Ben artık iyice Kaan'ın hayat hikayesini merak etmiştim. Öğrenmek için her şeyimi verecek durumdayım. Çok meraklı bir insandım. Bunun için bir yalan veya bahane bulup ondan öğrenmeliydim. Hemen yanına gittim.
Kaaaaannnn melabaaa!
"Cici kız mı oldun şimdi de?"
Hıı evet.
"Aferin sana, sütte alayım mı bakkaldan?"
Ay sus be! Sana da iyilik yaramıyor!
"Hıh, şimdi kendine geldi."
Höh şindi köndinö geldö.
"Tam ergensin."
Aa acaba neden? Dur bakayım tahmin edeyim. Acaba liseli olduğum için olabilir mi?
"Bilmem. Sana sormalı."
Hıı öküz!
Tam bu sırada Kaan'ın yanına yeni arkadaşları geldi. Ateş ve Ceyda...
İçimden, "ateş diye kız ismi mi olur be" diye geçirdim. Çokta güzel oluyormuş. Boşuna kıskançlık yapmayayım şimdi. Her neyse, hem her şey güzellik değildir. Önemli olan iç güzellik. İçi güzel olanın güzelliği, dışına vururmuş. İçi güzel ola...
Ne saçmalıyordum? Kendimi teselli etiğimin ve kıskançlıktan öldüğümün farkındaydım. Her ne kadar kabullenemesem de, bu böyleydi. Kaanı bunlardan uzaklaştıracaktım. Bu kızların çok şeytan olduğunu ve ona zarar vereceğini biliyordum. Elimden gelen her şeyi yapacaktım. Kaanı kullandırmak istemem.
Kaan, gel biz özel bir şey konuşacağız.
"Ne gibi?"
Gelsene lan!
"Oha, sinirlenince daha bi güzel oluyorsun."
Bunu söylediği için, üstüne üstün bunu bu kızların yanında söylediği için, ona iyice sevgim artmaya başladı. Kendimi gevşetmemeliydim.
Gel dedim, hadisene!
"Tamam geliyorum. Sen önden yürü bakalım."
Aferin.
Fazla gaza gelmiştim. Fren yapma zamanıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki Meteor
Chick-Lit"Sıkıcı okul hayatında başına en güzel ne mi gelebilir? İşte tam olarak bu Meteor..."
