İçmeye karar vermiştim. En son içtiğimde çok kötü şeyler olmuştu. Ama şuan bu umrumda değil. Reyhanın yanına gittim. Bu sefer hazırlanmadan olduğum gibi gitmiştim. Vardığımda Reyhan telefonlarını açmama kızmamıştı. Huyumu biliyordu. -Neden geldin buraya içki içmeye geldiysen boşuna gelmişsin. Oturduğum yerden kalkıp - iyi bende içecek başka bar bulurum deyip gitmeye yeltendim. Reyhan sinirle - otur dedi. Bende oturdum. En sevdiğim içki biraydı. Ama kafa bulup rahatlamak istiyorsam daha ağır olan votkayı içmeye karar verdim. Reyhan istediğim votkayı getirince bir dikişte bitirip ikincisini istedim. Bu sırada etrafıma bakınıyordum. İlerleyen zamanlarda saf saf gülmeye başladım. Birden dans etme isteğiyle ayağa kalktım Reyhan tezgahın diğer tarafında olduğu için seslenmekle yetindi. Umursamadan piste doğru ilerledim. Dansın ritmine kendimi bıraktım. Terleyip yorulana kadar dans etmeye başladım. Yanıma bir erkek geldi biliyordum birilerinin yanıma geleceğini yadırgamadan onunla dans etmeye devam ettim. Adam bana yakınlaşmaya başlayınca rahatsız olup dans etmeyi bırakıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Kulağımdan uğultular gelmeye başladı. Başımı taşıyamaz hale geldim. Elimi yüzümü tekrar yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Durduk yere ağlamaya başladım. Ağlayarak tuvaletten çıktım. Kokusunu tanıdığım bir adama çarptım kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda Caner bey olduğunu fark ettim. Umursamadan yanından geçip gitmeye kalkıştım. - Reyhan haber verdi. Eve gidiyoruz bu kadar yeter. Gülmeye başladım ağlamak istiyordum ama ben gülüyordum. Ve birden midem bulanmaya başladı. Lavaboya koşup içimde ne varsa çıkardım. Caner bey hiç çekinmeden kızlar tuvaletine girip saçlarımı tutuyordu. Niye gelmişti. Acıdığı için mi yoksa yaptıkları yüzünden pişman mı olduğu için mi ? Kusarken bunları düşünüyordum. İşim bittiğinde elimi yüzümü yıkadım. Caner bey beni izliyordu. - Geçen içmediğim ve bunun yüzünden haksız yere suçlandığım için boşuna gitmesin diye bugün içmeye geldim deyip gözlerinin içine baktım. Normalde gözlerinin içine bakamazdım bunları diyemezdim. Ama sarhoşluğun verdiği etkiyle bunları söylüyordum. Yarın çok pişman olacaktım ama şuan umurumda değil. Bu böyle olmayacak deyip kolumdan tutup dışarıya doğru sürüklemeye başladı. Arabaya bindirip eve doğru sürdü. Gözlerim kapanmaya başladı. Arabanın durduğunu hissetmiştim ama gözlerimi açmaya halim yoktu. Caner bey geldik deyip beni sarsmaya başladı. Mızmızlanıp iyice yatar pozisyonuna geçtim. Caner bey bir kaç küfür savurup sertçe beni kucağına aldı. Kapının şifresini zorla girerek beni odaya götürüp yatağa yatırdı. Üstümü örtmeye tenezzül etmeyerek odadan çıkıp gitti. Yatağa iyice gömülerek uyudum. Sabah kalktığımda saati görünce şoka girdim. Bu kadar nasıl uyumuştum. Yatağın yanında su ve hap vardı. Başımın ağrısı için olduğunu düşünerek içtim. Mutfağa safiye ablanın yanına gittim. Safiye abla beni görünce - iyi misin kızım Caner ey rahatsızlandığını söyledi. İlaçda bırakmıştı içtin mi? - İçtim ablam dedim. Sanırım sarhoş olduğumu söylememişti. Sadece rahatsız olduğumu söylemişti. Yağız ortalıklarda olmadığına göre Safiye abla ilgilenmek zorunda kalmıştı. Karının acıkmıştır hasta çorbası yaptım senin için içte kendine gel biraz. -Yok safiye abla sen zahmet etme ben ısıtırım deyip ısrar ettim safiye safiye ablada laz inadı olduğu için kendisi ısıttı. Güzelce çorbayı içtim. Biraz daha kendime gelmiştim. Safiye ablaya ellerine sağlık diyerek yağız gelene kadar dinlenmek için odaya çıktım. Yatağa uzandığımda dün yaşananlar bir bir gözümün önünden geçiyordu. Akşam olduğunda Caner beye sanki hiç hatırlamıyormuş gibi davranacaktım. En güzeli buydu. Yani kendimce aklıma bu geliyordu. Ben bunları düşünüp dururken birden kapı açılıp - Lara abla iyi misin diyerek koşturup yağız üstüme atladı. Kocaman gülümseyip iyiyim ablam dün biraz kötü oldum. ama şimdi çok iyiyim dedim. Yağız yatağın içine gömülüp anlat bakalım neden kötü oldun deyip bilmişçe yüzüme baktı. Bak sen şu bilmişe deyip gıdıklamaya başladım. Yorulup sessizleştiğimizde Yağız - Abla seni ne üzüyorsa üzülme olur mu senin üzülmeni istemiyorum deyip sarılıp öptü. Bu kadar saf bir sevgiyle gözlerim doldu. Keşke herkes senin gibi olsaydı yağız demiştim içimden. İkimiz Yağızın odasına geçmiştik. Yağızla birlikte el göz koordinasyonunu geliştirmek için kesme kağıtları verdim. Yağız güzelce onları yapmaya başlamıştı. Birden dün çizdiğim resim gelmişti aklıma. Yağıza nerde olduğunu sormuştum. Yağız babasının aldığını söylemişti. Dengesiz herif ne varda almıştı ki resmimi. Umarım kendisini çizdiğimi anlamazdı. Yağızın verdiğim etkinleri yapmasını izlerken odaya Caner bey girdi. Elinde oyuncak poşeti vardı. Arada sırada yağıza kediyeler alırdı. Buda ben,m çok hoşuam gidiyordu. Caner bey yanımıza gelip aldığı oyuncakları Yağıza gösteriyordu Yağız oyuncakları incelerken bana dönerek nasıl olduğumu sordu. İyiyim diyebilmiştim sadece. - Dün olanlaı hatırlıyor musun ? Ayvayı yemiştim zar zor hayır dedim. Caner bey inanmamıştı. Uzun süre bakarak dışarıda konuşalım dedi. Önden o arkadan ben odadan çıkmıştık. Caner bey uzun süre bana bakarak konuşmaya başladı - Dün olanları hatırladığını biliyorum Lara . Sustum konuşmamı bekliyordu ama ben sustum çünkü bu sefer Caner bey haklıydı. - Sarhoşluğuna veriyorum ve bir daha böyle bir şey olmasını istemiyorum Umarım bu sefer ağır konuşmamışımdır deyip yağızın yanına döndü. Bende arkasından odaya girdim. Yağızla vedalaşıp evden çıktım. Dün çok fazla cozutmuştum. Ama bu sefer güzelce uyarmıştı. İşten bile çıkarabilirdi. Söylediklerimi önemseyip benimle güzelce konuşmuştu. İstemsizce gülümsemiştim Bu çok koşuma gitmişti. Eve vardığımda karnımın acıktığını hissettim. Kendime bir şeyler hazırlayıp yedikten sonra yatağıma girip hayaller kurarak uykumun gelmesini bekledim..
