KARANLIK RİTİM (Düzenleniyor / Devam Edecek)

9- Alışkanlık

BÖLÜM 9

...ALIŞKANLIK...

Bölüm Şarkısı; Daughtry – Outta My Head

Dawson beyin sarsıntısı geçiriyordu. Başı o kadar çok ağrıyordu ki bunun başka açıklaması olamazdı. Sanki beyni, kafatasının içinde koca bir jöleye dönüşmüştü ve en ufak hareketinde hemen sarsılıyor, korkunç bir ağrıya neden oluyordu. Evin içindeki gürültülü müzik, akşamdan kalmalığına ek olarak öfkesini körüklüyordu. Bas, camları titretiyor, Dawson ise her bir titreşimi bedeninin içinde hissediyordu. Uykudan baş ağrısıyla uyanmak berbattı. O kadar içkinin üzerine ölü gibi sızması gerekiyordu fakat müzik uyumasına yardımcı olmuyordu.

Kendi evinde ve kendi yatağında olmadığının farkındaydı. Zihni ayılma savaşını henüz kazanamadığı için şuan bulunduğu konuma nasıl geldiğinin zerresini hatırlamıyordu. Beyni algılamakta güçlük çekse de en azından bedeni büyük farkındalık içindeydi. Altındaki sıcak beden yabancıydı. Ancak burnuna dolan tatlı koku tanıdıktı. Hangi yatakta ve kiminle olduğunu biliyordu.

Evdeki müziğe bakılırsa çocuklar güne başlamıştı. Ev halkının uyanma saati genellikle öğleden sonraydı. Saatin kaç oluğunu bilmiyordu ancak oldukça geç olduğunu düşündü. Kendi odasında olsaydı belki birkaç saat daha uyuyabilirdi. Ancak midesi, ben buradayım dercesine çalkanınca uyumasının imkanı olmadığını kabul etti. Midesindeki ekşime gittikçe artıyordu ve kusacaktı.

Dün gece içmişti fakat sabahlara kadar kusmasını sağlayacak şiddette içmemişti. Ancak şuan vücudu alkolden her türlü kurtulmak istiyordu. Hem kusmak istiyor hem de acilen tuvalete gitmesi gerekiyordu. Birkaç dakikadır ayılmaya çalışıyordu. Sarhoşluğun ardından gelen sersemlikten nefret ediyordu. Göz kapaklarını bile açamamışken, kımıldayacak gücü yoktu. En ufak hareketi beynine çekiç darbeleri indirdiği için ölü gibi kıpırtısızdı.

Tek gözünü açmak için dakikalar süren bir savaş verdi. Bir şekilde harekete geçmesi gerekiyordu. Gürültü katlanılmazdı ve bir an önce sessizliğe kavuşmak istiyordu. Sonunda sağ gözünü açmayı başardı ve başının gömülü olduğu saçlara anlamsızca baktı.

En son ne zaman bir kadınla birlikte uyumuş ve ertesi sabah aynı kadınla uyanmıştı? Matematiği zaten kötüydü ve şuan jöle kıvamındaki beyni hesap yapacak durumda değildi.

Tek gözüyle kolları arasında yatan Aggy'e bakarken, dün geceyi hatırlamaya çalıştı. Çıplaktı fakat Aggy'nin tamamen giyinik halde oluşuna ve hatta üzerindeki kalın hırkasına bakılırsa sevişmemişlerdi.

Ne halt yedimde buradayım? diye düşündü.

Açık olan gözünü sımsıkı yumdu ve baş ağrısına rağmen beynini zorladı. Dün geceye dair tek bir karede olsa hatırlamaya çalıştı. Fakat her şey koca bir belirsizlikten oluşuyordu. Hiçbir şey hatırlayamadı ve en sonunda pes etti.

Gözlerini açıp başını kaldırdı ve genç kıza baktı. Tamamen birbirlerine dolanmış bir haldeydiler. Aggy'nin ona sırtı dönüktü. Genç kızın kolları, beraber paylaştıkları yastığın altındaydı. Sol bacağı Dawson'ın bacaklarının arasındaydı. Diğerini yukarıya doğru çekmişti ve Dawson bu pozisyonu sevmemişti. Çünkü genç kızın poposu çıkıntı halindeydi. Aralarında mesafe olsa bir sorun olmazdı, ancak uyku esnasında Dawson bir ara kızı yeme niyetinde olmalıydı ki onun üzerinde yatıyordu. Sağ bacağını Aggy gibi yukarıya çekmiş ve onun bacağının üzerine atmış, kollarını ahtapot misali dolamıştı. Başı kızın ensesindeydi. Diğer bacağı ve bedeninin kalan yarısı yataktaydı.