2

1.3K 127 17
                                    

Koltukta ters bir şekilde durmuş, başını aşağıya sarkıtıyordu Jongin. Yine benden kaptığı bir alışkanlık, sevilesi.

"Sonra midem bulanıyor diye mızırdanıyorsun Jongin, doğrul."

"Midem bulanırsa bana çorba pişirirsin Sehun, doğrulmayacağım." Nazikçe kıkırdadı. Ona eşlik ettim.

"Evet sana çorba pişiririm. Ama bunun için midenin bulanmasına gerek yok."

Hızlıca kalktı koltuktan. Yüksek sesle şakıdı.

"Gerçekten mi?"

"Hayır kandırdım."

"Tch." Yeniden eski pozisyonuna döndü. Güldüm.

"O zaman böyle durup midemin bulanmasını bekleyelim ve bana çorba pişir."

Cevap vermedim, umursamadı. Ters bir şekilde televizyon izlemeye devam etti. Bir süre sonra Jongin'in izlediği programın sesine, bildirim sesi karıştı. Fazla heyecanlanmış olsa gerek düştü. Ne kadar sevimli diye düşünmeme kalmadan çığlık attı.

"Sehun! Baek bana mesaj attı. Bana!"

Oldukça mutlu olmuşa benziyordu. Diyemedim. Öyle güzel gülme, nefes alamıyorum diyemedim. Boğuluyorum, kalbimi bırak diyemedim. Kelebeklerimi öldürüyorsun, bakma diyemedim. Ben diyemedim, gitti. Çorba pişirdim sonra ona. Gelince içsin, midesi bulanmasın diye.

**

honey // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin