edemiyordu. Çocukların yanına ilerledi ve araçlarından indirdikleri şeylere doğru baktı ardından çocuklara dönerek açıklamalarını beklemeye koyuldu. İlk öne çıkan Gabe hafifçe öksürdü ve "Kıdemli General Dumrul!" derken selam verdi ardından "Efendim biz iki aday bu sınavda beraber çalışma kararı aldık umarız kurallar açısından bir engel yoktur." dedi Dumrul bir saniyelik bir es vererek "Bunu yasaklayan bir kural yok ancak görevler bireysel yani ikinizin de görevi tamamlamanız gerekli." diyerek net bir şekilde belirtti. "Efendim o zaman sınavımızı teslim etmek istiyoruz. İlk olarak ormandan aldığımız hayat." diyerek Kadim domuzun cesedini gösterdi, "Ardından aldığımız bu hayvanın canını, hayatını kurtardık ve bunun da ikinci sınavımız olduğunu düşünüyoruz. Bunların arasında en zorlandığımız (Y.N: En azından ben baya zorlandım.) üçüncü sınav oldu ancak sonunda onu da başarabildiğimize inanıyoruz." dedi ve Hiro' nun boynundaki  taklitçiyi göstererek devam etti "Ormandan çıkacağımız sırada duyduğumuz bir sesle donakaldık, bir süre sonra o sesi çıkartan hayvanın bu olduğunu fark ettiğimizde ise Hiro' nun aklına gelen fikirle onu da yakaladık ve getirdik." dediğinde sanki bunun için hazırlanmışlar gibi Hiro öne çıktı ve "Taklitçi antik zamanlarda korkunun sembolü olarak kullanılırmış. Siz bizlerden ormanda hiç kaybolmayan bir şey istediğinizde biz de en mantıklı hamlenin bu olacağını düşündük zira korku ormandaki en büyük ve daimi olan yegane şeydir." diyerek yeşilin en ölümcül rengindeki gözleriyle Dumrul' a bakmaya başlamıştı. Dumrul bir süre düşündü ve " İlk iki sınavı ikiniz de başarıyla geçtiniz. Ancak üçüncü sınavı yalnız biriniz geçebilir. Zira ikinci bir taklitçi göremiyorum." diyerek ikilinin birbirine olan güvenini ölçmeye karar verdi zira yalnızca bunu kavramaları bile büyük bir başarıydı sınav içinse o taklitçiyi getirmelerine gerek yoku. Hatta henüz bir büyü bile bilmeyen bu çocukların onu nasıl yakaladığını bile bilmiyordu.

  Arka planda kalan Hiro, General Dumrul' un sözünün üzerine "Sınavı geçen Gabe dir hayvanı bulan oydu." Diyerek atıldı ancak Gabe de buna kayıtsız kalamazdı "Hayvanı yakalayan sendin tek başıma onunla karşılaşamazdım bile." dedi ve ikisi birden Dumrul' a döndü. Dumrul memnun olmuş bir şekilde " O zaman ikiniz de başarılı oldunuz diyebiliriz. Yarın serbestsiniz sonraki gün şafakta burada olun diğer sınavınız yine üçlü bir sınav olacak." dedi. Bunun üzerine çocukların ikisi de çok mutlu olmuştu karşılarındaki kıdemliye selam vererek hızla saraydan çıkmaya koyulmuşlardı. Limalarına binerek hana doğru yola çıktılar, hana ulaştıklarında yarın ne yapsak diye konuşuyorlardı Gabe ava çıkmak hem biraz para kazanmak hem de deneyim sahibi olmak istediğini söyledi ayrıca Kılıcına verdiği sözü de tutmak istiyordu tabiki de Hiro ya kılıcıyla konuştuğunu söylemeyecekti bunun için çok erkendi. Hiro da Gabe le aynı fikirdeydi ancak şimdiden yatmanın bir manası yoktu yarın istedikleri saatte gidebilirlerdi bu yüzden handaki masalardan birine oturarak iki soğuk çi sipariş ettiler, çi aslında her kıta da yetişen dayanıklı bir bitki türüdür suda kaynatılarak sıcak içildiğinde rahatlatıcı ve gevşetici etkiye sahip olan bu bitki kaynatılarak ofton sütüyle karıştırıldığı takdirde soğuk içilen ve sarhoşluk hissi veriyordu normalde sürekli meditasyon yaptıklarından ötürü sıcak çi içmeyi tercih eden gobheler arada kendilerini şımartmak ve biraz eğlenmek için soğuk da içerler ancak insanların meditasyon gibi bir derdi olmadığı için içlerinde çok fazla soğuk çi içen bulunurdu.