BLOOD OF QUEEN. (Kraliçe #1)

2- kırık taç

Zindanlara vardıklarında muhafızlar çevreyi kontrol etti. Etrafta kimse yoktu ama Rhaenys tedirgindi. Ne yapması gerektiğini bilemedi. Tedirgin adımlarla Rhaenys zindana girdi.

İçerisi fazla basıktı. Duvarlar soluk kırmızıydı ve kraliçe Rhaenys, bu odayı hak etmediğini düşündü. O bir kraliçeydi ama canı için saklamıştı. Bir korkak gibi.

Buradan kurtulmak ve odasındaki rahat yatakta uyumak istiyordu. Akşam yemeğini yemek istiyordu. Yeni aldığı elbisesi ile bahçede gezmek istiyordu.

Muhafızlardan biri kapının önünde beklerken diğeri Rhaenys'in yanındaydı. Rhaenys tedirgindi. Korkuyordu.

"Bizi bulurlarsa ne olacak?" diye sordu korkuyla.

"Kraliçem, korkmayın. Sizi onlara vermeyeceğiz." Kral Muhafızlarıdan Samuel Yorgh söylemişti bunu. Rhaenys rahatladı. Samuel, Valleria'nın en yakın dostuydu. Rhaenys ona güvenmek istedi.

*

Bir kaç saat geçtikten sonra hiç ses duymamış, hiç insan görmemişlerdi. Kraliçe acıkmıştı, ama söyleyemedi. Samuel kraliçenin yanında oturuyordu. Diğer kral muhafızı Hollan Dunk ise kapının dışındaydı. Rhaenys ellerini önünde birleştirmişti. O sırada aklına hanesinin, ejderhaların geçmişi geldi.

Targaryenler bi kere yıkılma noktasına gelmişti. Fakat Kraliçe Daenerys tahtı isyancı ve gaspçı Lannister ve Baratheonlardan almıştı. Lannisterlar hiçlikte yüzerken, Baratheon soyu torunlardan devam etmişti, fakat onlar da köleleştirilip kraliyete sunulmuştu. Rhaenys'in kişisel 12 hizmetçisi 5 koruması vardı. Ama korumalarını bugün yanında getirmeyerek aptallık yapmıştı.

Rhaenys, Fatih Aegon'un eşi ve kardeşi Rhaenys Targaryen'in orijinal adına sahipti. Bu ismi seviyordu. Yellaria, ismini bir kuyruklu yıldızdan almıştı. Valleria ise, soylarının başlangıçı olan antik Valyria nın kaybolmuş Tanrı'larından biriydi. Valleria ve Yellaria ikizdi.

I. Daenerys in soyu, kendi çocuğu *Rhaegar'dan devam etmişti. Daenerys, Rhaenys in örnek aldığı insandı. Onun rol modeliydi. Onun gibi bir savaşçı olduğuna inanırdı.

Ejderhaların soyu da devam etmişti. Ama artık, sadece kraliyet ailesinin üyelerinde ejderha vardı. Ejderha çukuru saldırısı gibi bir olayın yeniden olması istenmediği için ejderhalar saray gizli bölümlerinde kalıyor, yerini sadece sahipleri biliyordu. Rhaenys ejderhası Axalia'ya atlayıp burdan kaçmayı düşündü. Fakat nereye gidebilirdi ki? Ejderhası bir köpekten büyük değildi. Onu havaya uçuramazdı.

"Ejderhamı alıp gitmek istiyorum." dedi Rhaenys, yanında oturan yorgun Samuel Yorgh'a.

"Olmaz, kraliçem. Sizi koruyacağız, ama buradan gidemezsiniz."

Rhaenys sinirlendi. Onu burada tutarak ölümlerine sebep olabilirlerdi. Rhaenys sinirle ayağa kalktı. Elbisesinin etek kısmının içinden çıkardığı bıçağı Samuel'e doğrulttu. Gözü dönmüştü.

Samuel şaşkınlık içinde kraliçeye baktı. Rhaenys onu öldürebilir miydi? Yapabileceğini düştü.

"Beni buraya kapatamazsınız." öfkeden deliye dönmüştü.

"Buradan gideceğim." muhafızlar onu tutmaya çalışırken Rhaenys kaçmaya başladı. Neyden kaçtığı hakkında bir fikri yoktu. Korkusu neydi?

Ölümden korkuyordu. Gücünü kaybetmekten.

Rhaenys koşarken yere düştü. Zindanı dar bir yolunda yerdeydi. Elmaslarla süslü tacı yere düşüp kırılmıştı. Rhaenys o sırada bir ses duydu. Kaçacak yeri yoktu. Samuel ve diğer muhafız burda değildi.

Köşeye kıvrılıp bacaklarını karnına çekti. Tacının parçaları orda öylece duruyordu. Sesler yaklaşırken Rhaenys nefes dahi almıyordu. Korkusu çok yüksekti.

Sesler artık net duyulabilirken ayak sesleri de geliyordu.

"Rhaenys'i bulmamız gerek, sonuçta o hala kraliçe." dedi seslerden biri.

"Kral muhafızlarının neredeyse hepsi öldü," dedi diğer ses.

Rhaenys sesi tanımıştı. Kuzeni Aegor'un arkadaşı Joffrey Celtigar.

"Ailesinin ölü bedenlerini görünce korkudan teslim olacaktır."

Rhaenys'in soluğu kesildi. Kaskatı olmuştu.

"Belki de babasının asıl varisinin Aegor olduğumu öğrenirse taraf değiştirir. dedi ve pis bir kahkata attı.

Rhaenys önündeki kırılmış taca bakarken ağladığını fark etti. Ellerini ağzına bastırdı.