4

1.1K 128 0
                                    

Hunhun...

Sen bu notu okurken çok uzaklarda olabilirim belki, -kahve almaya gittim- olmayadabilirim. Dün sana sinirlendiğim için üzgünüm ama bana çorba pişirip gitmeni sevmedim. Bilirsin sen, ben yalnızlığı sevmem. Ama yaptığın çorba her zamanki gibi mükemmeldi. Keşke içiren sen olsaydın. Ama şimdilik yaptığınla yetinmeliyim galiba.

Eve geldiğimde uykunda soyunmuştun yine. Bu alışkanlığını anlamam mümkün değil sanırsam. Anlamasam bile, bilirsin işte, sevimlisin.

Şimdi sen uyuyorsun ve ben gitmek zorundayım. Sakın kızma bana. Ben sana kızdım ama, sen bana kızma. Bilirim zaten, kıyamazsın.

Neyse neyse, Sehun.

Üzerine o çok sevdiğin yeşil battaniyeni örttüm giderken. Ellerinde mürekkep lekeri vardı, onları temizledim. Şiir yazarken ne yapıyorsun hiçbir fikrim yok ama, saçların küçük kağıt parçacıklarına ev sahipliği yapmış yeniden, ayıkladım tek tek sevgiyle. Sevgiyle... Çünkü sen bana aynını yapardın kesinlikle.

Evet biliyorum, kahve almak için giden birine göre biraz dramatikleştirdim ama... Eh, bunun bir açıklaması yok, sadece dramatikleştirdim.

Yeniden ve yeniden neyse Sehun, kalemini kullandığımı anlama diye bu notu bırakmayacağım ve sen de okuyamayacaksın. Umarım ilerde sana daha güzel kelimeler sunabilirim.

Çokça Sevdiğin

**

honey // sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin