Her gün okula gidip geliyorum.Şimdilik mutluyum ama Amy gidince aynısı olacağını zannetmiyorum.Neyse en azından bu günlerin keyfini çıkarmalıyım.
Söylemeyi unuttum.Sevgilim var.Ama aramız bu aralar çok kötü ayrılmanın eşiğindeyiz.O benden büyük üniversiteye gidiyor.Galiba bu yüzden iyi anlaşamıyoruz.Ünlü olma düşüncelerimi çok küçümsüyor,beni eziyor.Görseniz sanki sevgili değil de iki düşman gibiyiz.En iyisi ondan buluşmayı isteyip ayrılmalıyım.Buluşmak istediğimi belirten bir mesaj attım.
"Nick bir cafede buluşalım mı?Seninle konuşmam lazım."
"Olur.Benimde seninle bir konuyu konuşmam lazım.Saat 6'da cadde de buluşalım."
Galiba o da ayrılmak isteyecekti.Okuldan çıkınca direk eve gittim.Saate baktığımda daha 1'di ve uyumaya karar verdim.Çünkü başım çatlıyor.
Telefonumun çalmasıyla uyandım.Arayan annemdi.
"Bitanem napıyorsun?"
"Uyuyordum anne yeni uyandım.Bir şey mi oldu?"
"Hayır canım sadece seni merak ettim.Ama işten geldiğimde evde ol senle konuşmam lazım."
"Ama anne meraklandırdın şimdi beni eve gelmeni nasıl beklicem.Ha bu arada saat 6'da Nick ile buluşacağım.7-8 gibi evde olurum."
"Tamam canım öptüm kendine dikkat et."
"Tamam anne sende."
Saate baktığımda 4.30'du hemen hazırlanmaya başladım.Altıma kot pantolon,üstüme salaş bir tişört geçirdim.Converse'lerimi giyip evden çıktım.Caddeye kadar yürümeye karar verdim.Sıkılmamak için de kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım.Nasıl konuya gireceğimi planlarken bir baktım karşımda Nick! Hemen kulaklıkları çıkarıp,sıcak bir gülümsemeyle "Nereye gidiyoruz?" diye sordum.
"İyi,sessiz bir yer biliyorum.Oraya gidelim."
O önden gitmeye başladı.Bende onu arkadan takip ettim.Ara sokaktaki Kafelerden birine girdik.Dediği gibi içerisi sessiz ve iyiydi.Bir masaya oturduk.Ben söze nasıl başlayacağımı düşünürken Nick konuşmaya başladı.
"Amanda...Şimdiye kadar güzel günler yaşadık ama artık ben yapamıyorum.Seni eskisi gibi sevemiyorum.Ben ayrılmak istiyorum."
Sadece "Bende." diyebildim.Hiç bir şey söylemeden kalktı ve elimi sıkıp gitti.
Niye hiçbir şey söyleyemediğimi anlamaya çalıştım.Bende ayrılmak istemiştim.Ama bunu onun ağzından duymak kalbimi kırmıştı.Yarım saat kadar oturup bende kalktım.Kafamı dağıtmak için Amy'nin evine gittim.
Evlerine gittiğimde sadece koltukları ve yarı açık koliler vardı.Hemen oturup olanları anlattım.Ama nedense bunları duyunce hiçbir tepki vermedi.Bende annemin dediklerini hatırladığım için kalktım.Amy kapıyı kapatırken;
"Her zaman beraber olacağız Amanda." dedi ve kapıyı kapattı.
Sözleri kafamı karıştırdı.Ne anlama geldiğini düşünürken eve gelmiştim.Zaten çok da uzak değildi.Kapıyı açtığımda güzel yemek kokuları geliyordu.Annem gelmiş olmalıydı.Hemen gidip arkadan sarıldım,kokusunu içime çektim.Onu çalıştığı için çok göremiyordum.Masa zaten hazırdı.Babam da bugün geç gelecekti.Hemen masaya oturduk ve yemeye başladık.
"Anne.Bana ne söyleyecektin?"
"Babanı görev için Almanya'ya yolluyorlar.Ve bende tayinimi Almanya'ya istedim.Kısa zamanda gitmeyi planlıyoruz.Ama eğer bizimle gelmek istemezsen Amy'nin annesiyle konuştum.Onlarla gidebilirsin.Seçim senin."
Sevinsem mi,üzülsem mi anlamadım.Bu çok ani olmuştu.
Kiminle gitmeliyim?
Oy verip yorum atmayi unutmayin lutfen oy olmadan yeni bolum yazmayacagim. :)