Enişte Daesung

199 7 108
                                    

-Daesuuunnngggg! Ya! Kang Daesung!

Yaslandığım merdiven başından bağırmaya devam ediyordum. Ama pek sevgili kocamın hâlâ ortalıkta sesi yoktu. Ben de merdivenlerin korkuluklarına iyice tutunarak daha aşağı sarktım ve seslenmeye devam ettim.

-Kime diyorum ben?! Daesung çabuk buraya gelmelisin!

Alt kattan sesler gelmeye başlayınca gülümsemeden edemedim. Sonunda mutlaka benim istediğim olurdu. Peki, ben kimim? Tabii ki de Bigbang grubunun meleği Kang Daesung'un biricik eşi. (yani ben. Sadece ben.)

-Kaç dakikadır sana seslendiğimin farkında mısın?

Yanıma gelince nefes nefese kalmış ellerini dizlerine koyup soluklanmaya başlamıştı. Biraz abarttığımı fark edince soluklanırken sırtını sıvazlamaya başladım.

-Üzgünüm. Biraz heyecanlıyım da...

Heyecanlı olduğumu söyleyince soluklanmayı bırakıp merakla sormaya başladı.

-Heyecanlandın mı? Niye heyecanlandın? Bir şey mi oldu? Biri mi aradı? Birine bir şey mi olmuş? Türkiye'den mi aradılar? Bizimkiler mi aradı? Herkes iyi mi?

-Dur be adam. Heyecanlandım dedim. Kötü bir şey olsa gülerek mi söylerim sana? Gel şöyle otur biraz sakinleş.

Telaşlı halini görünce yok yere bu kadar korkuttuğum için kendime kızdım. Koltuğa oturunca nefesinin düzene girmesini bekledim. Sakinleşince bana dönerek konuşmaya başladı.

-Anlat hadi neden bu kadar heyecan yaptın?

-Önce birini seç iyi haber mi, kötü haber mi yoksa süper kötü haber mi?

Yüzüme şüpheli bir şekilde gözlerini kısıp (daha ne kadar kısabilirse) kaşlarını çatarak bana bakarken sorumun cevabını verdi.

-Kötü haberi söyle bakalım.

-Aaa... Ben sana sormadan ufak bir işe kalkışmış olabilirim.

Kaşları bu sefer yukarı kalkarken gözleri de "Ne yaptın? Ne yaptın?" diye bağırıyordu.

-Çok büyük bir şey yapmadım. Öyle korkutucu gözlerle bakma bana. Sadece ufak bir plan yaptım.

-Ahh... Lütfen ben olasılıklar yüzünden kalp krizi geçirmeden önce süper kötü haberi de söyler misin?

-Ne demek olasılıklar? Sanki önceden bir şey yapmışım gibi konuşuyorsun.

-Alınma ama bazen çok aceleci davranabiliyorsun.

-Kuru iftira! Ne zaman aceleci davranmışım?

-Daha düğün tarihi kesinleşmeden balayı için yer ayırtman acelecilik değil mi?

-İndirim vardı.

-Peki ya Türkiye'den ev almak isteyip internetten ev satın almaya çalışman? Az daha bir ton parayı boş bir arazi için verecektin!

-İlanda gayet güzeldi. Ayrıca bir sürü de yorum vardı. Nereden bilebilirim?

-Balayı dönüşü sizinkilere uğrayacağımızı biliyordun. Biraz sabretmen gerekiyordu sadece.

-Ev hazır olsun dedim. Ne var yani?

-Peki ya geçen gün bebek odası donatmana ne demeli? Duyunca heyecandan eve nasıl geleceğimi şaşırdım.

Atıştırmalık HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin