Bilinmeyen Rüya

7 0 0
                                    

Koltuktan Yağızı uyandırmadan  kalktım. Üstüme örtülen battaniyeyi Caner beyin üstüne örtsem mi örtmesem mi diye düşünürken Caner bey gözlerini açtı. - uyandın mı _ saat geç oldu istersen seni ben bırakırım. Ama yağız yalnız kalacaktı evde safiye teyzede yoktu. Eğer uyanırsa ve yalnız olduğunu anlarsa çok korkar diyebildim. Çünkü ona bakarken doğru düzgün konuşamıyordum korkuyor muydum yoksa başka bir duygu muydu bilemiyorum.

Caner bey dışarıya nefesini bırakarak o zaman burada kalıyorsun dedi. Sanki burada kalmamı istemiyordu. Taksiye binip gitmeyi düşünmüştüm ama bu saate taksiye binmeye cesaretim yoktu saat çok geç olmuştu. Hem kendisi geç kalıp benim burda kalmama sebep oluyor hem de evinde ben kalmak istiyormuşum gibi muamele yapıyordu. Bunları yüzüne söylemek vardı ama aç kalma korkum bunu engelliyor. Hem yağızdan ayrılamazdım. Onu çok sevdiğimi bütün dünya biliyor yani en azından içimdeki o dünya biliyor.

Caner beye Allah razı olsun deyip misafir odasına gittim. Yerini daha önceleride kalmak zorunda olduğum için biliyorum. Söylene söylene odama çıktım dengesiz adam bir öyle bir böyle davranıyordu. Bir insanın her kelimesi sinir bozucu olabilir miydi ya. Odaya geldiğimde altımda kot pantolon vardı. Minyonlu pijamalarımın burada olmasını çok isterdim. Odaya kimsenin gireceğini düşünmediğim için üstümdeki sweatshirt le yatmaya karar verdim. Pantolonla yatamazdım. Tam üstümü çıkardım yatacaktım kapı çaldı çok fevri olduğumu söylemiş miydim kapı çalar çalmaz çığlığı bastım. Caner bey aniden içeri gelip ne oldu bir şey mi oldu demesiyle dona kaldım donarken de altımda iç çamaşırım vardı. Caner bey hemen arkasını döndü. Kot pantolonla rahat edemeyeceğini düşündüğüm için rahat bir şeyler getirdim birden bağırınca bir şey oldu sandım deyip kıyafetleri komidinin üstüne bırakıp çıkmıştı. Özür dilememişti ondan zaten bunu beklemiyordum. Sadece açıklama yapmıştı. Buda bir şeydir deyip kendimi avuttum. Komidinin üzerine bıraktığı eşofman altını giydim bana baya uzun ve bol gelmişti ama hiç yoktan iyidir deyip yatağıma gömüldüm. ve yarın Caner beyin yüzüne nasıl bakacağımı düşünüp durdum. Yarın izin günümdü hayırsız olan Reyhanı görmeye gidecektim. Kendisi bir barda çalışıyor uçuk kaçık birisi anlayacağınız çünkü bar gibi yerler bence normal insanların gidebileceği yerler değil. Yani benim gittiğim barda hiç normal insan yoktu yada ben rastlamadım. tabi normal insanlar olmadıkları için hergün ayrı bir olay oluyordu. İlk gittiğimde yaşanan kavgalar beni o kadar çok korkutmuştu ki Reyhanın sakinliği de bir o kadar şaşırtmıştı. Ama şuan benimde Reyhandan aşağı kalır yanım yoktu. Reyhanı görmek için o ortama katlanmam gerekiyordu. Zalim patronu doğru düzgün izin bile vermiyor. birde ben Caner beye laf edip bencillik ediyormuşum. Reyhan böyle söylüyor. Adamın bakışları beni psikolojik olarak etkiliyor dengesizlikleri de cabası. Sabah Yağız uyanmadan kalkıp evden çıktım. Eğer yağız beni görürse burada kalmam için ısrar edecekti. Ayrıca dün olanlar yüzünden Caner beyi görmek istemiyordum. Evime gelip derin bir nefes aldım. Reyhan gece geç saatlere kadar çalıştığı için şuan uyuduğundan adım gibi emindim. duşumu alıp çıktıktan sonra kahvaltımı yaptım. Mısır gevreğine ne kadar kahvaltı diyorsanız artık. Dolabımda ki mini elbiseyi çıkardım. Aklıma birden yağızın annesi Selin hanım geldi. O her eve geldiğin de bu tarz elbiseler giyiyordu. Acaba her gün barlara mı gidiyordu. Caner bey öyle bir kadınla neden evlenmişti ki. Ben Caner beyin eşini bambaşka hayal etmiştim daha olgun ve daha zeki. Sanırım Caner beyin boşluğuna denk gelmişti. Daha akşama çok vardı. Acaba Reyhan hala uyuyor muydu. Arayıp uyanmasından çekiniyordum. Biraz vakit geçmesi için oyalanacak şeyler bulup daha sonra aramaya karar verdim. Bu bakıcılık işini bana reyhan ayarlamıştı. ona çok şey borçluyum. Normalde eşleri olmayan işleri kabul etme taraftarı değildim ama Reyhan bana bunun güvencesini verince kabul etmek zorunda kaldım. Şuanda pişman değilim umarım bundan sonrada olmam. Kara kutunun yanı televizyonun karşısında insan baya vakit geçiriyor. saate baktığımda Reyhanın uyanabileceğini düşünüp aradım. Sesi uykulu gelmiyordu. Bugün yanına geleceğimi söyleyip kısa bir konuşma yapıp kapattık. Sesi her zaman ki gibi cıvıl cıvıldı. Onun bu enerjisini görüp tebessüm ediyordum. Hava kararmaya başladığında hazırlanmaya başladım. Makyajımı yaptım saçlarımı dokunmadım. Asi buklelerimi seviyordum. Elbisemi ve topuklu ayakkabılarımı giydim. Üşütmemek için üstüme deri ceketimi geçirip evden çıktım. Bu halde otobüsle gidemeyeceğim için taksi çağırmak zorunda kaldım. Ve Reyhanın çalıştığı bara vardım. İçeriye girdiğimde aldığım o iğrenç kokuyla yüzümü buruşturdum. .gözlerim Reyhanı bulduğunda hemen Reyhanın yanına doğru ilerledim. Beni fark ettiğinde elindeki b ardağı fırlatıp bana sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldım. - hoş geldiniz bakıcı hanım deyip bana muzipçe baktı. - hoş bulduk barmen hanım deyip bende ona muzipçe bakıp karşılık verdim. O bir yandan bardakları siliyor bir yandan da barda olan garip olayları bana anlatıyordu. Bende hem etrafa bakıp hem de onu dinliyordum. ben pek fazla konuşmazdım bu huyumu bildiği için sürekli o konuşurdu bundan da hiç rahatsızlık duymazdı. Diğer barmen arkadaşı Reyhanı çağırdığında bende yalnız kaldım. Aradan iki veya üç dakika sonra yanıma birisi oturdu. Dönüp baktığımda bana baktığını fark ettim. - merhaba ben ilker deyip gülümsedi. Pislik yaşına başına bakmadan benimle tanışmaya çalışıyor. Tiksinerek kafamı başka yöne çevirdim. Küçük hanım asabi sanırım deyince tekrar ona döndüm. kendiniz söylediniz  ben size küçük kaçarım bey amcacığım deyip lavaboya gitmek için kalktım. tuvaletten içeri girecekken koluma birisi yapıştı. Dönüp baktığımda pislik gülüşlü bey amcaydı. Ama bu sefer gülümsemiyordu ve kolumu ezercesine sıkıyordu. Acıyla bırak kolumu diyebildim. Bey amcanın da yanıyor diye sinirle tısladı. Al işte bir erkeklik gururuna yedirememe vakası daha. Korkmuyordum eğer daha fazla ileriye giderse ne yapacağımı biliyordum. - Bırak yoksa çok fena olur - nolur anlatasana demesiyle dizine var gücümle tekmeyi geçirdim. Anlat mıyım ben direk uygulayım deyip gitmeye yeltendim ama beni gene tuttu. Bu sefer duvara kıstırdı haraket edemiyordum. Bağırmaya başladım. Sesimi duyan olur umuduyla oradan çalışan birisi geçiyordu. Bizi gördü ama koşarak kaçtı. Rezil herif erkekliğinden utan be. Ben debelendikçe o zevk alıyormuşçasına gülümsemeye devam ediyordu. Ve bir şeyler söyleyip duruyordu. Ellerime kan gitmediğini hissedebiliyordum. Birden bir bağırış koptu en son gördüğüm Reyhanın elindeki beyzbol sopasıydı. Ortalık durulduğunda Reyhan yanıma gelip iyi misin diye sordu. İyiyim merak etme - eh be kızım 5 dakika yalnız bırakmayada gelmiyorsun deyip sitem etti. Bense sadece gülümsedim. Ve tuvaletten ayrılıp eski yerime oturdum. Meğer o çalışan reyhanın arkadaşıymış bizi görünce direk Reyhanı çağırmaya gitmiş sanırım Reyhanı kendisinden daha güçlü görüyor deyip deli arkadaşıma gülümsedim. Sonra sessizlik oldu Reyhan işiyle ilgilenmeye başladı bende düşüncelerime dalmaya. Reyhan hayırdı durgunlaştın deyip beni düşüncelerimden çıkardı. Hiç öyle düşünüyorum gene dedim. - iyi şeyler düşün Lara kötü şeyler değil deyip eskiye dönmemem için beni uyardı geçmişte yaşadıklarımı o çok iyi biliyordu. Telefonumun sesiyle irkildim arayan Caner beydi. - Efendim - Lara müsaitsen eve gelebilir misin Yağız kötü bir rüya görmüş seni  istiyor gelemeyeceğini söylememe rağmen ısrar ediyor onu görmem gerek deyip duruyor - Hemen geliyorum Caner bey deyip telefonu kapattım. Reyhana durumu anlatıp hemen yağızların eve vardım. Yağızın odasına girdiğimde Yağız ağlıyordu. Gene ne görmüştü kim bilir arada sırada rüyalarından korkup ağlıyordu ama bu seferki bambaşkaydı sanki. Caner bey beni görünce baştan aşağı süzdü. İlk defa böyle gördüğü için yadırgamadım. Ve yağızın yanına gidip ben geldim dedim. Yağız beni görünce daha da ağlamaya başladı. Ve benden özür dilemeye başladı. Ne olduğunu anlamamıştım. Sadece sarılıp onu teselli ediyordum. Caner beyde bizi izliyordu. Yağız ağlamaktan harap olup uyuya kaldı. Onu bu kadar ne ağlattığını gerçekten merak ediyordum. Usulca yağızı yatağına yatırdım. Üstünü örtmek için elim yorgana gitmişti ama Caner bey elimi tuttu. Eline noldu böyle mosmor olmuş - önemli bir şey değil deyip elinden kurtulmaya çalıştım. - Elindeki morluk öyle demiyor ama gel eline krem sürelim deyip beni çekiştirerek banyoya götürdü. Dolaptan kremi çıkarıp bileğime yavaşça sürmeye başladı. Rahatsız olmaya başlayınca size zahmet olmasın dememe rağmen  devam etti. Bardamı oldu deyip yüzüme baktı. Sadece evet diyebildim. -Ne işin vardı orda? Dışarıya nefesimi bırakıp aynı onun yaptığı gibi arkadaşımı görmeye gittim dedim. Hiç bir şey demeyip elime masaj yaparak kremi sürmeye devam etti. Parfümünün kokusunu biliyordum. Ama yakınımdayken daha farklı kokuyordu çok sıcak bir kokuydu. Güzel bir kokuydu. Bitti deyip birden ayağa kalkıp gitti. Ne olduğunu anlamadan bende Yağızın odasına gittim. Yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Saat geç olmadan taksiye binip evime vardım. Bugün taksiye günlük aldığım parayı vermiştim nerdeyse. Masaj yaptığı elime baktım. Gerçekten kötü durumdaydı. Caner beye noluyordu neden endişelenmişti o vurdum duymaz adam neden birden kalkıp gitmişti. Yol boyunca bunları düşünmüştüm. Kafamı bu aralar bunların kurcalaması sinirlerimi bozuyordu. Evime vardığımda Reyhana endişelenmemesi için mesaj yazıp yatmıştım..

Bakıcının DuvarlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin